| Konu: | SÖZLÜ SORULAR VE SÖZLÜ SORULARA SAYIN BAKANLARIN CEVAPLARI |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 19 |
| Tarih: | 16.11.2011 |
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Öncelikle, Denizcilik Müsteşarlığının kapanması denizciliğin küçülmesi olarak yorumlanabilir mi veya Hükûmetin önem vermediği? Bu doğru değildir. Sayın Kars Milletvekilimiz Ahmet Arslan da bu konuda açıkladı. Artık Ulaştırma Bakanlığı Denizcilik Bakanlığı oldu. Müsteşarı Denizcilikten gelme, Müsteşar Yardımcısı Denizcilikten gelme, içine konulacak 4-5 tane genel müdür Denizcilikten gelme. Eğer öyle bakarsak, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı.
Binali Bey başarılı bir bakan, ondan hiç şüphe yok. Dokuz yıldır herkes, Sayın Devlet Bahçeli bile "Bölünmüş yolları çok güzel yaptı, hepimiz kullanıyoruz." dedi. Deniz Baykal da öyle dedi. Dolayısıyla, Ulaştırma Bakanının başarılı olduğu konusunda hiç kimsenin şüphesi yok ve kendisi de gemi inşa mühendisi. Bakın, orada İhsan Kalkavan Bey var, çok güzel, CHP milletvekilimiz, denizciliğin ne noktaya geldiğini bilir. Burada Ali Torlak Bey var MHP'den, o da denizciliğin ne noktaya geldiğini bilir. Binali Bey başarılıdır. Hiçbir başarılı bakan kendisini daha başarısız kılacak bir eyleme imza atmaz. Binali Bey'e güveniyoruz. Kendisi denizcidir, gemi inşa mühendisidir, denizciliği de, ulaştırmayı da alınmış olduğu noktadan çok iyi bir noktaya getirdi, bundan sonra da daha iyi bir noktaya getirecektir, bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın.
Yine sayın hatip söyledi, dedi ki: "Bugün Türkiye tersanecilikte, gemi inşada küresel aktör olmuştur." Bunu söylediniz. Küresel aktör nasıl olacaksınız? Demek ki gemi inşada çok iyi bir noktaya gelebilmek lazım. Gemi inşada çok iyi bir noktaya geldiğiniz için küresel aktör oldunuz. Yine, gemi inşada, mega yat inşasında dünyada ilk beş arasındayız.
Yine dedi ki: "Biz yurt dışında 50 bin dead weight tona kadar gemi yaptırabiliyoruz." İşte, Çin'dedir, Kore'dedir, Japonya'dadır. Türkiye'de 300 bin dead weight tona kadar da gemi yapılabilmekte. Dolayısıyla, Türkiye'nin gemi inşada katetmiş olduğu mesafe, gerçekten, Türkiye'nin gurur duyacağı bir mesafedir.
Bir kriz yok mudur geçmişe kıyasla? Muhakkak ki bir kriz vardır ancak bu, dünyadaki daralmayla alakalı bir husustur. Dolayısıyla, Türk denizciliği kesinlikle 2002'deki durumdan da çok daha iyidir, 2007'deki durumdan da çok daha iyidir, daha iyi olacaktır diye düşünüyorum.
Yine bir başka sayın hatip söyledi: "Denizcilik sektörü AB'ye girmiştir ülkesinden önce." MİLGEM'i yapan bir ülke, MİLGEM'i yapan, millî gemisini yapan? İnanın Türkiye'nin gurur duyması gereken bir husus. Askerî gemi yapmak daha yüksek teknolojiyi gerektirir.
Ben yurt dışında bulunduğumda inanın ki gelen birçok savunma bakanı: "Bu gemiyi nasıl yaptınız?" Bunu, Brezilya Savunma Bakanı dahi dile getirdi. Türkiye'nin ulaşmış olduğu teknolojik standardı göstermesi açısından çok önemlidir. Belki dağın tepesinde olanlar dağın yüksekliğini bilmezler, dağdan uzaklaştıkça dağın yüksekliğini anlarsınız. Türkiye'nin gemi inşada gelmiş durumunu belki takdir edemesek bile dışarı çıkıp bakıldığında Türkiye gemi inşada çok iyi bir noktaya gelmiştir. MİLGEM de, millî gemi de bunlardan bir tanesidir.
