| Konu: | CHP GRUBU ÖNERİSİ |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 130 |
| Tarih: | 02.07.2012 |
TUFAN KÖSE (Çorum) - Arkadaşlar, gericilik, yobazlık, nefret, kin Adalet ve Kalkınma Partisi ve ondan öncekilerin DNA'larına, genlerine işlemiş.
HAMZA DAĞ (İzmir) - Ayıp! Ayıp!
TUFAN KÖSE (Devamla) - Bugün, buraya çıkardığınız?.
BÜLENT TURAN (İstanbul) - Aynaya bakın.
TUFAN KÖSE (Devamla) - Aynaya bakarsanız, siz kendinizi görürsünüz. Siz kendinizi iyi görürsünüz. Genlerine işlemiş. (CHP sıralarından alkışlar, AK PARTİ sıralarından gürültüler)
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Aynen öyle!
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) - Sayın Başkan, böyle konuşma olmaz. O lafı kendisine aynen, misliyle iade ediyoruz. Kendisine aittir o genetik yapı. Lafını geriye alsın, güzel konuşsun Sayın Başkan.
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen sakin dinleyiniz.
TUFAN KÖSE (Devamla) - Bugün buraya çıkardığı, kürsüye çıkardığı Hatip Sivas davasının katliamcılarının avukatı. Ne güzel, ödülünü de almış, milletvekili de olmuş, milletvekili de olmuş. Olmuşsunuz milletvekili de. Bugün de yakarsınız siz, bugün de yakarsınız.
BÜLENT TURAN (İstanbul) - Samimi değilsin.
TUFAN KÖSE (Devamla) - Samimiyim.
Bugün de yakarsanız. Çorum'da da yaktınız siz, Çorum'da da. Çocuktum, benim kardeşim de vuruldu Çorum'da, on iki yaşında, on bir yaşında.
HAMZA DAĞ (İzmir) - O zaman iktidarda kim vardı?
TUFAN KÖSE (Devamla) - Siz, bakın, burada var isimleri; bakın, burada var. On iki yaşında, on beş yaşında. Koray Kaya, Menekşe Kaya; bu çocukları da yaktınız siz. On beş yaşında çocukları da yaktınız. Yakarsınız? Yakarsınız? (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
HAMZA DAĞ (İzmir) - İktidarda kim vardı, onun cevabını ver. Başbakan Yardımcısı kimdi?
TUFAN KÖSE (Devamla) - Değerli arkadaşlarım, zihniyet aynı zihniyet; zihniyet değişmemiş. Dün akşam da burada yaşadık aynı zihniyeti. Dün akşam da burada yaşadık aynı zihniyeti. Gazetelerde çıkmış bugün aynı zihniyet. (CHP ve AK PARTİ sıralarından gürültüler)
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen sakin dinleyiniz.
TUFAN KÖSE (Devamla) - Bu zihniyetin Sivas ne ilk yaktığı yer ne de son olacak.
Değerli arkadaşlarım, önce sözlerime aslında bir şiirle başlamak istiyordum ama böyle bir Hatip çıkınca Adalet ve Kalkınma Partisi sıralarından?
"Yiğitlik midir emanet cana kıymak?
Yiğitlik midir bir tutam ışığı kör bıçakla,
Güneşten koparıp karanlığa kurban etmek?
Söyle, hangi kitapta vardır elleri kolları bağlıyı yakmak?"
2 Temmuz 1993'te yani bundan tam on dokuz yıl önce halk ozanımız Pir Sultan Abdal'ı anmak için ve onun adına düzenlenen şenliğe katılmak için, zalimin zulmüne ve adaletsizliğine karşı durmak için Sivas'a gelen, Türkiye'nin yüz akları aydınlar, şairler, sanatçılar, yazarlar, gençler, yaşlılar, kadınlar, erkekler, semah dönenler, kalmakta oldukları otelde gerici, yobaz bir güruh tarafından saldırıya uğradı ve orada, kaldıkları otelde yakılarak, dumandan boğularak, 33'ü giden sanatçılar, 2'si yabancı gazeteci ve 2'si de otel görevlisi olmak üzere 37 insan yakılarak katledildi.
Olayın burası çok önemli. Az evvel de söyledim, bu ne gerici, yobaz güruhun ilk eylemiydi, katliamıydı ne de sonu olacak ama 93'ten sonra yaşananlar bu insanların yüreğini daha çok dağladı, daha çok yaktı. Ne oldu biliyor musunuz 93'ten sonra değerli arkadaşlarım? Belki sizin ilginizi çekmiyor, ben hiçbir AKP hatibinden, hiçbir AKP temsilcisinden Sivas katliamına dönük bir açıklama duymadım.
