| Konu: | YARGI HİZMETLERİNİN ETKİNLEŞTİRİLMESİ AMACIYLA BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI VE BASIN YAYIN YOLUYLA İŞLENEN SUÇLARA İLİŞKİN DAVA VE CEZALARIN ERTELENMESİ HAKKINDA KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 128 |
| Tarih: | 30.06.2012 |
AHMET TOPTAŞ (Afyonkarahisar) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; "3'üncü yargı paketi" olarak bilinen ve yüce Meclisin 278 sıra sayısıyla görüşmekte olduğu tasarıyla ilgili görüşlerimi açıklamak için söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle yüce Meclisi saygıyla selamlarım.
Değerli arkadaşlar, pakete geçmeden önce, biraz önce arkadaşlarımın söyledikleri bir konuda ben de rahatsızlığımı belirtmek için -Sayın Adalet Bakanı da buradayken- düşüncelerimi söylemek istiyorum. Sayın Adalet Bakanı kapatılan adliyelerle ilgili beyanda bulunurken, bugün ve daha önceki günlerde, bunların objektif kriterlere göre kapatma kararı alındığını ancak itiraz üzerine, kendilerinin itirazı üzerine kapatılan 146 yerin 44 tanesinin yeniden açıldığını beyan ettiler. Yani, bir hafta arayla hangi objektif kriterlere göre kapattığınız yerlerin üçte 1'ini yeniden açtınız? Sayın Bakanın söylediği kriterlerin hiçbirisi bana göre inandırıcı değil.
Örneğin, Afyon'da İhsaniye adliyesi kapatılmıştır. Burası "Frig Vadisi" olarak bilinen vadinin orta yerinde bir ilçedir, çok büyük kasabaları vardır. Afyon merkeze bağlandı, Afyon merkezine de
Yine, daha dün kirazına marka aldığımız, "Tadiki" diye marka aldığımız Sultandağı'nın büyük kasabaları vardır, Türkiye kiraz ihracatının yüzde 30'unu bu ilçemiz karşılamaktadır.
Değerli arkadaşlar, bugün karşımıza getirilen tasarının adı "Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi" yani hızlandırılması. Yargıyı hızlandırabilirsiniz, etkinleştirebilirsiniz ama eğer yargı adalet dağıtmıyorsa istediğiniz kadar hızlı davranın hiçbir işe yaramayacak demektir. AKP'nin bugüne kadar yaptığı bütün uygulamalarda adaletin uygulanması hiçbir zaman göz önüne getirilmemiştir, göze alınmamıştır. "Neyi hızlı yaparak kendime ait uygulamaları nasıl kolaylaştırabilirim?" Ama iş dönüp dolaşıp da bumerang gibi kendisine döndüğünde gene yeni bir hızlandırma, gene yeni bir etkinleştirmeyle yola çıkmıştır.
Değerli arkadaşlar, Adalet ve Kalkınma Partisinin adaletle ne kadar ilgisinin olduğunu günlerdir gazetelerde okuyoruz. Şimdi, bir 3'üncü yargı paketinden bahsediliyordu, karşımıza geldi. Ancak özel yetkili mahkemelerden Cumhurbaşkanı şikâyetçi, Başbakan şikâyetçi, Adalet Bakanı şikâyetçi, zaten yurttaşların tümü şikâyetçi ama bu maddeleri kaldıran ya da bu maddeleri dönüştüren görüşmeler ne yazık ki Adalet Bakanlığında yapılmıyor, bu görüşmeler Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay'ın huzurunda yapılıyor; Adalet Bakanlığının, Adalet Komisyonunun bu görüşmelerden haberi yok. Yarın belki bir önerge olarak karşımıza gelecek, AKP milletvekillerinin de neyin geleceğinden haberleri yok. Biz de bunları kısmen yandaş medyacılardan öğreniyoruz. Yani bir memlekette adalette reform yapıyorsunuz, bir memlekette "özel yetkili mahkemeler" diye bir ceberut mahkemeyi kaldırıyorsunuz ya da dönüştürüyorsunuz ama milletvekillerinin bundan haberi yok, iktidar milletvekillerinin bile haberi yok, ancak sızdırılan yandaş medya gruplarından öğreniyoruz. Bu, Meclise saygısızlıktır; bu, millî iradeye saygısızlıktır. Getirin, burada tartışalım; daha olgun, daha olumlu, daha adalet dağıtan, daha hukukun genel ilkelerine uygun mahkemeleri birlikte kuralım; bunların sorunları varsa bu sorunları birlikte çözelim, adalet dağıtan kurumlar hâline getirelim. Bunu yapmıyorsunuz, getiriyorsunuz bir kanun, bir hafta sonra mahkemeleri kapatıp yeniden açtığınız gibi, yeni başka sıkıntılarla Parlamentonun karşısına geliyorsunuz. Sizi, lütfen, adalet dağıtan bir mekanizmayı oluşturmak için birlikte çalışmaya, millî iradenin temsilcilerinden bunları kaçırarak değil?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
AHMET TOPTAŞ (Devamla) - ?Meclisin çatısı altında tartışarak bir çözüm bulmaya ve daha adil adalet dağıtacak mahkemeler oluşturmaya çağırıyorum.
Teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Toptaş.