MUHARREM İNCE (Yalova) - Sayın Bakan, bir şey sorabilir miyim?
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Tabii.
MUHARREM İNCE (Yalova) - Sayın Bakan, çok başarılı olan Ulaştırma Bakanının geçmişte Müsteşarlığını yaptınız mı?
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Yaptım, Denizcilik Müsteşarlığı yaptım. Bundan da hiç şey etmiyorum, gururla söylüyorum çünkü denizcilik konusunu ben iyi biliyorum.
ALİ İHSAN KÖKTÜRK (Zonguldak) - Sayın Bakanım, Karadeniz Ereğli'deki tersanelerden kaç tanesi açık haberiniz var mı?
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen?
ALİ İHSAN KÖKTÜRK (Zonguldak) - Açık olan tersane var mı?
BAŞKAN - Sayın Köktürk?
Sayın Bakan, devam ediniz.
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Bir başka soru Kredi Garanti Fonuyla ilgili. Kredi Garanti Fonu'ndan? Ben ne söylersem doğruyu söylerim -ben yani öyle şey değil- onun için söylediğim sözlere lütfen güvenin yani yanlış bilgi vermem. "Kredi Garanti Fonu'nu 10 tane kendi adamınıza veya yandaşlarınıza vermiş." diye bir ithamda bulunuldu, bu da doğru değil, yakıştıramam. Niçin? Kredi Garanti Fonu 1991 yılında kuruldu. TOBB ortak, TESK ortak, KOSGEB ortak, Türkiye Halk Bankası ortak ve yönetimde TOBB var. Dolayısıyla, TOBB'un da herhâlde ne kadar böyle siyasete açık olduğunu yine sizler çok iyi takdir edersiniz. Dolayısıyla, burada kesinlik böyle bir siyasi yönlendirme yoktur.
Bir başka husus: Şimdi burada arkadaşlarım söylediler, Sayın Metin Külünk de söyledi; ben de Kahire'de, Mısır'da bulundum, ben de Libya'ya gittim Sayın Başbakanla, ben de gittim Tunus'a. Her gittiğimiz yerde Türk Bayrağı'nı gördük, gururla gördük. O seferden döndükten sonra Filistin Büyükelçisi -herkes gidip sorabilir- beni ziyaret etti "İsmet Bey yüz yıl önce bu coğrafyanın her tarafında Türk Bayrağı vardı, bunu siz açmıştınız ancak şimdi her noktada Türk Bayrağı var, bunu de biz açtık." dedi. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Her tarafta Türk Bayrağı'nı görüp de bundan sadece Türkiye'ye düşman olanlar sırf sorun diye bakar ama Türkiye'nin bu her tarafında bayrağının dalgalanmasından herkesin gurur duyması lazım. Bundan rahatsızlık duyulur mu? Her tarafta inanın bayrak dalgalanıyor mu?
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Her taraftaki Türk Bayrağı'nı da yakıyorlar işte!
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Eskiden sadece diplomatik misyonlarınızda bayrak dalgalanırdı, şimdi sokaklarda da. Resimlerini görmediniz mi? Göndereyim. İnternet sitelerini görmediniz mi? Göndereyim.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Sayın Bakan, Sarkozy gittiğinde Fransız bayraklarıyla aynı adamlar oradaydı.
HÜSEYİN BÜRGE (İstanbul) - Yapma, yapma!
BAŞKAN - Lütfen, lütfen sayın milletvekilleri, Sayın Bakan?
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Bak bak?
BAŞKAN - Sayın Bakan, lütfen sorulara cevap veriniz.
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Evet, sorulara cevap veriyorum.
