GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞININ TEŞKİLAT VE GÖREVLERİ HAKKINDA KANUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFLERİ
Yasama Yılı:2
Birleşim:125
Tarih:27.06.2012

AYKAN ERDEMİR (Bursa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 27 Ağustos 2011 tarihli, 651 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile niyet ettiniz, Başbakanın rızası için TÜBİTAK ve TÜBA'yı siyasi denetim altına almaya. Türkiye'nin önde gelen iki bilimsel kurumunun başına, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının teşkilat ve görevlerini belirleyen bir torba yasa geçirdiniz. Bilim ve teknoloji nere, hayvancılık nere; bilmem ayırdına varabildiniz mi bu ikisi arasındaki farkın? Aradan üç ay geçmedi, bu sefer de Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının teşkilat ve görevlerini belirleyen bir kanun hükmünde kararnameyle TÜBA'nın bilimsel ve kurumsal özerkliğini yok ettiniz.

Cem Yılmaz, uzay filmlerinde sürekli olarak uzay gemisinin kumandalarıyla oynanmasını eleştirirken "Bu geminin bir ayarı yok mu? Yapın da gidelim." der. Kendisi milletvekili olsa, bugün şüphesiz size de aynı eleştiriyi yöneltirdi: Bu bilimsel kurumların bir ayarı yok mu? Karar verin de yolumuza gidelim artık.

Belli ki bilimsel kurumların ayarıyla yeterince oynayamadınız, bu sefer de TÜBİTAK'ı bir diğer torba yasayla kurcalıyorsunuz. Basını, bürokrasiyi, sendikaları, üst kurulları ve hatta apartman yöneticilerini yandaş yaptığınız yetmedi, belli ki sıra bilim insanlarını ve bilimsel kurumları yandaş yapmaya geldi ama şunu bilin ki kapı kullarıyla ne bilim olur ne de teknoloji, kapı kullarıyla kursanız kursanız yeniçeri teşkilatı kurarsınız, bilim ve teknolojide iki adım ileri bir adım geri yerinizde sayarsınız.

Bu ülkede öyle bir düzen kurdunuz ki, Silivri Tutukevi'nin yayın ve atıf sayıları kurduğunuz pek çok üniversitenin yayın ve atıf sayısını geride bıraktı. Bu ülkede öyle bir düzen kurdunuz ki, F tipinde tutuklu öğrencilerin sayısı kurduğunuz pek çok üniversitenin öğrenci mevcudunu geride bıraktı.

Uzun lafın kısası, bilimi kurcalaya kurcalaya bozdunuz, şimdi enkazı Sayın Başbakana devrediyorsunuz, diyorsunuz ki: "TÜBİTAK'ın üyelerini sen tart, sen değerlendir, sen ata." Sayın Başbakan Hezarfen maşallah, her konuda uzman, mesela jinekoloji derseniz, sezaryen ve kürtaj konusunda uzman, aile planlaması ve doğum kontrolü konularına hâkim; gastronomi derseniz, kadınların kuru fasulyeyi nasıl pişireceği konulu bir tez çalışması var; astroloji derseniz, kimin tutuklanacağı, hangi delillerin ortaya çıkacağına ilişkin gaipten haber verebiliyor; filoloji ve dış politika alanındaki yetkinliğini iki kelimeyle özetleyeyim"one minute!"  Ama artık lütfen insaf edin, kendisini astronomiden sosyolojiye, jeolojiden psikolojiye, hesap hendeseden fıkıh ve kelama her alanda bilimsel çalışmaları değerlendirip liyakatli bilim insanlarını belirlemek zorunda bırakmayın.

Değerli milletvekilleri, unutmayın ki bilim sadakatle değil liyakatle olur. Değerli milletvekilleri, unutmayın ki bilim intihalle değil ahlakla olur. Sayın Başbakanın atayacağı bilim insanlarının yaptığı çalışmalarla ancak tek bir teknoloji, ancak tek bir patent, ancak tek bir faydalı model geliştirilebilir; o da Deniz Feneri.

Teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkürler Sayın Erdemir.