MUSTAFA ŞAHİN (Malatya) - Sivas'tan başka bir şey bilmez misiniz?
TUFAN KÖSE (Devamla) - Ama Başbakandan duydum; zaman aşımı kararından sonra "Hayırlı olmuş" sözünü duydum Başbakandan. 93'teki Belediye Başkanı, ödüllendiren Temel Karamollaoğlu'ndan da "Gazanız mübarek olsun." lafını duydum. Başka bir laf duymadım ben sizden orada ölen canların anılması üzerine. Nedir bu kininiz ya? Nedir bu kininiz? Ne istiyorsunuz?
HAMZA DAĞ (İzmir) - Yani sizin kininiz nedir?
TUFAN KÖSE (Devamla) - Sizin gibi düşünmeyen, size biat etmeyen aydınlık yüzlü insanlardan ne istiyorsunuz? Öldüremediğinizi cezaevine tıkıyorsunuz; yüzlerce yıldır böyle.
Değerli arkadaşlarım, ne olmuş daha sonra, bakın ne olmuş? Zaman aşımına uğrandığı, kararını açıklandığı davada kararı izlemeye gelen, kararı izlemeye gelen o yaşlı canlar, yaşlı insanlar, evlatlarını kaybetmiş insanlar biber gazı yediler polislerden mikrofonu eline alıp konuşmak istediklerinde; hatırlıyor musunuz bunu? Çok olmadı, 13 Martta. Bizim Cumhuriyet Halk Partili milletvekilleri de biber gazı yedi. Artık alışkanlık oldu haksızlığa tepki gösterme ihtiyacı duyan insanların tepkilerini biber gazıyla bastırmak.
HAMZA DAĞ (İzmir)- 28 Şubatta çok iyiydi!
TUFAN KÖSE (Devamla) - Peki, başka ne oldu arkadaşlar, başka ne oldu? Polonya'dan Vahit Kaynar isimli sanık niye getirilemedi biliyor musunuz? Niye gelmedi, niye iade edilemedi? Adalet Bakanlığı, bilinçli olarak Polonya'dan iade için göndermesi gereken evrakları geç gönderdiği için getirilemedi.
Peki -Bunu bilirsiniz artık, çünkü Sivas'ta saklanmamış bu adam, Sivas'ta saklanmamış; emniyet müdürlüğüne 100 metre mesafede bir evde yaşamış, çalışmış, sigortalı olmuş.- Cafer Çakmak'ı hatırlıyor musunuz, Cafer Çakmak'ı, davanın önemli sanıklarından Cafer Çakmak'ı? On sekiz yıl saklandı bu adam; saklanmadı, on sekiz yıl yaşadı.
YILMAZ TUNÇ (Bartın) - On yıl sen sakladın, on yıl sen sakladın.
TUFAN KÖSE (Devamla) - On sekiz yıl saklanmadı bu adam, saklanmadı. Saklanmadı, yaşadı bu adam.
HAMZA DAĞ (İzmir) - On yıl kim vardı? Kim vardı on yıl?
TUFAN KÖSE (Devamla) - Siz bunları biliyorsunuz. Vallahi siz kamufle etmişsinizdir. Başka kim kamufle edecek?
HAMZA DAĞ (İzmir) - Delilleri niye toplamadınız? Valiyi kim atadı?
TUFAN KÖSE (Devamla) - Bakın, değerli arkadaşlarım, bizler, Sivas'ta yananlar, Çorum'da yakılanlar, Maraş'ta yakılanlar, Maraş'ta öldürülen çocuklar?
HÜSEYİN BÜRGE (İstanbul) - Erzincan Başbağlar'daki katliamlar, onu da söyle.
TUFAN KÖSE (Devamla) - Bakın, Başbağlar'da öldürülenler de, Başbağlar'da öldürülenler de? Çok doğru söylüyorsun. Var notumda, biraz sonra geleceğim Başbağlar'a da. Başbağlar Sivas'ın karşılığı değildir, Başbağlar Sivas'la ilgisi olan bir şey değildir.
Bakın, bizler, Sivas'ta yakılanlar, Maraş'ta öldürülenler, Çorum'da fırınlarda yakılanlar bu ülkenin aydınlık yüzleri ve bu ülkenin aydınlık yüzü insanlar sizlere benzemek istemiyorlar. Eğer birisi benzeyecekse, zalimin bu adaletsiz düzenine binlerce yıldır karşı duran bizlere siz benzeyeceksiniz, birisi benzeyecekse eğer. Biz kin duymuyoruz ama sizden de duyarlılık bekliyoruz arkadaşlar, duyarlılık bekliyoruz. Bir günden bir güne bir temsilciniz çıksın da Sivas katliamını, Maraş katliamını?