OKTAY VURAL (İzmir) - Türkiye'de İngiliz Bayrağı'nın dalgalanmasından memnun mu olacaksınız?
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - İki: Biz, her tarafta Türk Bayrağı'nın dalgalanmasından?
OKTAY VURAL (İzmir) - Siyaset bayrak üzerinden yapılmaz Sayın Bakan.
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen?
Sayın Bakan, lütfen soruları?
OKTAY VURAL (İzmir) - Burada hiçbir milletvekilinin birbirine söyleyeceği bir şey yoktur.
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Sayın Vural? Sayın Vural?
OKTAY VURAL (İzmir) - Elbette gurur duyarız.
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Ha, gurur duymak lazım. Bunu söylediğiniz an problem bitmiştir. Amaç, bu bayrağı daha yükseğe çıkarmak. Bu 4x400 bayrak yarışı ise biz bu bayrağı aldığımız noktadan daha iyi bir noktaya getirdik. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
OKTAY VURAL (İzmir) - Bu konuda kiminle rekabet edebilirsiniz? Bu konuda rekabet etmek kim ya?
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Yine bir başka arkadaşım söyledi, dedi ki: "Bu sözleşmede nükleer gemi yok." Yani konuyu bilerek söylüyorum ki tehlikeli atıkların sınır ötesi taşınmasına ilişkin Basel Sözleşmesi'ne hem Türkiye hem Romanya taraftır. Dolayısıyla, onların taşınması ayrı bir statüye tabidir. Bizim bir tane nükleer gemimiz var mı? Yok. Romanya'nın bir tane nükleer gemisi var mı? Yok. Olmayan gemiler hakkında mı sözleşme yapmamız gerekirdi? O da ayrı bir şey. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Yine bir başka husus, Sayın Vural şehitler, gazilerle ilgili çalışma yapılıyor mu? Bugün Sayın Başbakanımız açıkladı, daha önceden şehitlerimizin yakınlarından bir insan kamu kuruluşlarında görevlendiriliyordu, inşallah bu sayıyı yakında ikiye çıkaracağız. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Bir de hem İçişleri Bakanlığımız hem Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığımız hem de Millî Savunma Bakanlığının ortak bir çalışması var. Diyoruz ki bu şehitlerin yakınları ve gazilerimiz bize en büyük emanettir. Onlar bu ülke için yapılabilecek fedakârlıkların en büyüğünü yapmışlardır. Bunlara ne versek hakkıdır diyoruz, onlara ne versek biz hakkıdır diyoruz.
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Onun için mi Başbakanlığın önünde coplandılar?
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Güzel kardeşim, canım kardeşim, şehit sadece bu dönem olmadı ki 2002'den önce de şehit vardı.
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Başbakanlığın önünde coplamadık mı zaten?
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Sizin döneminizdeki verilen hakları biz daha iyi duruma getiriyoruz, daha kötü duruma getirirsek bize ne söyleseniz hakkıdır ama biz aldığımız noktadan daha iyi bir noktaya getireceğiz, inşallah çok kısa zamanda da onu getireceğiz.
MURARREM İNCE (Yalova) - Başbakanlık önünde coplamadılar mı? Adamların kolu bacağı çıkmadı mı?
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Biz ne versek? Biz daha iyi bir duruma getireceğiz. Biz sadece bunun istismarını yapmadık, hiçbir zaman da istismarını da yapmadık?
OKTAY VURAL (İzmir) - Bu konuyu niye vicdani retle ilgili bir dönemde getirdiniz?
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen karşılıklı konuşmayınız.
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Sayın Vural, onunla ilgili bir alakası yok. Bu, aylar önce yapılmış bir çalışmadır. Dolayısıyla bunu Sivas'ta -eğer ki yani açın lütfen gazetelere bakın- bayramlaşmaya gittiğimde de her yerde söylediğim ibaredir. Şehit yakınlarımız ve gazilerimiz bize bu milletin emanetidir. Bu emanete ne talepleri varsa herkesten yazılı talep istedik. Dolayısıyla o talepler geliyor. Ortak olarak baktık, inşallah en kısa zamanda bir neticeye ulaştıracağız.
