| Konu: | YARGI HİZMETLERİNİN ETKİNLEŞTİRİLMESİ AMACIYLA BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI VE BASIN YAYIN YOLUYLA İŞLENEN SUÇLARA İLİŞKİN DAVA VE CEZALARIN ERTELENMESİ HAKKINDA KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 128 |
| Tarih: | 30.06.2012 |
TUFAN KÖSE (Çorum) - Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; öncelikle, İç Tüzük'ün kendisine tanıdığı bir hakkı kötüye kullanan adalet duygusunu kaybetmiş, Adalet Bakanı demeye, hukuk devletinde kimsenin Adalet Bakanı diyemeyeceği bir Bakanı ben buradan huzurlarınızda kınamak istiyorum. (AK PARTİ sıralarından "Yeter" sesi) Değerli arkadaşlarım, ne yeteri bir şey yapmadık daha!..
Değerli arkadaşlarım, geçen hafta Silivri'deydim.
MEHMET YÜKSEL (Denizli) - Bir daha git!
TUFAN KÖSE (Devamla) - İnşallah; orada vatan hizmeti yapılıyor, bir daha da gideriz, on defa da gideriz.
Silivri'deydim, terör örgütü suçlusu Genelkurmay Başkanını da ziyaret ettim ama yirmi beş yaşındaki bir çocuğu da ziyaret ettim, Barış Terkoğlu'nu. Barış Terkoğlu dedi ki: "Ağabey, biz burada tecritteyiz. İnsansızlık çok büyük bir olay ama buradaki en büyük sıkıntımız, burada adalet yok." dedi. "Burada adalet yok." dedi maalesef; Adalet Bakanına bunu hatırlatmak istiyorum.
Değerli arkadaşlarım, bugün burada yargı hizmetlerinin etkinleştirilmesiyle ilgili birtakım kanunları konuşuyoruz ama hangi anayasayı, hangi yasayı, hangi tüzüğü, hangi yönetmeliği değiştirirseniz değiştirin kafaları değiştirmedikten sonra hiçbir yarar sağlayamazsınız. Bu değişikliklerin uygulayıcılarında ön yargı var, adalet duygusu yoksa, iradelerine, fikir ve düşüncelerine belli yapılarca konmuş ipotek var, vicdanları yoksa, adaleti sağlayamazsınız. (CHP sıralarından alkışlar) Nitekim ülkemizde de adalet Kafdağı'nın arkasındadır, arayın ki bulasınız.
Değerli arkadaşlarım, toplumda büyük sarsıntılar olurken cübbesinin içine saklanan hukukçuya "hukukçu" denilebilir mi? Sizlere soruyorum. Cemaatlere emir kulluğu yapan savcılara hangi cumhuriyette "cumhuriyet savcısı" denilebilir? (CHP sıralarından alkışlar) Cemaatten aldığı emirleri ikiletmeden, 2000'li yılların yurtseverleri, aydınları, devrimcileri, Kuvayımilliyecileri hakkında tutukluluk kararı veren yargıçlara hangi hukuk devletinde "yargıç" denilebilir? Haksızlıklara, hukuksuzluklara, yolsuzluklara, adaletsizliklere, cezaevlerindeki zulümlere, tecride kulaklarını tıkayıp siyaseten konumunu korumaya gayret eden Adalet Bakanına hangi hukuk devletinde "adalet bakanı" denilebilinir?
Günümüz Türkiye'sinde maalesef en çok kaybettiğimiz insani vasıf adil olmaktır, maalesef. Adil olmak, öncelikle başkasının hakkını teslim etmektir, başkasının hakkına sahip çıkmaktır. Az evvel Adalet Bakanı burada, şiir okuduğu için siyasetten men edilen bir başbakandan bahsetti. Şiir okuduğu için siyasetten azledilen, siyasetten yasaklanan Başbakanın hakkına da, başkalarının hakkına sahip çıkmak adına, adaletli olmak adına, adil olmak adına Cumhuriyet Halk Partisi sahip çıkmıştır. Bunu da sizlere hatırlatmak istiyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
Değerli arkadaşlarım, bugün, en çok ihtiyacımız olan şey başkalarının hakkına sahip çıkmak ve başkalarının yerine kendimizi koyarak düşünmektir. Bugün, dört yılı aşkın süredir yatan tutuklu milletvekillerimiz var, üç yılı aşkın süredir yatan tutuklu milletvekillerimiz var, tecritte olan milletvekillerimiz var, ayağa kalkmadığı için tutuklu olan, başka bir partinin milletvekili var, "KCK soruşturması" adı altında, iki yılı aşkın süredir yatan bir başka muhalefet partisinin milletvekilleri var. Bu Meclis o milletvekillerinin hakkını teslim etmeden, onların haklarına sahip çıkmadan adil olmayı başaramaz, başaramamıştır da.
Bu duygularla hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)