| Konu: | MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞININ TEŞKİLAT VE GÖREVLERİ HAKKINDA KANUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFLERİ |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 125 |
| Tarih: | 27.06.2012 |
DİLEK AKAGÜN YILMAZ (Uşak) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; bu değişiklik önergemize dikkat ederseniz, 6287 sayılı millî eğitim yasasıyla yani 4+4+4'le getirmiş olduğunuz, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 45'inci maddesinde yeniden bir değişiklik öneriyorsunuz aslında arkadaşlar. Yani 6287 sayılı millî eğitim yasasını Komisyonda hiç önerilerimizi dikkate almaksızın, bizleri konuşturmaksızın ve şiddet uygulayarak geçirdiniz ancak ilk iflasını bugün bu yasa vermiş durumdadır. Bundan sonra da, özellikle okullar başladığında göreceksiniz ki beş yaşındaki çocuğu okula gönderemeyecek aileler, yine, on üç yaşındaki çocuğu çıraklığa veremeyecek aileler. İşte bu nedenle yeniden değiştirmek durumunda kalacaksınız.
Millî eğitim yasasıyla aynı yapılan şey aslında millî eğitimin tamamen ortadan kaldırılması ve köküne kibrit suyu eklenmesinden farklı bir şey değil sevgili arkadaşlar. Yani, millî eğitim yasasıyla, son değişiklikle laik eğitim sistemi ortadan kaldırıldı, Tevhidi Tedrisat, devrim kanunları hiçe sayıldı ama sizler bundan tek tek geri dönmek durumunda kalacaksınız çünkü insanlar, çocuklarınız buna sizi zorlayacak.
Arkadaşlar, bu 11'inci maddedeki değişiklik aslında sizin kendi çocuklarınızın size sorduğu hesap nedeniyle getirildi. Siz kendi çocuklarınıza bile bunun hesabını veremediniz, cevabını veremediniz. Madde metninden -aslında madde metni çok bozuk- tam olarak anlaşılmasa da gerekçesinden anlaşılıyor ki bu yıl üniversite sınavlarına giren çocukların yine yasa çıkmadan önceki, 6287 sayılı Yasa'dan önceki ağırlıklı ortaöğrenim başarı puanının geçerli olması için, bu yıl sınava giren çocuklarda geçerli olması için getirilmiş bir geçici madde bu.
Sevgili arkadaşlar, siz bunun hesabını çocuklarınıza veremediğiniz için getiriyorsunuz. Vatandaşlardan ve gençlerden çok büyük tepki geldiği için getiriyorsunuz ama bundan sonraki yıllarda da bu tepki gelecek. Bu vebalden kurtulamayacaksınız. Bugün evinize gittiğinizde çocuklarınıza bunun hesabını veremeyeceksiniz, benim veremediğim gibi sevgili arkadaşlar.
Şimdi, sevgili arkadaşlar, bu yıl için bunu getiriyorsunuz, bu yıl için bu çocukları bu vebalden, ağırlıklı ortaöğrenim başarı puanından kurtarıyorsunuz belki. Nedir ağırlıklı ortaöğrenim başarı puanı? Bizim çocuklarımız SBS'ye girdiler, başarılı okullara, iyi okullara girdiler, üniversiteye girişteki başarılarıyla beraber çocukların kişisel başarısının değerlendirildiği, işte ağırlıklı ortaöğrenim başarı puanının buna eklenmesiyle ilgili bir maddeydi bu ama bunu diğer çocuklara uygulayamıyorsunuz.
Sevgili arkadaşlar, 6287'nin 61'inci geçici maddesiyle, meslek liselerinde şu anda okuyan çocuklarla ilgili geçici maddeyi koydunuz, meslek liselerinde ek puan verilmesiyle ilgili bu düzenlemeyi getirdiniz ama fen liselerinde, Anadolu liselerinde, düz liselerde okuyan çocuklara bu hakkı vermeyerek, bu düzenlenmeyi getirmeyerek o çocukların günahına giriyorsunuz, o çocukların vebalini alıyorsunuz. Meslek liselerinde okuyan çocuklar bizim çocuklarımız ama fen liselerinde, Anadolu liselerinde, düz liselerde okuyan ve ağırlıklı ortaöğrenim başarı puanına göre lise tercihini yapan çocuklarımız, bizim çocuklarımız değil mi arkadaşlar, sizin çocuklarınız değil mi? Böylesi bir günahı nasıl taşıyorsunuz? Ben, bunu anlayamıyorum arkadaşlar.
Şimdi, bizim çocuklarımız SBS'ye girerken başarılı okullara girmeye çalıştılar. Şimdi okula girerken bir katsayı vardı, herkes kendi seçtiği alanda artı puan alabiliyordu; iki, okulun başarısına göre ağırlıklı ortaöğrenim başarı puanı vardı. Buna göre seçim yaptılar çocuklarımız, günlerce, yıllarca çalıştılar, dershanelere gittiler, gece gündüz uyumadılar bunları yaptılar. Okula girerken bu kurallar vardı, maçın ortasında kuralı değiştirdiniz, okuldan çıkarken bu kuralları değiştirdiniz, ÖSS'ye girmeden bir hafta önce siz bu kuralları değiştirdiniz. Bu çocuklara bunu anlatamazsınız arkadaşlar. Her önünüze çıkan genç "Benim hakkım ne oldu, benim emeğim ne oldu?" diye soracak, bunun cevabını veremeyeceksiniz. Okula başlarken hangi kural geçerliyse okuldan çıktığında da aynı kuralların geçerli olması lazım ancak siz bu evrensel kuralı, asıl bu eşitlik kuralını ortadan kaldırdınız.
Şimdi, sevgili arkadaşlar, okul başarı puanının hiçbir önemi yoksa, başarılı okullara girmenin hiçbir önemi yoksa SBS daha neden var? Burada Millî Eğitim Bakanımız da yok ama Millî Eğitim Bakanlığının yerine bakan arkadaşlar cevaplasınlar: SBS'ye niye giriyor çocuklar, niçin giriyor? Fen lisesine girmek önemli değilse, Anadolu öğretmene girmek önemli değilse, Anadolu lisesine girmek önemli değilse SBS'ye niye giriyor bu çocuklar değerli arkadaşlar? (CHP sıralarından alkışlar)
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Yılmaz, teşekkür ediyorum; süreniz bitti.