| Konu: | YARGI HİZMETLERİNİN ETKİNLEŞTİRİLMESİ AMACIYLA BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI VE BASIN YAYIN YOLUYLA İŞLENEN SUÇLARA İLİŞKİN DAVA VE CEZALARIN ERTELENMESİ HAKKINDA KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 128 |
| Tarih: | 30.06.2012 |
ÖZCAN YENİÇERİ (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Meclis, tabii, çok statik bir hâle geldi. Biraz daha dikkati ve ilgiyi artırmak gerekiyor. Bir taraftan yasalar geçiyor, nasıl geçtiği ve neye hizmet ettiği de çok fazla belli değil. Onun için bazı şeyleri açmak gerekiyor. Önce bir manzarayı umumiye bakmak lazım, nedir? Yani Türkiye'deki, bugün demokrasinin, bugün hukuk sisteminin, hatta hatta ilerisinin sözüm ona durumu nedir? Biraz ona ben dikkatinizi çekmek istiyorum.
Evin içi dururken dışıyla uğraşmak haramdır. Yakından uzağa, somuttan soyuta gitmek de esastır. O hâlde, ehemmi mühime tercih ederek bakmak lazım bunu açıklarken. Türkiye, bugün, çok net söylüyorum, milletin iradesini temsil eden milletvekillerini hapiste tutan bir ülkedir. Gerçekte, içeride tutulan milletvekilleri değil, milletin iradesidir. O "Bırakın" diyenlerin kendisi de bir gün içeriye bırakılabilir. Onun için, bir defa, düşmanınıza dürüst davranamıyorsanız, adaletli davranamıyorsanız, hukuk içerisinde davranamıyorsanız, orada ne demokrasi olur ne de insanlık olur. Adalet, her şeyden evvel, kendisine, fikirlerine katılmadığınız insana tanıyabildiğiniz özgürlüklerle ilgilidir. Bunun lamı cimi yok! Bunun tartışılacak yanı da yok! Özellikle altını çiziyorum, bunu biraz çalışıp gelmeniz gerekiyor. Gerekçesi ne olursa olsun, bu durum yargının yasamayı baskı altına alması demektir.
AHMET YENİ (Samsun) - Bilerek niye aday gösterdiniz o zaman?
ÖZCAN YENİÇERİ (Devamla) - Unutmamak gerekir ki halk tutuklu olduğunu bilerek? Cevap sana işte, tam alnının ortasından vuruluyor. Ne diyor? Halk tutuklu olduğunu bilerek sana oy vermiş kardeşim!
AHMET YENİ (Samsun) - Niye aday gösterdiniz?
ÖZCAN YENİÇERİ (Devamla) - Bitti, bitti! Tartışamazsın bunu.
MUHARREM VARLI (Adana) - Hocam, muhatap aldığın adam adam olsa ya!
AHMET YENİ (Samsun) - Aday göstermeseydiniz o zaman!
ÖZCAN YENİÇERİ (Devamla) - Halk oy vermiş sana. İradeye, halka saygın varsa ona da saygı göstereceksin. Var mı bunun başka izah tarzı? Yargıçların da yasanın lafzını esas alarak yapacakları bir değerlendirmede yanlış bir yere varacaklarından hiç kimsenin kuşkusu olmasın. Kanun lafzıyla ve ruhuyla birlikte uygulanır. Kanunun lafzını esas alarak yapılan bir rijit tutuklama kararı toplum vicdanını da, demokratik kuralları da, anayasal düzeni de tehdit eder, bunu herkesin bilmesi lazım. Bir anlamda, milletvekillerinin yasama görevini yapıp yapmamasına yargıçlar karar verir hâle gelinmiştir. Bu yönü itibarıyla, Türkiye Cumhuriyeti devleti hukuk devleti olmaktan çıkmış, yargıçlar devletine dönmüştür. 12 Haziran 2011 milletvekili genel seçimlerinden sonra ortaya çıkan tutuklu milletvekilleri sorununun çözülmemesi yargının verdiği kararlardaki çelişkiyi de gözler önüne sermektedir. Bakın, bundan altmış iki sene önce, 1950'de Ankara'da Demokrat Partiden milletvekili seçilen Mümtaz Faik Fenik, 1957'de Kırşehir'den Millet Partisinden milletvekili seçilen Osman Bölükbaşı yasama görevlerine başlayabilmeleri için serbest bırakılmışlardır. Benzer iddialar, yargılanan Engin Alan ve diğer tutuklu milletvekillerinin de aynı hukuk kurallarının farklı uygulanarak içeride tutulmasıyla bir başka boyuta gelmiştir. Demek ki altmış iki sene önceki hoşgörüden, demokratik algıdan ve hukuka yaklaşım biçiminden, millet iradesine saygıdan çok daha gerilerde bir yerde duruyoruz.
Diğer yandan, herkes şunu biliyor ki: Balyoz davasının hâkimleri mahkeme gününe birkaç gün kala görevden uzaklaştırılıyor, görev yerleri şu veya bu gerekçeyle, haklı ya da haksız olarak değiştiriliyor. Bu yargıçların yerine gelenler onlarca kişi için tutuklama kararı veriyor. Deniz Feneri davasının -ki, iddialara göre ucu İktidara dokunacak nitelikte olan bir dava- yargıçları da dava başladıktan bir süre sonra görevden alınıyor. Onların yerlerine de atanan yeni yargıçlar ise İktidarın beklentilerine uygun olarak üç aydır tutuklu bulunan sanıkları bir anda serbest bırakıyor. "Balyoz" ya da "Ergenekon" adı verilen davalarda yıllarca süren tutukluluk hâllerinin devamında hukuki bir sakınca görülmüyor, Deniz Feneri davasına yeni bakmaya başlayan yargıçlar ise "Üç aydan uzun tutukluluklar cezaya dönüşür." diyerek tahliye ediliyor ve ortada bu davaların ortaya koyduğu ciddi bir şey var, o da kamuoyu nezdinde yaygınlaşan görüntü şu: Bu davanın yargıçları değiştiriliyor, İktidarın beklentilerine uygun tutuklama kararları çıkıyor; bir başka davanın yargıçları değiştiriliyor, bu defa da yine İktidarın beklentilerine uygun tahliye kararları çıkıyor.
Temel hak ve özgürlük bağlamında bireyler bir yana, siyasi partiler bile izleme, dinleme ve kayıt altına alma furyasından kendisini kurtaramıyor ve görülmekte olan bu?
Süre bitmiş. Bu süre de yetmiyor.
Hepinize saygılar sunuyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ÖZCAN YENİÇERİ (Devamla) - Yani durum vahim. Bu yasaları değiştirerek, orada bir iki düzenleme yaparak ülkeye demokrasi getiremezsiniz. (MHP ve CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Yeniçeri.