GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: SAĞLIK BAKANLIĞI VE BAĞLI KURULUŞLARININ TEŞKİLAT VE GÖREVLERİ HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFİ
Yasama Yılı:2
Birleşim:131
Tarih:03.07.2012

KADİR GÖKMEN ÖĞÜT (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; 301 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın 2'nci maddesi hakkında konuşmak için karşınıza geldim.

Kanun hükmündeki kararnamelerle oldubittiye getirilen sağlık örgütlenmesinin ve politikalarının dikiş tutmayan yönlerini yine bir oldubittiyle düzeltmeye çalışıyorsunuz, Sağlık Komisyonunda görüşme zahmetine bile girmiyorsunuz. Sayın Bakanın ve Komisyon Başkanının sonradan yapmış olduğu bilgilendirmeler, birkaç maddede de olsa ortak önergeler vermemize sebep oldu. Ben inanıyorum ki Komisyona gelmiş olsa daha fazla maddede ortak öneriler verirdik ve gecenin bu saatine kadar çalışmazdık, fazla çalışmak zorunda kalmazdık, Eczacılık Yasası'nı nasıl geçirdiysek Komisyondan, bu yasayı da el birliğiyle geçirebilirdik.

Değerli milletvekilleri, sağlık sistemimizde koruyucu hekimliğin yerini giderek artan bir şekilde tedavi edici hekimlik almaktadır. İlaç-kutu sayısı inanılmaz bir seviyeye gelmiştir. Sağlıkta Dönüşümde Bağ-Kur, SSK ve Emekli Sandığının bir araya getirilmesi gayet olumlu bir olay olmakla birlikte, personel sistemi değiştirilerek sözleşmeli personel sistemine ve taşeronlaştırma sistemine geçilmektedir. Taşeronlaştırma en yaygın bir şekilde sağlıkta kullanılmaktadır.

Yine performans sistemiyle sağlık çalışanları üzerinde büyük bir baskı kurulmuş, aşırı çalışma verimsizliğe ve niteliksizliğe yol açmış, sağlık çalışanlarının sağlığı bozulmuştur. Daha önce de bir örnek olarak vermiştim, adliyelere performans uygulansa, herhâlde adliyelerde biriken dosyaların birçoğu üç ay içinde, altı ay içinde biter diye düşünüyorum.

Değerli arkadaşlarım, Türkiye'de 22 bin diş hekimi var. Bu 22 bin diş hekiminin yaklaşık 15-16 bininin muayenehanesi var. 15-16 bin muayenehanesi olan diş hekimi arkadaşımın devletten, yani kamudan hizmet satın alması beklentisi söz konusu. Bu beklenti bu seneye kadar maalesef yerine getirilemedi. Yerine getirilemediği için kamunun malı sayılan 16 bin diş hekiminin muayenehanesi atıl bir şekilde maalesef hastalara hizmet veremedi. Bu dönemde hem Çalışma Bakanımızın hem de Sağlık Bakanımızın olumlu yaklaşımlarıyla bir aşama kaydedildi ama ağır işleyen bir aşama. Bu hizmet satın alması inşallah yerine getirildiği zaman, hayata geçtiği zaman ne kadar olumlu bir şey üzerinde çalıştığımızı herkes görmüş olacak.

Sağlıklı bir toplum sosyal devletin olmazsa olmaz şartlarından ve bunun da ötesinde temel insan haklarından biridir. Ne yazık ki yıllardır bütçeden gereken payı alamayan sağlık sistemi birçok kez değiştirilmiş, ancak tatmin edici düzeyde başarıya ulaşamamıştır. Bugün geldiğimiz noktada ise aynı sorun yine karşımızdadır.

AKP Hükûmeti sağlık alanında uygulamalarıyla övünüyor. Ne diyorlar? "Hastanelerin rehin alma ayıbına son verdik." Evet, hastaneler, faturayı ödeyemeyen hastaları artık rehin almıyor, senet imzalatılıyor sonra eve icra memurları geliyor. Bir performans sistemi getirdiler, "Muayenehaneleri kapattık." dediler. Hastaneleri muayenehanelere çevirdiler. İnsan sağlığını, "ne kadar ekmek, o kadar köfte" mantığıyla "ne kadar çok ameliyat, o kadar çok para" felsefesine kurban ettiler. Ne oldu? Körlükle sonuçlanan ameliyatlar,  peş peşe ölen yeni doğanlar ve niceleri yaşandı. Dolayısıyla, performans sistemine odaklanmak durumunda bırakılan hekimler ister istemez asli işlerini ikinci planda bırakmak zorunda kaldılar.

Bizler performansa tam olarak karşıyız ama performans uygulamasının alınan ücretin yüzde 30'lara kadar olmasını istiyoruz. Ayrıca, performans da dâhil olmak üzere bütün gelirlerin özlük haklarına dâhil edilmesini istiyoruz.

AKP'nin Sağlıkta Dönüşüm Projesi doktor ile hastanın arasını açtı. Bugüne kadar, Sağlık Bakanlığının açıklamalarıyla istedikleri zaman istedikleri doktora ücretsiz muayene olabilecekleri beklentisi yaratılan vatandaşlar, taleplerin karşılanmaması ve diğer tüm olumsuzluklardan maalesef hekimleri sorumlu tuttu. Bunun sonucunda da hekime şiddet, sağlık çalışanlarına şiddet çok üst düzeylere vardı.

AKP'yle, özel hastaneler ordusu kuruldu. Günümüzde birçok devlet hastanesi hayati önem arz eden kliniklerden ve donatımdan yoksunken vatandaşlar teşhis ve tedavi için özel hastanelere yönelmek zorunda bırakıldı. Plan doğrultusunda özel sağlık sektörü özendirilmek suretiyle birçok özel hastane açıldı ve bu yandaş hastanelere kaynaklar aktarıldı. En son, gördünüz belki, geçen hafta da İstanbul'da -onun soru önergesi verildi- bir hastaneye özel kara yolu, özel yol ve viyadük yaptı.

Hepinize, gecenin bu saatinde beni dinlediğiniz için teşekkür ediyorum.  Ayrıca, iyi tatiller diliyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN -  Teşekkür ediyorum.