GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: BDP GRUBU ÖNERİSİ
Yasama Yılı:3
Birleşim:35
Tarih:06.12.2012

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Değerli Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Tabii, kafamda geçen soru şuydu: Hangi demokratik ülkede bir başbakan anıta; hangi demokratik bir ülkede başbakan, televizyon dizilerine karışır. Açın televizyon kanallarını bakın, karşınızda kimler çıkacak? Milletvekillerine fırça atar, halka fırça atar, muhalefete fırça atar, fırçalamadığı kimse yok. Zihniyeti açıkça ortada: "Ben bilirim, başkası bilmez." Bilmez ama Bağdat, Erbil'e uçak inişi izin vermediği için Enerji Bakanının uçağı geri dönüyor ve her konuda görüşünü açıklayan, elinde fırçayla dolaşan Başbakan, hani Orta Doğu'nun lideri oluyordu? Türkiye'nin dış politikası iflas etmiş durumda.

Değerli milletvekilleri, verilen araştırma önergesiyle ilgili, Şanlıurfa ilimizin gerek Akçakale gerek Ceylanpınar'a düşen bombalar nedeniyle söz almış bulunmaktayım. Bombaların Akçakale ilçesine düşmesiyle ilgili neler oldu? Sayın Şanlıurfa milletvekilleri Urfa halkının yaşamış olduğu hiçbir mağduriyeti dile getirmedi. Neydi bunlar? İlçede o dönem okullar kaç gün kapalıydı, öğrenciler ne kadar süre eğitime başlamadı ve o ilçelerimizde öğretmen var mı, yok mu? Öğretmen açığı ne kadar, neden burada öğretmen ve öğrenciler okula gidemiyor? Öğretmenler ne diye Akçakale ve Ceylanpınar ilçelerimizde yok? Çünkü devletin devlet olmasının asıl nedeni; vatandaşın can güvenliğini, mal güvenliğini sağlamak zorunda. Türkiye Cumhuriyeti devleti, Şanlıurfa'nın ilçelerinde yani Akçakale ve Ceylanpınar, Suruç, o bölgede güvenliği sağlayamamakta. Neden? Âdeta sınır bölgesi yol geçen hanına benzer durumda. Yani isterseniz siz de gayet rahat? Dört grup da buradan milletvekilleriyle gündüz o sınırı geçebiliriz, gidip gelebiliriz yani bu -çünkü herkesçe bilinen bir şeyin tersi ispatlanamaz- herkesçe çünkü biliniyor ve burada bir heyet de oluşturulabilir.

İki; top ve silah sesleri çocuklar başta olmak üzere, halkın psikolojisini bozmuş durumda, halk tedirgin. İlçede dükkânlar kapalı, ticareti ve ekonomik hayatı bitirmiş durumda. Sınır güvenliği yok. Suriye'yle ilçe arasında sınır yok. Sınıra yakın oturan yurttaşlarımızın daha geri alanlara çekilmesi gerekir. Hatta, bomba Akçakale'ye düşmeden önce, bölgeden sorumlu partimizin Muğla Milletvekili Profesör Doktor Nurettin Demir gerek Akçakale Kaymakamına gerek Şanlıurfa Valiliğine der ki: "Vatandaşın güvenliğini sağlamak için mümkünse o bölgede, o sınırda oturan vatandaşlarımızı geri çekelim." Ancak gerek Akçakale Kaymakamı gerek Şanlıurfa Valisi? Şanlıurfa Valisinin aynı zamanda kardeşi veya ağabeyi AKP'de milletvekili, bunu da bilgilerinize arz ederim. Ve bu sınır güvenliği nedeniyle, sağlanmadığı için geri çekilmedi ve 5 vatandaşımız rahmetli oldu, 8 vatandaşımız da yaralandı. Bunun asıl sebebi? Zamanında uyarıyı yapan Cumhuriyet Halk Partisi Muğla Milletvekili Profesör Doktor Nurettin Demir'in ikazlarını eğer dinlemiş olsalardı o insanlarımız hayatını kaybetmemiş olacaktı.

Bölgede güvenlik ne iş yapar Akçakale ve Ceylanpınar'da? Güvenlik bölgede: Bir, kaymakamlığın binasını korur; iki, askerin bulunduğu alanları korur, hükûmet binasını korur.

Vatandaşı koruyan kimse yok. Vatandaş kendi başına kalmış durumda. Yani ülkede, Urfa'nın Akçakale ve Ceylanpınar ilçelerinde polisin orada vatandaşı koruduğuna ilişkin herhangi bir emare bulamadık. Hatta, daha ötesi, vatandaşın boşalttığı o mahalleleri gençler geceleri hırsızlık olmasın diye, vatandaş motosikletlerle devriyeyi kendisi geziyor. Bu kadar açık ve net. Mahallî gazetelerden de sabit, bizim gidip tespitlerimiz sabit. Olmuyorsa hep birlikte gidelim, bunu görelim. Yani vatandaş orada bu güvenliğini kendisi sağlamakta. Gerçekten bu tespitler açısından bölgede büyük sıkıntılar var.

