| Konu: | 11 EKİM 2011 TARİHLİ VE 244 SAYILI, NARENCİYE ÜRETİCİLERİMİZİN PİYASADA OLUŞAN FİYAT DALGALANMALARINDAN KORUNMASI VE NARENCİYE İHRACATINDA ÜLKEMİZİN POTANSİYELİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ İLE İLGİLİ SORUNLARIN TESPİTİ VE ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLERİN BELİRLENMESİ AMACIYLA VERİLEN MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGESİNİN GENEL KURULUN 17/11/2011 PERŞEMBE GÜNKÜ BİRLEŞİMİNDE SUNUŞLARDA OKUNMASINA VE GÖRÜŞMELERİNİN AYNI TARİHLİ BİRLEŞİMDE YAPILMASINA İLİŞKİN MHP GRUBU ÖNERİSİ |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 20 |
| Tarih: | 17.11.2011 |
ALİ ÖZ (Mersin) - Teşekkür ederim.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; narenciye üreticisinin sorunları hakkında Milliyetçi Hareket Partisinin grup önerisinin lehinde şahsım adına söz almış bulunuyorum. Yüce Meclisi saygılarımla selamlıyorum.
Hepinizin bildiği gibi, ülkemiz, narenciye üretiminde özellikle ihracatta dünya piyasasında önemli bir yer tutmaktadır. Türkiye yıllık 5 milyon tonluk narenciye üreten bir ülke. Özellikle bölgemizi içeren, kendi bölgemizde daha fazla yetiştiği için, Akdeniz Bölgesi ve Ege Bölgesi narenciye üreticilerinin ciddi sorunlarla boğuştuğu bölgelerimiz ve bu illerin başında da özellikle Mersin gelmekte. Bugünlerde çığlığı giderek daha fazla yükselen, seslerinin bir şekilde ifade edilerek tüm Türkiye'yle paylaşılmasını isteyen Erdemli halkı, yüce Meclisimizden özellikle narenciye konusunda daha önce gerek iktidarı gerekse muhalefetiyle gündeme getirilen, bu sorun hakkında net ifadeler, net çözüm önerileri beklemektedir. Muhalefet milletvekilleri olarak daha önceki sürede de özellikle gerek tarım alanında gerekse narenciyede ülkemizin sorunları sıkça dile getirilmiş ama her ne hikmetse iktidar tarafından çoğu göz ardı edilmiştir. Narenciyenin bir kısmı ülkemizde ihracatta, önemli bir kısmı iç piyasada kullanılmakla beraber, biraz belki garip gelebilir ama, narenciye üreticilerinin bir kısmı ürettikleri narenciyeyi ya dere kenarlarında -hasat zamanı geçtikten sonra- çöpe atmakta veya bölgesine gelen bir siyasetçi bulur ise şayet onu eleştirmek anlamında ya onun önüne dökmekte veya da başka eylemler içerisine girmektedir.
Sayın milletvekilleri, bugün için, limon üreticileri hâlâ ürünlerini dalında sadece 35-40 kuruşa kesim yaptırılabildiğini, 40 kuruştan satabildiklerini ifade etmektedirler. 2002 yılında da 1 kilo limonu 1 milyon civarında satabiliyorlardı bu insanlar. Oysa bugün tarımsal girdi maliyetlerinin giderek artmış olması bu üreticileri ciddi manada zor durumlara sokmaktadır.
İhracatta verilen teşvik, belki teşvik olarak verilmekte, teşvik olarak görülmekte ancak uygulama şu ki: 1 ton narenciyeyi 790 dolara eğer satabilirseniz 125 dolarlık bir teşvik verilebilmekte. Oysaki bugün gerek dünya gerçeğinde gerekse ülkemiz gerçeğinde 1 ton narenciyenin 790 dolardan ihracatta satılması mümkün değil. Bu şu anlama geliyor: 1 kilosunu ihracatta 1 milyon 400 bin liraya satacaksınız anlamına geliyor. Oysaki bugün gerçek rakamlar, ihracatçının 1 kilosunu sadece 700 bin veya 750 bin civarında satabildiği, dolayısıyla da alacağı teşvikin yüzde 50 oranında azaldığını bilmekteyiz. İhracatçıya verilecek olan teşvikler de zamanında verilmediğinden, bu, üreticiye de yansımamakta, üretici âdeta hasat mevsiminin bitiminde ağaçlarından, dallarından limonunu, portakalını, mandalinasını toplamamakta, âdeta dallarında yığılı olarak kalmaktadır.
Sayın milletvekilleri, değerli arkadaşlarım; tabii ki tarımı modern hâle getirmemizin gerekliliği hepimiz tarafından malumdur. Dünyada özellikle ekolojik dengenin değişmesi, tarımsal alanların daralması, ülkemizi de dışarıya tarımda bağımlı bir ülke hâle getireceği endişesini hepimiz taşımak zorundayız. Tarım alanında bu iyileştirmeleri, modernizasyonu yapmadığımız takdirde tarım üreticilerinin, çiftçilerin, narenciye üreticilerinin dertlerine merhem olmaya çalışmadığımız süre içerisinde bu sıkıntıyı sadece onlar değil, toplum olarak hepimizin çekeceği gerçeği de açıktır.
