| Konu: | SAĞLIK BAKANLIĞI VE BAĞLI KURULUŞLARININ TEŞKİLAT VE GÖREVLERİ HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFİ |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 131 |
| Tarih: | 03.07.2012 |
METİN LÜTFİ BAYDAR (Aydın) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; doktor olmak kolay değildir, sağlık çalışanı olmak da kolay değildir; meşakkat ister, eğitimi zordur ama Sayın Bakan tüm doktorları taşeron altında çalıştırmak istemektedir. Yalnızca doktorları değil, tüm sağlık personelini de taşeron altında çalıştırıp özlük hakları yönünden doktorların önünde, sağlık çalışanlarının önünde engel oluşturmak istemektedir. AKP adına tümü üzerinde konuşan ilk konuşmacı "hayaldi gerçek oldu" lafını oldukça severek kullandı. Ben AKP Hükûmetinde gerçek iken hayal olanlardan bahsedeceğim.
Son günlerde Suriye ile savaşın eşiğine gelmiş bulunmaktayız. Bu durum, ne yazık ki, AKP Hükûmetinin "komşularla sıfır sorun" politikasının mimarı olan Sayın Dışişleri Bakanının yanlış yönlendirmesinden kaynaklanmaktadır. Sayın Bakanın, yaratmış olduğu olumsuz ortamı NATO PA üyesi olarak dış ülkelerde yapmış olduğumuz çalışmalarda da en iyi şekilde görenlerden birisiyim. Suriye'yle ilgili olarak AKP Hükûmetinin görüşlerinin keskinleşmediği günlerde Sayın Dışişleri Bakanına Katar Emiri'yle görüşmelerini ve bu görüşmelerde Suriye'ye herhangi bir askerî müdahale konusu için anlaşmada bulunup bulunmadığını sordum. Bu sorumun üzerinden birkaç gün geçmişti ki dış basında Katar ve Suudi Arabistan tarafından Suriye muhaliflerine silah finansmanının sağlandığı ve bu silahların da MİT aracılığıyla Suriye'ye sokulduğu iddia edildi. Bu konuları da ilgili bakanlıklara sordum, cevabını bekliyorum.
Suriye'nin savaş uçağımızı vurmasından önce ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'ın Suriye'nin Halep şehrine askerî yığınak yaptığı ve bu durumun da Türkiye açısından kırmızı çizgi teşkil ettiği yönünde açıklaması olmuştu. Bu açıklamadan cesaret alan Hükûmet 4 milyar dolarlık füze savunma sistemi ihalesini hızlandırdı. Bununla da yetinmeyen Hükûmet herkesten sır gibi sakladığı bir hücumbot ihalesi gerçekleştirdi. Bu ihalenin ne zaman yapıldığı ve kimin kazandığı konusunda Millî Savunma Bakanının cevaplaması istemiyle soru önergesi verdim. Gelecek olan cevap sanırım ülkemizin gündemini oldukça meşgul edecektir. İhaleleri hak edenlerin alması gerçekti, ne yazık ki hayal oldu.
Değerli milletvekilleri; Sayın Dışişleri Bakanı tarafından icadı tamamlanan "komşularla sıfır sorun" politikasının ülkemizi değil ama birilerini başarıya ulaştırdığı açıktır. Başarıya ulaşanlar silah tüccarlarından başkası değildir. Silah tüccarlarını zengin etmek için yarışa giren Hükûmet, ne hikmetse, arama kurtarma faaliyetini gerçekleştirecek ve düşen uçağımızı bulacak gemiyi yine ABD'den temin etmek durumunda kalmıştır. Biz Sayın Başbakanın ifadesiyle öyle büyük ve güçlü bir ülkeyiz ki, ne yazık ki kendi savaş uçağımızın enkazını bile yabancı devletlere çıkarttırıyoruz! AKP Hükûmeti, zoru başararak bizi savaşa sokması durumunda, hangi yabancı ülkelerden arama kurtarma ihtiyacımızı karşılayacağını da herhâlde düşünmüştür diye tahmin ediyorum.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; şu anda arkamda yazan "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir." cümlesi çok acı bir şekilde değiştirilmiştir. Millete ait olan egemenlik AKP Hükûmeti tarafından ABD'ye bırakılmıştır. Egemenlik hakkımızın devredildiği, Sayın Başbakana bağlı Sayın Genelkurmay Başkanının Kandil'e müdahale konusunda "ABD'den izin almamız gerekir." sözlerinden anlaşılmaktadır. "Libya'da NATO'nun ne işi var?" denilip bir zaman sonra İzmir'in Libya'ya gerçekleştirilen harekâtın merkezi hâline getirilmesi hafızalarımızdadır ve bu durum bizim bu şekilde düşünmemizi sağlamaktadır.
RECEP ÖZEL (Isparta) - Hocam, yanlış kanunu konuşuyorsunuz. Sağlıkla ilgili kanun görüşülüyor.
METİN LÜTFİ BAYDAR (Devamla) - Değerli milletvekilleri, ama bu Başbakana, bu Hükûmete ve bu Dışişleri Bakanına rağmen, Türk ulusunun sağduyusu Türk Mehmetçik'ine hiçbir zaman bekçilik yaptırmamıştır ve yaptırmayacaktır. Cumhuriyet Halk Partisi olarak nasıl ki 1 Martta ABD egemenlik çıkarlarını bu Mecliste engellediysek, bundan sonra da engellemeye devam edeceğiz. Çünkü, Türk ulusunun çıkarları her şeyin ve herkesin üzerindedir.
RECEP ÖZEL (Isparta) - Önerge ne Hocam, önerge?
METİN LÜTFİ BAYDAR (Devamla) - AKP Hükûmeti bakanlarının istediği zaman ve istediği gibi cevap verme uygulamalarından birisine daha örnek vermek istiyorum: Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımıza ülkemizde yaşanan kadın cinayetlerinin illere göre dağılımını ve töre ve namus cinayetleri sonucu öldürülen kadın sayısının 2002-2011 yıllarındaki dağılımını soruyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
METİN LÜTFİ BAYDAR (Devamla) - "Bakanlığımız tarafından, adli makamlara intikal etmiş kadına yönelik şiddet vakalarına ilişkin veri elde etmek amacıyla İçişleri ve Adalet bakanlıklarıyla ortak çalışmalar yürütülmektedir." demektedir.
Çok teşekkürler değerli arkadaşlarım. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.