GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: BÜTÇE KANUNLARINDA YER ALAN BAZI HÜKÜMLERİN İLGİLİ KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERE EKLENMESİNE DAİR KANUN TASARISI
Yasama Yılı:2
Birleşim:127
Tarih:29.06.2012

MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; tabii, öncelikle sayın vekillerimize temiz bir dil yakışır. Bu tüzüğün?

ENGİN ALTAY (Sinop) - Ne demek? Kepazelik bu! Ne var bunda?

MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Bak, bak, çok ayıp bir şey, bir dakika, onu söyleyeceğim.

ENGİN ALTAY (Sinop) - Kepazelik bu, kepazelik!

MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - O ancak size? Bak, çok ayıp bir şey, yakıştıramadım. Siz kendinize bu sözü yakıştırıyorsanız bir şey diyemem ama ben size yakıştıramadım.

EMRULLAH İŞLER (Ankara) - Ne bağırıyorsun! 

ENGİN ALTAY (Sinop) - Ne demek! Sana ne!

BAŞKAN - Sayın Altay, lütfen?

EMRULLAH İŞLER (Ankara) - Dinle kardeşim, dinle! Bakan sorulara cevap veriyor.

ENGİN ALTAY (Sinop) - Sana ne oluyor! Sana ne!

EMRULLAH İŞLER (Ankara) - Ne bağırıyorsun!

ENGİN ALTAY (Sinop) - Sana ne!

BAŞKAN - Lütfen arkadaşlar?

Sayın Bakan, buyurun.

MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - "Kapatılan mahkemelerden Sayın Bakanın seçim çevresi var mı?" dedi. Herkes gitsin, İnternet sitesine baksın. Rize'den İkizdere, İyidere kapatıldı mı? Hayati Bey'in, Bakan bölgesi, doğru mudur? Trabzon'da -Akif Hamzaçebi var burada- 4 tane kapandı. Doğru mu? 7 idi, 3'ü açıldı, 4 kapandı.

MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) - Yani ben müdahale ettim, 3'ünü indirdim.

MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Yani siz müdahale ettiyseniz? İşte, arkadaşınız müdahale etmiş, öyle diyeyim ama bilin ki bakanlarımızın da bulunduğu? Ben Sivaslıyım, Sivas'tan da 3 tane yerimiz kapandı. Demek ki söylediğinizin hiçbir iler tutar tarafı yoktur. Birinci husus budur.

ENGİN ALTAY (Sinop) - Kaç tanesi açıldı?

MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Rize'den bir tane bile açılmadı.

ALİ SARIBAŞ (Çanakkale) - Gerekçesi ne, gerekçesi? Kapama gerekçesi ne?

MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Bir başka husus, Ağlasun'la ilgili olarak söylüyorum.

ALİ SARIBAŞ (Çanakkale) - Yani kafana göre mi oluyor?

MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Dinlemek için yoksunuz ki, sadece konuşmak için varsınız.

FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (İstanbul) - Aa, Sayın Bakanım? Ama hayır?

MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Bakın, siz konuştuğunuzda ben dinliyorum. Yok, siz konuştuğunuzda ben dinliyorum ama benim konuştuğumda da sizin dinlemeniz lazım. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

ENGİN ALTAY (Sinop) - Ne demek sadece konuşmak için varız? Hayret bir şey ya!

MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Eğer benim konuştuğumda siz dinlemezseniz, o hâlde dinlemek için yok. Bunun amacı soru sorup cevabını almak. Cevabını almak gibi bir düşünceniz yok. Açıkladığım zaman dinlemeniz lazım. Eğer eksik söylediğimiz bir husus varsa o zaman da "Bu hususta eksiklik var, lütfen bunu da tamamlayın." demenizi beklerim.

ALİ SARIBAŞ (Çanakkale) - Söylüyoruz, söylüyoruz Bakan, gerekçeleriyle.

MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Ağlasun, UNESCO'nun kültürel miras listesinde olan Sagalassos gibi çok güzel bir antik kenti içinde bulundurmaktadır ve bunun da dışında, benim de hemşehrim olan Hasan Hüseyin'in de yaşadığı bir yerdir. Ağlasun'un da adliyesinin açılmasını ben de canıgönülden isterim. Ağlasun'u görmüş? Bir yer hem de gerçekten de Türkiye'nin de en güzel yerlerinden birisi ama bir şekilde bir genel geçer kriterler koymuşlar. Bu kriterler Trabzon'a da uygulandı, Rize'ye de uygulandı, Sivas'a da uygulandı.

EMİN HALUK AYHAN (Denizli) - Bir haftada ne değişti Sayın Bakan? Bir haftada ne değişti?

FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (İstanbul) - Sayın Bakanım, 2.000 nüfuslu? 2.000 nüfuslu?

MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Bak, bununla ilgili olarak da "Neden açıldı?" denen bir durumda da bakın, bir tanesini biliyorum ki Kemaliye. Kemaliye Erzincan'a en uzak yerdir, yolu da çok kötüdür, iki saatlik bir yol, insaf yani! Kemaliye'yi gören? Kemaliye, bak, benim ilçem değil, Sivas'la ilgili değil ama Kemaliye?

ALİ SARIBAŞ (Çanakkale) - Adadaki insanlar nasıl gelecek Bakan, adadan?

MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Yahu, benim söylediğimi dinlemek istemezsen ben hiçbir şey söylemeyeceğim.

6191 sayıyla ilgili sadece irticadan atılanlar değil, her gelen atılmıştır. Rahmi Yıldırım dernek başkanıdır, eğer tanıyanınız varsa, çok net olarak söyler gerçeği ve bunun için de bana özel olarak da teşekkür etmiştir. Bakanlığımızda böyle bir ayrımcılık yoktur, kanunlar genel geçerdir, kişilere yönelik değildir. Kaldı ki bizim idarenin yapmış olduğu işlemler de yargı denetimine tabidir. Herkes de yargıya gidebilir.

Astsubayların mali durumlarının iyileştirilmesi için bir çalışma yapıyoruz, inşallah tamamlandığı zaman onu da göreceğiz ve astsubaylarımızın durumu ne?

Bir başka sayın vekilimiz şöyle bir ibare kullandı, dedi ki: "Personel giderlerinin?" İşte, bütçe, meclislerin en önemli hakkıdır. Bu bütçede personele ayrılan pay artmıştır. Sayın Vekil ise "Miktar arttı ama oran düştü." diye bir ibare kullandı. Bu söylediğinin de doğru olmadığını söylemek istiyorum. İnanın burada her yanlışı düzeltmeye kalksak, bizim başka bir şey söylemeye vaktimiz kalmaz. Geçen gün birisi söyledi, "Türkiye'nin 2002 yılındaki IMF'e borcu 16 milyar dolar dedi. "Doğru değil." diyoruz.

Şimdi diyor ki: "Personel giderlerinin 2002 yılında gayrisafi yurt içi hasıla içindeki payı 6,3." Artmış mı 2012'de? 7,1. Artmış mı? Artmış. Demek ki o söylenen ibare doğru değil.

Peki, biz ne yaptık? Biz, faizden sağladığımız tasarrufu personel ve sosyal harcamalara yönelttik. 2002'de bütçedeki faizin bütçedeki payı yüzde 43 iken bugün, 2012'de bütçe içindeki payı yüzde 14'e düşmüştür. Dolayısıyla, aradaki fark yine vatandaşlarımıza hak, imkân olarak verilmiştir.

Bir başka husus: "Suriye'den MİG uçağı gelmiş de işte onun yazılımları bizim uçağa aktarılmış da?" Böyle bir şey kesinlikle doğru değildir. Bunu kaç sefer söyleyelim, doğru değildir. Yüz sefer söyleseniz de bizim bir "Doğru değildir." sözümüzün hepsine yeterli olmasını bekliyoruz ama bize değil de inan ki, artık kim yazıyorsa ona inanılıyor ama ispat edilmesi lazım. "Yok, öyle" diyor. Kesinlikle bu iş doğru değildir.

Bu ana kadar Silahlı Kuvvetlerimiz tarafından veya Dışişleri Bakanlığımız tarafından veya Millî Savunma Bakanlığımız tarafından her ne açıklanmışsa, milletimize verilen bilgi doğrudur. Bu doğrunun içinde kesinlikle hiçbir yanlışlık yoktur. Aksini ispat eden, getirir burada söyler. Böyle bir şey yok, hayal ürünü.

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Ya, Sayın Bakan, bilgi temizliği açısından söyledik. Bu üslup nedir yani? Bilgi temizliği açısından?

MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - İşte, bak gördünüz mü, sizin üslubunuz öyle, benim üslubum öyle. Aynen millet de görüyor; sizin üslubunuzu da görüyor, benim üslubu mu da görüyor.

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Bakın, siz Bakansınız, çok nazik sordum.

MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Benim konuşmam bittikten sonra "Sayın Bakan öğrenmek için sorduk, siz de bunu söylediniz." denebilir ama görüyoruz ki öğrenme amaçlı değil, sadece konuşma amaçlı soruluyor.

Ben yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum Sayın Başkanım.

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Bakan.