| Konu: | YARGI HİZMETLERİNİN ETKİNLEŞTİRİLMESİ AMACIYLA BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI VE BASIN YAYIN YOLUYLA İŞLENEN SUÇLARA İLİŞKİN DAVA VE CEZALARIN ERTELENMESİ HAKKINDA KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 128 |
| Tarih: | 30.06.2012 |
KAZIM KURT (Eskişehir) - Sayın Başkanım, sayın milletvekilleri; görüşülmekte olan 278 sıra sayılı Tasarı'nın 39'uncu maddesinde vermiş olduğumuz önerge üzerine söz aldım. Saygıyla selamlıyorum.
Bu madde, özellikle son on yılda sürekli yapmaya çalıştığınız hukuk reformunun bir parçası, bir uzantısı. 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'na yeni geçici bir madde ekliyoruz ve diyoruz ki: "Bölge idare mahkemeleri kuruluncaya kadar bu işi uzattık." Geçici 1'inci maddesi de aynı şekilde daha önce yapılmış, orada da demişiz ki: "Bölge adliye mahkemeleri kuruluncaya kadar bu kanunun uygulanmasını erteledik, öteledik." Bölge adliye mahkemelerini niçin kurmaya karar verdi bu Parlamento? Adalet hizmetlerinin daha etkin, daha verimli ve daha sağlıklı olarak yansıması için, uygulanabilmesi için. Ama ne hikmettir, 2005 yılından bu yana, maalesef, bölge mahkemeleri ilk derece mahkemelerinin üstünde kurulamadı, Yargıtay bir temyiz mahkemesi niteliğine dönüştürülemedi. Böyle olunca şu anda bölge mahkemelerinin kurulmasını Eylül 2013'e erteleyen Hükûmet, yasaları da ertelemek suretiyle bu kabahatine özür bulmaya çalışıyor.
Değerli arkadaşlarım, bölge adliye mahkemeleri eğer kurulacak ise bir an önce kurulmalıdır çünkü bu, sistemi bozan, sistemi ve yargılama kanunlarımızın silsilesini bozan bir yapı hâline dönüşmüştür. Şimdiye kadar neden uygulanmadı, şimdiye kadar neden kurulmadı, iki yılda bir niçin uzatıldı? Bunların tamamı adalete ve sisteme bakışınızla ilgili, işi ötelemeyle ilgili bir sıkıntı çünkü davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlanmasını istemeyen bir mantık, istemeyen bir sistem üzerine devam ediyoruz. Oysa Türkiye'de insanlar adaleti mülkün temeli olarak sayıyor ve en sıkıştıkları ortamda adalete başvuruyor ama adalet, sistemi sarsmış, sistemi bozmuş ve uygulanamaz hâle gelmiş, insanları canından bezdirmiş. Şimdi, her dönem yeni yeni reformlarla, yeni yeni reform söylemleriyle işin mantığını da bozarak yürüyoruz. Nereye kadar gideceğiz, şu anda belli değil. Bölge mahkemeleri kurulmadığı sürece bu işin düzelme ihtimali görünmüyor ama ne yazık ki normal koşullarda, demokratik ve şeffaf bir ortamda bu işleri yapması gereken Hükûmet ve Bakanlık, maalesef bu işlere çok sıcak bakmadı.
Şu anda "3'üncü Yargı Paketi" diye görüşmekte olduğumuz paketin içine özel yetkili mahkemelerle ilgili ne gelecek belli değil. Kamuoyu bunu tartışıyor, kamuoyu bunu bekliyor ve gecenin saat bilmem kaçında, hiç kimse, biz bilmiyoruz, siz de bilmiyorsunuz özel yetkili mahkemelerle ilgili ne yapacağınızı.
Dolayısıyla, bu işleri üstünkörü geçirerek, üstünkörü değerlendirerek sürekli yanlış yapıyoruz ve bu yanlışı düzeltmek için altı ay sonra bir yasa daha, iki yıl sonra bir yasa daha? Bu mantıkla gidildiği sürece Türkiye'deki demokratik hukuk devletini rencide etmeye devam edeceğiz ama bu Parlamentonun görevi, bir an önce bu özel yetkili mahkemeleri ortadan kaldırmak ve Türkiye'deki hak ve adalet arayanların önündeki engelleri açmaktır. Bunu yapmadığımız sürece hesap verme şansımız yoktur. Bu hesabı biz çok rahatlıkla vermeye hazırız ama siz bu konuda biraz sıkıntılı görünüyorsunuz gibi geliyor.
Saygılarımı sunuyorum, teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkürler Sayın Kurt.