| Konu: | SAĞLIK BAKANLIĞI VE BAĞLI KURULUŞLARININ TEŞKİLAT VE GÖREVLERİ HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFİ |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 131 |
| Tarih: | 03.07.2012 |
KAZIM KURT (Eskişehir) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; 17'nci maddeyle ilgili vermiş olduğumuz önerge üzerinde söz aldım.
Şimdi, değerli arkadaşlarım, burada esas tartışılması gereken Bakanlık hukuk müşavirleri, hukuk birimi ve avukatlarının vekâletname aranmaksızın Bakanlık personelini vekil sıfatıyla temsil etmesiyle ilgili bir olay. Şimdi, neye karşı ve kime karşı temsil edecek? Hangi olayda vekil olacak? Esas olan o olmakla birlikte, Bakanlığın hukuk müşavirlerinin ya da avukatlarının mesleki anlamda bir değerlendirilmesinin yapılması gerekir. Özellikle, 12 Eylülden sonra Anayasa'ya konulan yasaklarla kamuda çalışan avukatların barolara kayıt olması zorunluluğu ortadan kaldırılmıştır. Bir kişinin avukat olabilmesi için yetkiyi veren baro, kamuda çalışan avukatın baroya kayıtlı olmamasından dolayı belli sıkıntılar yaşamaktadır. Dolayısıyla, öncelikle ve demokratik bir yaklaşım olarak Anayasa'nın bu maddesini değiştirerek kamuda çalışan tüm memurların, özellikle avukatlar, doktorlar ve mühendislerin odalarına kayıtlı olması zorunluluğunu tekrar getirmek durumundayız.
Bu zorunluluk?
MEHMET METİNER (Adıyaman) - Ama zorunluluk demokrasiyle bağdaşmaz üstat.
KAZIM KURT (Devamla) - Ama mesleğini yapabilmesi için zorunluluk gerekiyor.
Siz burada milletvekilliği yapabilmek için yemin zorunluluğunu getiriyorsanız bu da böyle bir şey işte.
MEHMET METİNER (Adıyaman) - Keşke öyle bir zorunluluk olmasa.
KAZIM KURT (Devamla) - Dolayısıyla, baronun denetlemediği bir hukukçunun, üstelik, vekâletname almadan, vekâletnamesi olmadan bir temsil yetkisi kullanması hukuki anlamda doğru değildir. Bu uygulamayı ya maddeyi düzgün yazarak genişletmeli ya da tüm hukuk müşavirlerinin barolara kayıtlı olma zorunluluğu getirilerek bu konuda Bakanlık personeline hukuki yardım, hukuki destek sağlanacaksa hangi çerçevede ve neye karşı, kime karşı olacak bu hukuki yardım, sınırları belli olmalıdır. Hukuk ve avukatlık özellikle hukuki yardımı yapabilmenin sadece avukatlara verilmiş bir hak ve tekel olduğu değerlendirilirse bunu uygularken mesleğin disiplini içerisinde bir denetimin gerekli olduğunu hepimizin bilmesi gerekir ve bu doğrultuda düzgün bir biçimde işlemi devam ettirmek gerekir.
Her şeyi kanunlara ve kurumlara uygun olarak yaptığımızı iddia ettiğimiz, söylediğimiz bir ortamda 663 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin düzgün ayarlanmadığı, düzgün yazılmadığı net bir biçimde ortaya çıkmıştır ve bu, Meclis denetimine de tabi tutulmadığı için, şimdi kararnameyi kanunla düzeltmek gibi bir işle iştigal ediyoruz. Bu da sizin aceleciliğinizin bizi getirdiği durum olarak değerlendirilmelidir. Eğer kararname yayımlandığı zaman hemen Meclise gelseydi ve hemen tartışılsaydı, bugün Meclisin son gününe bu işleri sıkıştırmak gibi bir zorunlulukla karşılaşmazdık ve karşılaştığımız sıkıntıları da birlikte tartışarak ve biraz önce bazı maddelerde olduğu gibi, uzlaşarak çözme şansı bulabilirdik ama maalesef, bunları değerlendiremiyoruz, bunlardan yararlanamıyoruz.
Önümüzdeki dönem çalışmalarda, inşallah, bu konuda biraz daha titiz olunur, biraz daha muhalefetin sesine kulak verilir ve bu doğrultuda, daha düzgün ve daha hukuka uygun çalışmalar yapmak üzere hepinize saygılar sunuyorum.
Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.