| Konu: | SAĞLIK BAKANLIĞI VE BAĞLI KURULUŞLARININ TEŞKİLAT VE GÖREVLERİ HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFİ |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 131 |
| Tarih: | 03.07.2012 |
AYTUN ÇIRAY (İzmir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; şimdi, siyasette mertçe-namertçe tartışmalarını teknik bir konuda anlayamıyorum. Burada yapılan şey, daha Komisyonun o toplantısından itibaren, Sayın Özgür Özel'in belirttiği gibi?
SITKI GÜVENÇ (Kahramanmaraş) - Suriye'yi anlat.
AYTUN ÇIRAY (Devamla) - Sana sonra anlatırım, öğretirim sana. Biraz ben size sağlık öğretmek istiyorum ama süre kısa. Ben size sağlığı da öğretirim.
MEHMET METİNER (Adıyaman) - Gerilime gerek yok.
AYTUN ÇIRAY (Devamla) - Şimdi arkadaşlar, muhalefetin görevi iktidara meşruiyet sağlama görevi değildir. Eğer meşru olmak istiyorsanız muhalefete saygılı olacaksınız. Her ülkede, her diktatörlükle yönetilen ülkede iktidarlar vardır, rejimi demokrasi yapan muhalefettir. Oraya getireceksiniz sabahın köründe, gittik, yanımıza yoklama kâğıdını koyacaksınız, yoklama kâğıdıyla birlikte kanun tasarısını koyacaksınız. O zaman, siz muhalefeti gerçek bir muhalefet olarak değil, bir figüran olarak görüyorsunuz demektir. Bize okumadığımız şeyi nasıl onaylatacaksınız? Muhalefet onay makamı filan değil.
Değerli arkadaşlar, şimdi gelelim esas konuya, konuyu atlamayalım. Bir sabah Sayın Başbakan uyandı ve "Kürtaj yapmak Uludere gibi bir meseledir." dedi, hadise buradan çıkmıştır. Bugün bu kanunu tartışıyorsak, Başbakanın bu sözünün yerine gelmesi için tartışıyoruz ve o gün, Sayın Başbakan bu lafı söyledikten kısa bir süre sonra Sayın Bakan da çıktı dedi ki: "Sezaryen sayısı çok artmıştır." Ben de çıktım medyaya, kamuoyuna, basına dedim ki: "Durum anlaşıldı, kürtaj meselesi bu işin manevi kamuflajı, Türkiye'de artık sağlık harcamalarının altından bu Hükûmet kalkamıyor, sezaryen sayılarında büyük bir patlama var ve pek yakında -göreceksiniz- sezaryen sayılarını kısıtlamak için bir kanun tasarısıyla gelecekler." Bugün bu kanun tasarısını getirmekle beni haklı çıkardığınız için teşekkür ediyorum Sayın Bakan.
Şimdi, bu sezaryen meselesi dünyanın her tarafında artıyor, bunu engellemenin yolları vardır. Zaten Bakanlığına da Türk Jinekoloji Derneği iki sene önce bir program vermiş "Bunu böyle baskıyla, korkuyla halletmeyin de bilimsel olarak halledin." diye.
Bu çıkardığınız kanun aslında tarihe bir utanç vesile olarak geçecek. Neden biliyor musunuz? İlk defa kanunla tıp bilimini tarif ediyorsunuz. Pek yakında, eğer bu maliyetleri kontrol edemezseniz "Hangi vakalara kardiyolojide baypas yapılır, hangilerine yapılmaz"ı da kanunla tarif etmeye kalkabilirsiniz. Dünyada bilimi kanunla tarif eden tek ülke olarak bugün, bu gece tarihe geçeceksiniz, o yüzden uykusuz kalmanız çok da yabana gitmedi öyle anlaşılıyor.
Değerli arkadaşlar, 6'ncı madde ise karmakarışık bir sistem. Üniversitelerle devlet hastaneleri protokol yapacaklarmış, ki zaten yapıyorlardı, bu geçmişten beri yapılagelen bir şeydir, o protokole göre o devlet hastanesinin içerisinde hem üniversite hocaları olacak hem devlet hastanesinin doktorları olacak ve bunların birisinin maaşı şu yönden alınacak, birisinin maaşı şu kademeden olacak. Böyle bir sistemi nasıl yönetebilirsiniz? Böyle bir sistem yönetilebilir mi?
Bir başka şey yapılıyor, kamuoyunun gözünden, dikkatlerden kaçırılıyor: Özel hastanelerle yeni kurulan çatı üniversitelerin yani 1 çatı, 1 rektör, 2 tane de sekreteri olan bir üniversiteyle özel hastaneleri afiliye ediyorsunuz, ondan sonra kalkıp sağlıkta rekabetten söz ediyorsunuz. Yani adamın birisi bir özel hastane kuruyor, adamı zarardan kurtarmak için devlete iliştiriyorsunuz ama karşısındaki diğer özel hastaneye de onunla rekabet et diyorsunuz.
Bakın bu sağlık sisteminiz çöktü. Aslında bu gece getirdiğiniz kanun bu sağlık sisteminin çöküşünün ikrarıdır. Tasarruf etmek zorundasınız. On aşamada katkı payı getirdiniz gene yetmiyor, vergi yetmiyor, yeşil kartı kaldırdınız yetmiyor, gelir testi getiriyorsunuz.
Sonuçta, sağlık harcamalarında, cepten harcamalarda 2 milyar dolardan 10 milyar dolara çıkardınız. Devleti koskocaman bir muayenehane hâline getirdiniz. Hane halkı bazında harcamalarda geçmişte sağlık harcamalarının payı 3,5 iken bugün 6-6,5. Hangi başarıdan söz ediyorsunuz?
Merak etmeyin, bu illüzyonu aşama aşama yıkacağız. İyi yaptıklarınıza itirazımız yok, onları destekliyoruz ama yanlış yapılanları bırakın söyleyelim. Bu, sizin yararınıza. Bu memleket için hep birlikte buradayız, bu milletin yararı için buradayız. Birbirimizle kavga etmeye gelmedik, sorun çözmeye geldik. Meseleye bu açıdan bakıyoruz.
Hepinize saygılarımı sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.