| Konu: | BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 131 |
| Tarih: | 03.07.2012 |
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Teşekkürler Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlar, kanunun geneli konuşulurken ve yukarıda komisyonda önemle üzerinde durduğumuz bir madde vardı, 39'uncu madde, biliyorsunuz Sayıştayın denetim yetkileriyle ilgili. Yukarıda da söyledik, burada da arkadaşlarımız söyledi, ben de bölümü konuşurken bu maddenin önemi üzerinde durmuştum. Önergemizde hiç olmazsa bunu ileri tarihe atıp bu arada Sayıştay Kanunu'yla ilgili değişiklikleri gözden geçirmek üzere bir imkân vermek istedik. Bizim söylediklerimizi dikkate almadınız ama şu anda okuyacağım satırlar hepinizin sürekli savunduğu Sayın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e aittir. Daha bir ay kadar önce 29 Mayısta Sayıştayın kuruluş yıldönümünde yaptığı konuşmada bakın ne demiş Sayın Cumhurbaşkanı. Değerli arkadaşlar, bu yaptığımız düzenlemede bozduğumuz şey için neler söylemiş? Diyor ki: "Güzel, gerçekten reform niteliğinde bir yasa." Yani bozduğumuz hâlini söylüyor Sayın Bakanım. "Bu yasaya hepimizin sahip çıkması gerekir, bu yasadan da hiçbir şekilde çekinmemek gerekir. Dolayısıyla değerini bilmemiz ve Türkiye'ye çok büyük şey kazandırdığımızın da farkında olmamız gerekir." diye açıkça bu yapılan düzenlemenin üzerinde durmuş ve uyarmış. Şimdi, biz de bunu söyledik, bizim söylediklerimizi dikkate almıyorsunuz.
Şimdi, ben, size Sayın Cumhurbaşkanının söylediklerinden birkaç şey daha aktarmak istiyorum yol yakınken dönebilmek adına. Diyor ki: "Sayıştay dediğimizde demokrasilerin temel iki şartı vardır. Bunlardan birisi şeffaflık, diğeri ise hesap verebilirlik. Şüphesiz ki demokrasilerin birçok diğer temel ilkeleri var ama bu bağlamda çok önemli iki nokta var. Birisi, hesap vereceksiniz, ikincisi de şeffaf olacaksınız. Aslında bunlar noksan olduğu sürece, bu iki ilke, hiçbir devlet kendisinin adil olduğunu, hakkaniyet prensipleri içinde olduğunu, hak ve hukuka riayet ettiğini kimseye anlatamaz, iddia da edemez."
Demek ki neymiş? Bu iki kurala riayet etmemiz gerekiyor.
RECEP ÖZEL (Isparta) - Demek ki neymiş!
MEHMET GÜNAL (Devamla) - Size soruyorum dinleyin diye, Sayın Cumhurbaşkanının sözlerini söylüyorum.
Sayın Cumhurbaşkanı diyor ki: "Çünkü kapalı kapılar ardında neyi harcıyorsun, nasıl harcıyorsun; eğer bunun cevabı, hesabı verilmiyorsa, bunlarla ilgili şeffaf bir ortam yoksa böyle bir devlete hiçbir zaman `modern devlet' denemez. Hele de demokrasiden hiçbir zaman bahsedilemez. O bakımdan Sayıştaya önemli görevler düşüyor." diyor ve uyarıyor: "Sayıştayı hiçbir zaman bir ayak bağı olarak görmememiz gerekir. Böyle gördüğümüz andan itibaren tamamen yanlışlara girmiş oluruz ve şunu da doğrusu hatırlatmak isterim bir kez daha: Ancak mali konularda ve idari konularda hesap vermemek diktatörlüklerde ve oligarşilerde söz konusudur."
Ne diyor Sayın Cumhurbaşkanı: "Diktatörlüklerde ve oligarşilerde ancak hesap vermemek söz konusudur."
ÜNAL KACIR (İstanbul) - Biz de aynı şeyi düşünüyoruz Sayın Günal.
MEHMET GÜNAL (Devamla) - Şimdi, siz diktatörlük müsünüz, oligarşi misiniz? Niye bu yapılan düzenlemeyi, Sayın Cumhurbaşkanının "Sahip çıkın." dediği düzenlemeyi denetleme yetkisini elinden alarak kaldırıyorsunuz?
ÜNAL KACIR (İstanbul) - Yok, kimsenin yetkisi alınmadı. Öyle bir şey yok.
MEHMET GÜNAL (Devamla) - Şimdi, bakın, burada henüz bir şey yapılmadı.
Değerli arkadaşlarım, bu söylediğiniz şeyin olması için 19 Aralık 2010 tarihinde yürürlüğe giren bu Sayıştay Kanunu'na göre önce denetimlerin yapılması lazım, sonra ortaya raporların çıkması lazım, siz henüz yapılmamış raporlardan korkunuzdan buradaki denetimleri geçersiz hâle getirmek üzere bu maddeye hüküm koydunuz.
Değerli arkadaşlar, gelin, bunu baştan dikkate alalım ve buradaki yanlışlıkları? Çünkü öncelikle rapor çıkacak, değerlendirmeye girecek, konuşulacak, ondan sonra bir şey çıkacak ki siz bunu geçersiz hâle getirecek şeylerle? Henüz hiç olmamış bir şeyle ilgili bir hüküm koyuyoruz ve bunları etkisiz hâle getiriyoruz. Dolayısıyla -yukarıda da söyledim- etkinlik, verimlilik, ekonomiklik denetimini yapmayıp da ne yapacak Sayıştay? Niye korkuyorsunuz yani Sayıştaydan niye korkarsınız?
Sayın Cumhurbaşkanı bu konularda sizleri uyarmış, bu konudaki görüşleri net. Muhtemelen, belki veto da edecek -bilemiyoruz -bu maddeleri yarın sıkıntı olduğu zaman çünkü net bir şekilde söylemiş: "Şeffaflık ve hesap verebilirliğe sahip çıkın, bu olmazsa burası diktatörlük olur, oligarşi olur." diye.
Dolayısıyla, gelin, bu önergemize destek verin, önümüzdeki yasama döneminde bunu yeniden gözden geçirme şansı yakalayalım diyor, hepinize saygılar sunuyor, hayırlı geceler diliyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Günal.