GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: KOCAELİ İLİ DERİNCE İLÇESİNDE BULUNAN TEHLİKELİ ATIKLARIN ARAŞTIRILMASI HAKKINDA MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGESİNİN GENEL KURULUN 17/11/2011 PERŞEMBE GÜNKÜ BİRLEŞİMİNDE SUNUŞLARDA OKUNMASINA VE GÖRÜŞMELERİNİN AYNI TARİHLİ BİRLEŞİMDE YAPILMASINA İLİŞKİN CHP GRUBU ÖNERİSİ
Yasama Yılı:2
Birleşim:20
Tarih:17.11.2011

FİKRİ IŞIK (Kocaeli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Cumhuriyet Halk Partisi Grubunun verdiği önerge üzerinde söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlarım, konuşmama başlamadan önce hangi konu üzerinde konuşmam gerektiğini bir netleştirmek istiyorum. Zira, Cumhuriyet Halk Partisi dün akşam itibarıyla 122 numaralı bir önerge sundu. 122 numaralı önerge, Kocaeli'nin genel çevre sorunlarını içeren ve Meclis araştırması açılmasına ilişkin bir önerge. Daha sonra, sabah "Biz bundan vazgeçtik, BHC'yle ilgili önerge sunuyoruz." dediler ve önergelerini çekip yeni bir önerge verdiler ama arada küçük bir karışıklık olmuş, Sayın Milletvekilimiz -ki değerli bir arkadaşımız- Mehmet Hilal Kaplan'a son önergeyi vermemişler. Yani Cumhuriyet Halk Partisi, Meclise kendi verdiği önergeyi arkadaşına vermeyi unutmuş. 

MEHMET HİLAL KAPLAN (Kocaeli) - Sayın Işık, elimde.

FİKRİ IŞIK (Devamla) - Bunu herhâlde bir küçük hata olarak değerlendirelim ve Cumhuriyet Halk Partisinin Grubunun biraz daha dikkatli olmasını, milletvekilini burada mahcup duruma düşürmemesini tavsiye edelim. Şu anda daha ileri bir şey söylemek çok doğru değil.

Ben, arkadaşımızın düştüğü durumun doğru bir durum olmadığını söylüyorum. Çünkü bakın, biraz önce, emin olmak için arkadaşlarımıza sordum, Meclis kâtip üyelerine: "Önerge 122 numara mı, 124 numara mı?" "124 numara." dediler. 124 numaralı önergede zaten BHC var. Şimdi, şu Mecliste 3 arkadaşımız konuştu, 2 tanesi lehte konuştu, "BHC" kelimesini söylediler mi? Söylemediler.

Ya, arkadaşlar, bakın geçen defa da oldu. Cumhuriyet Halk Partisi bir grup önergesi veriyor, önergenin içeriğiyle uzaktan yakından alakalı olmayan şeyleri konuşuyor.

Ha, konuştuğu arkadaşlarımızın? Gerek Cumhuriyet Halk Partisi Grubu gerekse MHP Grubu adına konuşan arkadaşlarımızın?

MEHMET ŞANDIR (Mersin) - Milliyetçi Hareket Partisi?

FİKRİ IŞIK (Devamla) - MHP Grubu?

MEHMET ŞANDIR (Mersin) - "MHP" olmaz, Milliyetçi Hareket Partisi?

FİKRİ IŞIK (Devamla) - Olmuyor mu?

MEHMET ŞANDIR (Mersin) - Olmuyor?

FİKRİ IŞIK (Devamla) - Peki, Milliyetçi Hareket Partisi Grubu olsun.

Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına yapılan konuşmalarla ilgili de söyleyecek çok şeyimiz var.

Öncelikle şunu söyleyeyim: Değerli arkadaşlarım, bakın, müsaade ederseniz, hem CHP Grubu adına konuşan arkadaşımız hem Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına konuşan arkadaşlarımız konuyu getirdiler Dilovası özeline hapsettiler.