İSMAİL AYDIN (Bursa) - Meclise hakaret ediyorsun.
TUFAN KÖSE (Devamla) - Bugün burada çıkardığınız Hatip, bu davanın avukatı ya. Bu kadar bir kasıt olur mu, bu kadar insanların yürekleri yaralanır mı ya? Ayıp ya, günah ya! Hangi kitapta yazıyor bu? 330 kişiden başka kimse yok muydu? Burada ilahiyat profesörleri var, çok olgun insanlar var grubunuzun içerisinde. Niye onlardan birisi çıkmıyor? Niye onlardan birisi çıkmıyor da Sivas davasının avukatı çıkıyor ya?
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Tarihe geçecek de ondan.
TUFAN KÖSE (Devamla) - Sivas davasının avukatları bakan oldular, milletvekili oldular, yönetim kurulu üyesi oldular KİT'lerde son on yıldır. Yazık ya bu memlekete!
SÜLEYMAN ÇELEBİ (İstanbul) - Belediye başkanı da oldular.
TUFAN KÖSE (Devamla) - Bu memlekette yaşayan 20 milyon Alevi var, hepsini yüreklerini Sivas katliamından daha çok bugünkü çıkardığınız hatibin konuşması yaralamıştır, hatibin kimliği yaralamıştır. Yazılar olsun! Yazıklar olsun arkadaşlar, yazıklar olsun!
Bakın, bugün de Sivas'ta bir kültür evi açtınız, Sivas'ta bir kültür evi açtınız. Sivas'ta açtığınız kültür evinin içerisine asılan fotoğraflarda olaya karışan ve ölen 2 kişinin de fotoğrafları var ya. Bu, bizim insanlarımızın yüreklerini dağlıyor biliyor musunuz, yüreklerini dağlıyor. Sivas'ta biz kültür evi istemiyoruz; Sivas'ta biz utanç müzesi istiyoruz, Sivas'ta utanç müzesi istiyoruz, katliam müzesi istiyoruz. Bunu da böyle bilin. Diliyorum, Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında Sivas'taki o "kültür evi" adı altında açtığınız mezbeleliği biz intikam evi, utanç müzesi? (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
HAMZA DAĞ (İzmir) - Tek parti fotoğraflarını koyarsınız, utanç müzesi olur.
TUFAN KÖSE (Devamla) - Utanç müzesi yapacağız.
Değerli arkadaşlarım, bu zihniyet değişmeli.
Şimdi, bakın, biraz önce çıkan Hatip'ten dolayı yüreğimiz dağlandı ama şunu kabul etmeniz lazım? (AK PARTİ sıralarından gürültüler) Bakın, şunu kabul etmeniz lazım: Mezhep ayrımcılığıyla bu ülkede kardeşliği yaşatamazsınız, kardeşliği getiremezsiniz. Bu ülke mezhep?(AK PARTİ sıralarından gürültüler)
Biz hayatımızda mezhep ayrımcılığı yapmadık. Bakın, mezhep ayrımcılığını gidin Alevi köylerinin yollarında bulun; eğer bir köyün yolu asfalt değilse, asfalt kesiliyorsa bir yerinde o köy Alevi köyüdür. Mezhep ayrımcılığını siz kendinizde bulun.
SAĞLIK BAKANI RECEP AKDAĞ (Erzurum) - Yalan, yalan!
İSMAİL AYDIN (Bursa) - Hiç almadığı hizmeti aldı.
TUFAN KÖSE (Devamla) - Bakın, arkadaşlar, sözlerimi şöyle bağlamak istiyorum: Sivas'ta karanlık katiller insanlığı ateşe verdi, canlar bir gün yandı, katiller sonsuza kadar yanacak.
BÜLENT TURAN (İstanbul) - Hepimizin canı yandı.
TUFAN KÖSE (Devamla) - Hepinizin canı yandıysa "Hayırlı olsun, hayırlı oldu." demeyin, "Gazanız mübarek oldu." demeyin.
BÜLENT TURAN (İstanbul) - Babanın malı mı Sivas? Ajitasyon yapıyorsun.
TUFAN KÖSE (Devamla) - Değerli arkadaşlarım, sözlerimde Sivas'taki kültür evini utanç müzesine çevireceğimizi söyledim ama?
BÜLENT TURAN (İstanbul) - On yıl daha sen onu çeviremezsin.
TUFAN KÖSE (Devamla) - Çevireceğiz onu, çevireceğiz. Utanç evine çevireceğimizi söyledim. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Onlar utançları ortaya çıkmasın diye konuşuyorlar.
TUFAN KÖSE (Devamla) - Beni saygıyla dinlemediğiniz için sizlere teşekkür etmiyorum.
Hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Köse.