Ben muhalefet milletvekili olarak şunu sizlere açık bir şekilde öneriyorum ki narenciye üreticilerine desteklerin gerçekten erken, zamanında, özellikle hasat mevsimi başlamadan temmuz, ağustos ayları içerisinde miktarı ne olacaksa açıklanmalı, fiyat birimleri tespit edilmeli ve nakit olarak, direkt olarak verilmesi gerekmektedir. Narenciye ihracatına verilecek olan destekler, özellikle, mutlaka dış piyasalarda, bizim ihracatçılarımızı, rekabet edebilecek potansiyelde olmalıdır. İhracatçıya ton başına verilen destek, az önce de rakamlarını ifade ettiğim şekliyle, bugün için üreticiye yansımamakta, üreticiler bu konudan ciddi rahatsızlık çekmektedir. Erdemli'nin Lamas limonu hepinizin bildiği, hepinizin sofrasında yoğun olarak kullandığınız bir limon çeşidi ama gelin görün ki Lamas'ta bugün özellikle sahil kesiminde limon üreticileri limon ağaçlarını, büyük emeklerle beş, altı yıl içerisinde ürettikleri, hayata geçirdikleri, meyve alacak duruma getirdikleri ağaçlarından on beş, yirmi yıl boyunca ürün beklerken, narenciye üreticisinin düşmüş olduğu bu durum nedeniyle ağaçlarını çoğu kesmekte, yerine ya yeniden taşlaşan bir kent görüntüsünde başka bir şekilde arazisini kullanmakta veya tarım alanında özellikle bölgemizde muza doğru yönlenmektedir. Narenciye sıkıntımız giderek bu noktada üretimde de gün geçtikçe bir azalma eğilimi içerisine girmektedir.
Özelikle bölgemizde narenciye üretiminin miktar olarak azalması yanında narenciye üreticisinin çekmiş olduğu bu sıkıntının diğer bir nedeni de modern tesislerin kurulamaması, yerinde lokal bölgelerde sanayide ihracatın dışında limonun, portakalın, greyfurdun başka alanlarda kullanılacağı tesislerin yapılamamış olması ve bunlar tarafından, devletin öncü olarak teşvik vermemiş olması da narenciye çiftçisinin önemli sorunlarından bir tanesidir.
Özellikle dünyada narenciye ihracatında önemli bir yer tutan ülkemiz bu alanda ciddi ve acil çözümler almak zorundadır yoksa, gerçekten, yaş sebze ve meyve ihracatımızın önemli bir kısmını oluşturan narenciye üreticileri kendiliğinden narenciye alanından çekilip başka alanlara kayacaklardır.
Bu konuda özellikle Parlamentomuzu, ilgili bakanlarımızı duyarlı olmaya davet ediyorum. Teşviklerin zamanında verilmesi, özellikle çiftçi esnafının, ihracatçının beklediği en önemli haberlerden bir tanesi, bu müjdeyi iktidarın değerli bakanlarının narenciye üreticilerine, çiftçilerine vermesini ümit ediyorum.
Fiyatlardaki bu artış yıllar içerisinde üreticiyi sürekli olarak geriye götürmüştür. Dolayısıyla üretimde de gerçekten Akdeniz Bölgesi'nde ve Mersin Erdemli bölgesinde üretimde rekolte olarak giderek düşme olmuş olmasına rağmen ama maalesef ürünler yine de yeterli fiyata satılamamakta. Bugün tarımsal girdi maliyetlerinin arttığı gerçeği de göz önünde bulundurulduğunda gerçekten narenciye işçilerimizin, narenciye çalışanlarının ciddi mağduriyet içerisinde olduğu açık bir şekilde görülmektedir.
Narenciyede tabii ki bölgede özellikle Türkiye ve dış piyasaya ihracatta sunum için ulaşım da önemli kademelerden, aşamalardan bir tanesidir. Dolayısıyla bölgede bu sektörde soğuk zincirlerin kurulması, sera dönüşüm projesinin uygulanması, küçük arazilerin 200-400 metre rakımdaki büyük arazilerle birleştirilerek, devlet tarafından desteklenerek büyük sera arazilerinin oluşturulması, yayla meyve ve sebzeciliğinin geliştirilmesi, entegre tesislerinin kurulmasında da devletin öncülük etmesini bölgede insanlar acilen beklemektedir.
Tabii ki narenciye işçilerinin sorunları sadece bunlarla da kalmıyor. Özellikle Mersin Erdemli'de -Mersin, Tarsus, Silifke, Erdemli arasına- daha önce yapımı planlanan ve hâlâ faaliyette bir şey görünmeyen hava yolunun da bir an önce işleme alınıp bunun da yapılabilmiş olması bölge narenciye üreticisinin özellikle Türkiye'nin diğer pazarlarına ve dünya pazarına ulaşmasına da vesile olacağını ümit etmekteyiz. Yıllardır yapımı ertelenen bu havaalanın da mutlak surette hızlı bir şekilde Ulaştırma Bakanımızın devreye girerek bir an önce yapılması noktasında emirlerini bekliyoruz.
Narenciye işçilerinin, çalışanlarının dertlerini hep gündeme getirdiğimizde Hükûmet tarafından narenciye işçilerine olurlu sözler her defasında verildi ama maalesef artan ve geçen yıllar içersinde baktığınız zaman ürün değerlerinde ciddi bir artışın olmaması Hükûmetin bu konuda tarım çalışanlarına yerinde, olayı gördüğünüz zaman tarım işçilerine verdiği sözde ne kadar samimi olduğunu da sizlerin vicdanına bırakıyorum. Tarım işçileri özellikle de narenciye çalışanları iktidarınızdan şunu kesinlikle beklemekte: Teşviklerin zamanında verilmesi, ürün fiyatlarının arttırılması, tarım girdi maliyetleri noktasında yeniden teşviklerin gözden geçirilip tarımsal girdilerde yardımcı olunmasını beklemektedir.
Hepinizi, yüce heyetinizi saygılarımla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)