Bedelli askerlikle ilgili Sayın Başbakanımız bugün açıkladı. Bu hafta sonuna kadar veya önümüzdeki hafta sonuna kadar bu işi neticelendireceğiz. Dolayısıyla biz de onu söylüyoruz ki bu iş af gibidir ya dile getirmemek lazım ya da dile getirdikten sonra en kısa zamanda sonuçlandırmak lazım. Bunu da bugün Sayın Başbakanımız açıkladı ya bu hafta ya da önümüzdeki bu neticelenecektir.
Bir diğer husus: "Libya'ya Haçlı seferi var." diyor. Kim söyledi? Putin. Yani Libya'ya yapılan bir seferde Libya halkı sokaklara dökülmüş. Ya Kaddafi'nin safında olacaksınız ya Libya halkının safında olacaksınız. Libya'daki bu harekâta katılan Türkiye, Haçlı seferinde olabilir mi? Libya'ya katılan harekâtta Katar, Haçlı seferinin içinde olabilir mi? Birleşik Arap Emirlikleri, bu operasyonun içerisinde Haçlı seferinde olabilir mi? Ama hangi gözle baktığınız önemli? Putin'in gözünde bakarsanız öyledir ama biz Libya halkının gözünde bakıyoruz ki Libya halkı ne talep etmişse biz onu yerine getirmişizdir. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
ALİ İHSAN KÖKTÜRK (Zonguldak) - Amerika'nın gözüyle bakılıyor, Libya halkının değil.
ALİ UZUNIRMAK (Aydın) - Ne zamandan beri Libya halkının gözüyle, ne zamandan beri?
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Dün de Libya halkının yanındaydık bugün de Libya halkının yanındayız, bundan sonra da Libya halkının yanında olacağız diyorum.
Bir başka husus?
OKTAY VURAL (İzmir) - ABD söyledikten sonra. Kaddafi'den insan hakları ödülü aldığı zaman Libya halkı...
ALİ UZUNIRMAK (Aydın) - Çelişki olmasın çelişki?
BAŞKAN - Sayın Bakan, lütfen sorulara cevap veriniz.
Buyurunuz.
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Bir başka soru: Piri Reis'in Kıbrıs'ın güneyindeki araştırmaları tamamlanmıştır, verilerin işlenmesine başlanmıştır. Bu verilerin iki aylık süre içerisinde neticeleri alınacaktır ve kamuoyuna açıklanacaktır.
Bir başka, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı ikinci sismik araştırma gemisini Norveç'ten kiralamıştır. Yeni bir alım ve yapım çalışmaları da bu arada devam etmektedir. Bunun da inşallah sözleşmesini isteyene iletiriz.
Türkiye'nin münhasır ekonomik bölgesi... Biliyorsunuz, münhasır ekonomik bölge, denize kıyısı olan iki ülkenin anlaşmalarıyla belirlenmiştir. Karadeniz'de tamamen münhasır ekonomik bölge çizilmiş durumdadır. Gerek Bulgaristan'la gerek Romanya'yla gerek Ukrayna'yla gerek Rusya'yla gerekse Gürcistan'da tamamıyla Karadeniz'de münhasır ekonomik bölge taraflar arasında çizilmiş ve belirlenmiştir. Buradan da baktığımızda, Karadeniz'in bütün diğer ülkeleri bir yanda, yaklaşık Karadeniz'in yarısı Türkiye'de kalmıştır. Onu da çok net olarak belirtelim.
OKTAY VURAL (İzmir) - Akdeniz?
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Akdeniz'de ikili görüşmeler önemli, söyledik ya. İkili görüşmelerde ilk defa, işte Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'yle sözleşme imzalanmış durumda. Diğer ülkelerle de bu görüşmeler devam etmektedir.