Nedir aynı zamanda? Hem Ceylanpınar hem Suriye'yle ilgili, gelen mültecilerle ilgili tutulan kayıtlar sağlıklı kayıtlar değil. Nasıl sağlıklı kayıtlar olmadığı onların? Yani, barınma hakkı, beslenme hakkı, hijyenik koşullarda yaşama hakkı, ısınma sorunu? Bunların hiçbirisi halledilmiş durumda değil ve mültecileri bekleyen büyük bir, hem hijyenik koşulların olmaması, barınma sorunu, ısınma sorunları ve ciddi anlamda beslenme sorunu var. Evet, dünya kadar paranın verildiği söyleniliyor ama bu paralar gerçekten amaç doğrultusunda gidiyor mu, gitmiyor mu? Hatta daha ötesini söyleyeyim ben: Sayın Şanlıurfa Milletvekili Hatip burada konuşurken "Evet, tüm sorunlarını hallettik." dediler. Akçakale'deki mültecilerin beslenmeyle ilgili yeme içme gıdasını acaba kim dağıtıyor, partinizle bir bağlantısı var mı, yok mu? Hemen bir soruyu ben size vereyim, inşallah cevabını verirsiniz. Yani burada mültecilerin sorunlarından ziyade, acaba mültecilerin sırtından nasıl para kazanabilirizin hesabı kitabı yapılmakta.

Şimdi, Sayın Hatip dedi ki: "Bizim için değerler önemli." Değerli arkadaşlar, uluslararası hukukta, -gayet rahat 110 tane hukukçu milletvekili burada- uluslararası ilkeler arasında böyle değerler kavramı denilen bir şey yok, menfaatler kavramı var. Yani, sizin buradaki değer kavramınız?

ALİ ŞAHİN (Gaziantep) - Eskidenmiş o. Artık değerler ayrı, eski sistemler çöktü; siz de eski sistemlerle birlikte tarihe gömüleceksiniz.

MAHMUT TANAL (Devamla) - Sizin buradaki değer kavramınız Amerika'nın çıkarıdır.

ALİ ŞAHİN (Gaziantep) - Eskidenmiş o. Artık sistem değişti, artık yeryüzünde değerler hâkim olacak.

MAHMUT TANAL (Devamla) - Sizin buradaki değer kavramınız Avrupa Birliğinin çıkarıdır, sizin buradaki değer kavramınız kapitalist ülkelerin çıkarıdır, sizin buradaki değer kavramınız emperyalistlerin çıkarıdır.(CHP sıralarından alkışlar) Sizin buradaki değer kavramınız ezilenlerin çıkarıdır.(x) Sizin buradaki değer kavramınız insanlık kavramı değil. İnsanlıktan nasip almış olan bir kimseler olursa, gelen buradaki mültecilerin sırtından para kazanmayı hesap etmez. Sizin buradaki değeriniz? Bakın, Akçakale'de bulunan vatandaşlarımız, Ceylanpınar'da bulunan vatandaşlarımız diyorlar ki "Biz güvenlik istiyoruz. Siz, Suriye'den gelen mültecilere nasıl barınma hakkını veriyorsanız, beslenmeyi veriyorsanız, sağlığı veriyorsanız, bize de aynı şeyi verin." diyorlar.

Ve bakın, Akçakale Kaymakamı şunu söylüyor: "Biz 400 TL vatandaşlarımıza verelim." "Siz Akçakale'yi terk edin, gidin, nerede barınacaksanız barının." diyorlar.

Değerli arkadaşlar, bakın, özbeöz vatandaşlarımıza 400 TL verip göç ettirmeye çalışıyorsunuz. Buyurun sayın AKP'li milletvekilleri, ben size 400 lira para vereceğim her birinize; siz evinizi, yurdunuzu terk edecek misiniz?

Yani burada vatandaşımız, Urfalı vatandaşımız şunu istiyor: Siz mültecilere vermiş olduğunuz yardımı, katkıyı, vatandaş olarak bizden esirgemeyin.

Maalesef bu Suriye'yle ilgili, Türkiye'de terörizmle ilgili, teröristle ilgili olaylar da arttı. Nedir? Çünkü orada sınır güvenliği olmadığı için, her gelen girdiği için, hiçbir kontrol yapılmadığı için teröristi de gidiyor, mültecisi de gidiyor.

Burada acilen yapılması gereken, bölgede sınır güvenliğinin alınması. Aslında sınır güvenliğini bilinçli olarak AKP de almak istemiyor çünkü diyor ki: Hiç olmazsa bir an önce -bu olaylar çok fazla arttı, artsın- artık vatandaş pes etsin. Bunu AKP, terör örgütüyle birlikte bilinçli olarak yapmak istiyor. Eğer bunu yapmak istemiyorsa gayet rahat, BDP'li milletvekilleri, efendim, tesadüfen karşılaşmamış da planlı kucaklaşmışlar. Peki, siz Habur'da bilinçli kucaklaşmadınız mı? Sizin ne farkınız var BDP'lilerin yaptıklarıyla birlikte? Hiçbir farkınız yok. Oraya mahkemeyi gönderdiniz, savcıyı gönderdiniz, kaymakamı gönderdiniz. Sizin hiçbir farkınız yok yani terör örgütüyle birlikte iş ve eylem birliğini yapan sizlersiniz.

Bunu, dokunulmazlığı kaldırılması gereken birileri varsa, Habur'da o kürsüyü götüren -gün, tarihle birlikte yaptığınız- ve sahtecilik dosyası olan, dosyasında ihaleye fesat karıştırma olan, hepsinin birlikte bu kürsüye gelmesi lazım.

Hepinize saygılarımı sunuyorum, iyi günler diliyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.

(x) Bu ifadeye ilişkin açıklama 10/12/2012  tarihli 36'ncı Birleşim Tutanağı'nın 26'ncı sayfasında "Geçen Tutanak Hakkında Konuşmalar" bölümünde yer almıştır.