GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞININ TEŞKİLAT VE GÖREVLERİ HAKKINDA KANUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFLERİ
Yasama Yılı:2
Birleşim:125
Tarih:27.06.2012

MUSA ÇAM (İzmir) ­- Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; hepinizi, saygıyla selamlıyorum.

Türk Sivil Havacılık Kanunu'nun 68'inci maddesine bir eklenti yapılıyor. Türkiye Cumhuriyeti adına 16 Kasım 2001 tarihinde Cape Town'da imzalanan ve 10/3/2011 tarihinde ve 6192 sayılı Kanunla onaylanan bir madde ve Taşınır Donanım Üzerindeki Uluslararası Teminatlar Hakkında Sözleşme. Bu sözleşmeden çıkacak muhtemel anlaşmazlıklarda protokolün uygulanmasıyla ilgili bir ek madde getiriliyor.

Tabii ki bu tip uluslararası sözleşmeler güzel. Özellikle sivil havacılık konusunda oldukça önemli ama Sayın Ulaştırma Bakanımız hazır buradayken özellikle sivil havacılıkta olan olayı da kendisine anlatmak istiyorum.

Sayın Bakan, siz gidiyorsunuz ama sizin Bakanlığınızla ilgili?

ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI BİNALİ YILDIRIM (İzmir) - Buradayım, buradayım.

MUSA ÇAM (Devamla) - Peki.

Bildiğiniz gibi arkadaşlar, şimdi bu tip uluslararası sözleşmeler önemli, güzel doğru ama bir de ülkemizde havacılık iş kolunda yaşanan büyük bir sıkıntıyla da karşı karşıyayız. Uzun  bir süredir Türk Hava Yolları ile Hava-İş Sendikası arasında görüşmeler yapılıyor ancak Türk Hava Yolları yönetiminin uzlaşmaz tutumu nedeniyle  buraya bir gece yarısı getirilen bir kanunla hava iş kolları grev yasağı kapsamı içerisine alındı ve işçilerin uzun yıllardır ellerinde bulunan grev hakkı elinden alınınca da ister istemez işçi arkadaşlarımız ve sendika buna karşı bir pasif direniş gösterdiler. Bu çok doğal bir hak eylemidir ve bunun yapılması gerekiyordu ama Türk Hava Yolları yönetimi acilen toplandı ve Türk Hava Yollarında çalışan, başta 45 kişi teknik eleman olmak üzere kabin  memurlarından oluşan 305 kişiyi işten çıkardı.

Şimdi, Türkiye Cumhuriyeti devleti bugün böyle bir sözleşmenin Cape Town'da yapılan bir sözleşmeyle altına imza atmış ama Türkiye Cumhuriyeti devleti, üyesi olduğu Uluslararası Çalışma Örgütünün 87, 98, 151 sayılı sözleşmelerin altına da imza altmış ve Türkiye'de örgütlenme özgürlüğü, grev ve toplu sözleşme hakkı ve grev hakkıyla ilgili sözleşmenin altına da imza atmış ama ne yazık ki Türkiye'de sendikalar grev hakkını kullanmaya daha fırsat kalmadan bir kanunla burada grev yasağı içerisine alındı havacılık iş kolunda ve bunun sonucunda da 305 arkadaşımız işini kaybettiler. 305 arkadaşımız tam otuz gündür İstanbul'da Türk Hava Yollarının Dış Hatlar Terminali'nde orada bekliyorlar.

Sayın Bakana ilettik, söyledik, dedik ki: Sayın Bakan, 305 arkadaşımız aileleriyle beraber toplam 2 bine yakın bir nüfus, bugün işsiz güçsüz, işini aşını kaybetmiş durumdadır. Mademki Türkiye Cumhuriyeti devleti birtakım uluslararası sözleşmelerin altına imza atmış ise bu anlaşmalara  da uyma zorunluluğu vardır ama ne yazık ki Türk Hava Yolları yönetimi ve Hükûmetiniz, özellikle Hükûmetiniz ve sizler, o kanunun burada geçmesi için parmak kaldırdınız.

Sayın İçişleri Komisyonu Başkanımız burada, Komisyonda defalarca dile getirdik "Yapmayın etmeyin, eylemeyin, Türkiye'nin itibarını, prestijini uluslararası camiada sıfırlamayın." dedik. 12 Haziranda Cenevre'de yapılan ILO toplantılarında, Çalışma Bakanı, orada, maalesef ve maalesef, üzülerek birtakım eleştirilerle karşı karşıya kaldı. "Bunu yapmayın." dedik, uyardık burada, kürsüde ama bütün uyarılarımıza rağmen bizim söylediklerimizi dikkate almadınız ve çıkardınız o kanunu. Ne oldu? 305 kişi işini kaybetti.

Şimdi duyuyoruz, izliyoruz, Vatan gazetesinden Can Ataklı ve bazı gazetelerde yazan haberlere göre, bu kanun teklifini getiren arkadaşımız, bir başka arkadaşın vasıtasıyla CV toplayıp Türk Hava Yolları yönetimine gönderiyor ve oradan bu 305 arkadaşın yerine insanlar işe aldırılıyor. Biz, kimsenin işsiz kalmasını istemeyiz ama 305 arkadaşın da işini kaybetmesine vicdanlarınız ve gönlünüz nasıl razı oluyor ve bunu bir kez daha gözden geçirmeniz gerekir diyor ve Sayın Bakana ve Hükümete buradan bir kez daha söylüyoruz ve uyarıyoruz, diyoruz ki: Haksız bir şekilde işten çıkartılan 305 arkadaşımızın işe geri dönmesi için sizlerin de bir çaba sarf etmeniz  gerekiyor.

Evet, konu yargıya gitmiştir, yargı kararını verecektir ama Türkiye'de iş mahkemeleri ne yazık ki bir yıldan önce karar vermiyorlar. Bir yıl bu arkadaşlarımızın işini aşını kaybetmiş olmalarını kabul etmek mümkün değildir ve Hükûmetten ve iktidarınızdan işten atılan 305 arkadaşımızın işe geriye dönmesi için bir çaba ve gayretin gösterilmesini istiyoruz. Özellikle bu yasak  kapsamına alan arkadaşlarımızdan, kanun teklifi veren arkadaşlarımızdan ve ona parmak kaldıran arkadaşlarımızdan, sizlerden bunu bekliyoruz.

Hepinize iyi akşamlar diliyor, teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Çam.