GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: SAĞLIK BAKANLIĞI VE BAĞLI KURULUŞLARININ TEŞKİLAT VE GÖREVLERİ HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFİ
Yasama Yılı:2
Birleşim:131
Tarih:03.07.2012

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum ve iyi sabahlar diliyorum.

Aslında bambaşka bir konuşma yapmayı ümit ediyordum ve Komisyonda yaşanan birtakım aksaklıklardan, daha sonraki telafi sürecini göz önünde bulundurarak ve yasama yılının da son toplantısı olmasından dolayı da hiç bahsetmeyecektim ama şimdi öyle bir durumla karşı karşıya kaldık ki, gerçekten, bütün süreci baştan aşağı tekrar tahlil etmek ve o konudaki sitemlerimizi de misliyle tekrarlamak durumundayız hem Komisyon Başkanımıza hem de Sayın Sağlık Bakanımıza.

Bu Komisyon, 21 Haziran 2012 tarihinde, iki gün önce bize sevk edilmiş olan (2/700) esas sayılı, on yedi maddelik, bazı kanunlarda değişiklik yapılmasını öneren bir kanun teklifiyle toplantıya gitti. Hem de bir gece önce saat beşe kadar çalışmıştık. Komisyon toplantısı ertesi gün erken saatlerdeydi. Komisyon toplantısına Sayın Başkanımız, Sayın Atıcı ve Sayın Aytun Çıray tam başladığı saatte gittiler, ben kendi adıma itiraf edeyim ki on beş dakika gecikmeli katıldım. Toplantı salonuna girdiğimde salonda bizden kimse yoktu ve Komisyonun çok değerli iktidar partisi milletvekillerinin yüzünde de müstehzi bir gülüş vardı. Anlam veremedim, Başkanımıza doğru yöneldim, dediler ki: "Sizin arkadaşlar Komisyonu terk etti." Bizim tarihimizde olan bir şey değil. Sağlık Komisyonunda özellikle meselenin sağlık olması, katılanlarında, bileşenlerinde sağlıkçıların ve iş hayatından gelen sendikacıların ağırlıklı olmasından dolayı, konunun da hassasiyetinden, biz orada muhalefeti olabildiğince yapıcı yapmaya, bize imkân verildiği ölçüde kanunlara katkı sağlamaya ve hukukumuz çiğnenmediği takdirde de asla tıkayıcı, engelleyici olmamaya gayret ederiz ve Komisyonun -işte burada- tesadüfen de burada hepsinin gözlerinin içine baka baka da söyleyebiliriz ki çok münferit olaylar dışında da Komisyonda kimsenin ağzının tadı kaçmaz. Ama öyle bir Komisyon toplantısında terk ettik ki orayı, ben ilk başta anlam veremedim, hemen Başkanımızla irtibat kurduk. Mesele şuydu: O gün sabah gittiğimizde, biz on yedi maddelik kanuna hazırlık yapmışız, 18 maddelik bir kanun teklifi vermiş Sayın Komisyon Başkanımız, yani yavrusu anasından, danası anasından büyük bir kere. Böyle bir şey olur mu? Ama nasılsa İç Tüzük var, olmaması lazım. Ama İç Tüzük'e göre kırk sekiz saat önceden bildirilmesi lazım bunun. Ee Komisyon gündemine hâkimdir, Komisyon gündemine hâkimdir tabii, bir tane, iki tane ufak tefek iş vardır, onu ona ekler gidersiniz. Bir de böyle bir Komisyonun yazılı olmayan kuralları var. Bugüne kadar size, Meclisteki gerginlikler ne olursa olsun, içeride meselenin sağlık olmasından mütevellit bir özveri göstermiş, bir anlayış göstermiş gruba hiç olmazsa bir telefon edersiniz. Bizi bu telefondan da mahrum etmişler. Getirmişler, içinde sezaryen var, içinde tütün var, içinde bambaşka bir şey var. Biraz zaman istedik, "Bu böyle olmaz" dedik. Biz birkaç saat falan diye ifade ettik sanıyoruz ama tutanaklardan onun gün olarak anlaşılması son derece normal, ama zaten hakkımız kırk sekiz saat. Hiç çalışmadığımız bir şeye? Hatta daha sonraki sohbetlerde öğrendik ki, Komisyonun iktidar partisinden üyeleri de buna isyan etmişler "Ama çok zorunluyduk, çok sıkıntımız vardı, yetiştirmek için yaptık." Peki, eyvallah. Daha sonra ertelendi, ertelendi, ertelendi, her zaman bizim önümüze bir şey geçti. Yasaları tek tek saymayayım şimdi ama sizler buradasınız, yaşadınız, her gün "sağlık gelecek", her gün "sağlık?" Bir gün sonra, iki gün sonra, neyse? En son pazar günü Sayın Bakan Grubumuzdan randevu aldı, nezaketle Grubumuzda bizi ziyaret etti ve Komisyon toplantısı konusunda yaptığımız Meclis Başkanlığına itirazda da hukuken buz gibi haklıyız, orada Meclis Başkanının eyyamcı tavrına hiç girmeyeceğim ama gelinen noktada Komisyonu bize, kâğıt üzerinde değilse de fiilen tekrar ettiler. Bütün maddeleri konuştuk, anlaşabildiğimiz yerlerde anlaştık, üç yerde uzlaşabileceğimizi söyledik. Tütün, elbette baştan sona destek verebileceğimiz bir mesele sigarayla mücadele. Onun dışında sonuna kadar karşıyız.

Bugün buraya geldik, şu arka sıralardaki küçük toplantıda adı anılan şey, şimdi karşımıza 4 bin tane yeni kadro ihdası olarak çıktı, 4 bin yeni kadro ve bunu muhalefetle konuşmadan, muhalefet bunu basına söylemeden, bu konu hakkında tenkitler olmadan el çabukluğu marifetiyle buraya getirmenin gerçekten ne bizim Komisyonun ruhuna ne de bizim zaman zaman uzlaşıya örnek gösterdiğimiz bazı kanunları getirdiğimiz meseleye hakkaniyetli bir tarafı yoktur, bunun insafla bağdaşır tarafı yoktur. Bu davranışı Cumhuriyet Halk Partisi Grubu olarak baştan sona kınıyoruz ve böyle bir meselenin elbette  taşeronlaşma yerine kadro verilmesi ama gözlerden uzaktan hâlde yapılmasını sonuna kadar kınıyoruz.

Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN -  Teşekkür ediyorum.