Bir başka sonuç, yine denildi ki: "Bu sözleşme ne getirecek?" Bu sözleşmenin ne getireceği bu sözleşmede yazıyor. Ne diyor? Gemi inşası, gemi tamiri, gemi sökümü dâhil olmak üzere seyirle ilgili konularda teknik iş birliği ve eğitim alanında iş birliği yapmak.
Bir başka, Türkiye veya Romanya bayrağını taşıyan gemilerle deniz yoluyla uluslararası taşımacılık konusunda tek taraflı kısıtlamalardan kaçınmak.
Yine bir başka, limanlardaki gerekli işlemleri kolaylaştırıp hızlandırmak, bürokratik işlemleri azaltmak, liman formalitelerini basitleştirmek. Uluslararası sözleşmeleri de göz önüne alarak tarafların birbirine kolaylık göstermesi.
Yine gemilerde gemi adamı çalışır. Bu gemi adamları çalıştığı zaman pasaport da taşımazlar. Kendilerinin gemi adamı cüzdanı pasaport yerine geçer. Gemiyle gelenler o gemi adamı cüzdanıyla karaya çıkabilirler, o ili ziyaret edebilirler. İşte burada o da yazıyor.
Millî mevzuatına göre gemilerdeki mürettebat üyeleri yolcuların tanzim edilmiş kimlik belgelerini tanıyacaktır ve Türkiye Cumhuriyeti için gemi adamı cüzdanı, işte Romanya için de "Seaman's Book" bu niteliktedir ve bunları iki taraf da kendi ülkelerinde kabul edecektir.
Yine "Bu evraklara sahip olanların vizesiz olarak karaya çıkmalarına ve dolaşmalarına izin verilecektir." denir.
Yine, eğer ki bir deniz kazası geçirilirse o deniz kazasında yolcuların taşınması veya yükün taşınması konusunda, başka gemilere aktarılması konusunda çok büyük bir kolaylık getirilecektir, o da burada belirtilir.
Yine, çevre koruma konusunda iki ülke iş birliği yapacaktır, herhangi bir deniz kazasında veya deniz kirlenmesi konusunda o ülkenin mevzuatına tabi olacağı da belirtilmiştir ve ortak bir denizcilik komitesi kurulması kararlaştırılmıştır ve Tuna Nehri'yle ilgili olarak da deniz ulaştırmasından en kolay şekilde faydalanılabilmesi için ikili görüşmelerde birbirine destek olacaktır.
Tuna'yla ilgili seyrüseferler ayrı bir sözleşme konusudur. 1948 tarihinde, 18 Ağustos 1948 tarihinde Belgrat'ta, Tuna'da Seyrüsefer Rejimi Sözleşmesi imzalanmıştır. Yine 1994 yılında Tuna Nehri'nin Korunması ve Sürdürülebilir Kullanım Sözleşmesi vardır ve Avrupa mevzuatı da yine Tuna'yla ilgili seyrüsefer hukukunu düzenlemektedir. Dolayısıyla, burada da, bu sözleşmede de o sözleşmelere atıflar yapılmaktadır.
Yine, bir başka soru soruldu, "Yer altı ve iç sular" tabirinin Romanya tarafından önerildiği, heyetimizin bu tabirlere gerek olmadığı? Ama, ülke tanımından ne anlaşılması gerekir? Ülkenin havası da ülkenin bir parçasıdır, ülkenin toprak parçası da bir parçasıdır, ülkenin deniz hattı da -karasuları diyoruz- bir parçasıdır, karasularının altındaki toprak da ülkenin bir parçasıdır. Bu kapsam şeyinde bu cümle kullanılmıştır.
BAŞKAN - Sayın Bakan, süremiz doldu. Yazılı olarak cevap verirseniz diğerlerine?
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Uygundur.
BAŞKAN - Teşekkür ederiz.
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Kendi sorularının cevaplandırılmadığını düşünen sayın milletvekillerimizin sorularının yazılı olarak cevaplandırılacağının bilinmesini isterim. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)