Evet, Kocaeli bir sanayi kenti. Kocaeli'nin sanayi kenti olmasıyla ilgili tercihi AK PARTİ İktidarı yapmadı. Bu tercih, 1950'li yıllarda yapılmış bir tercihtir. Maalesef, 70'lerde, 80'lerde ve 90'larda devlet toplumun hızına yetişemediği için, Türkiye bir çarpık sanayileşmeyle ve çarpık kentleşmeyle karşı karşıya kalmıştır. Bugün Türkiye olarak, bir bütün olarak ödediğimiz bedelin temeli budur.

Şimdi, biz AK PARTİ olarak bu bedeli asgariye indirmek ve bize miras kalan bu külfeti torunlarımıza da miras bırakmamak için gece gündüz çalışıyoruz.

Öncelikle, değerli arkadaşlarım, iktidara gelir gelmez yaptığımız ilk işlerden bir tanesi çevre konusunda ciddi bir envanter çalışması yapmak oldu ve Çevre Bakanlığımızı bu noktada çok ciddi derecede harekete geçirdik. Bugün, Milliyetçi Hareket Partisi Grubu mensubu arkadaşımızın da çok iyi bildiği gibi, 2004'e, 2005'e kadar maalesef gelişigüzel üretim yapan, yaptığı üretimde çevreyi hiç dikkate almayan pek çok fabrika bugün filtre takmak zorunda kalmıştır. Çevreye etkisini minimize edecek tüm tedbirleri almak zorunda kalmıştır, eğer, bunu yapmayanlar da ciddi yaptırıma uğramıştır. Şurada, Çevre Orman Bakanlığı döneminde Kocaeli'de fabrikalara uygulanan yaptırımların sonucunda hangi fabrika hangi tedbiri almış bunlar tek tek yazılı, tek tek var.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Sayın Işık, son on günde 10 tane yazı getiririm bu konuyla ilgili.

FİKRİ IŞIK (Devamla) - Dinlerseniz cevap vereceğim.

Bizim, AK PARTİ İktidarı olarak kesinlikle hava kirliliğine, su kirliliğine ve toprak kirliliğine karşı toleransımız yoktur, bu konuda sıfır tolerans. Kim bu konuyla ilgili çevreyi kirletmeye yönelik bir faaliyete geçerse bedelini öder ve bugüne kadar da ödemiştir, bundan sonra ödeyecektir. Son olayda da şu anda Valiliğimiz TÜBİTAK'a incelemelerini yaptırıyor. Kendimiz de Valimizle bizzat görüştük ve kesinlikle gözünün yaşına bakılmaması, verilebilecek kanunen en ağır cezanın verilmesi konusunda mutabıkız ve burada şunu çok açık ve net söyleyeyim: Hiçbir AK PARTİ teşkilat mensubu böyle bir, göz yumma, görmezlikten gelme gibi bir talepte bulunmaz, bulunamaz. Asla böyle bir şey mümkün değildir. Ama arkadaşlar? İki görmeyen karşılıklı dolma yiyorlarmış. Bir tanesi diğerine demiş ki: "Ya, niye iki iki yiyorsun? Tek tek ye." "Ya, sen de görmüyorsun, ben de görmüyorum. Nereden biliyorsun iki iki yediğimi?" demiş. "Ya, ben öyle yiyorum da seni de öyle yiyor zannediyorum." demiş.

Şimdi, siz daha önceki iktidar dönemlerinde, daha önce, bugün AK PARTİ teşkilat mensuplarını suçlayan arkadaşlarımızın mensubu olduğu partiler döneminde hangi kriterlere göre işlerin verildiğini biz çok iyi biliyoruz, hele heleKocaeli'de. Bunu depremden önce de, sonra da çok yaşadık.

Değerli arkadaşlarım, bugün Dilovası'ndaki ıslah organize sanayi bölgesine imza atan Milliyetçi Hareket Partisi iktidarıdır. Bu yanlıştır. Böyle bir OSB olmaz. Ama, o gün iktidarda olacaksınız, imza atacaksınız; bugün geleceksiniz, burada bunun yanlışlığını vurgulayacaksınız. Yani insanın?

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Konuşalım?

FİKRİ IŞIK (Devamla) - Bak Haydar Bey, bak şimdi? Biraz önce BHC konusunu gündeme getirdiniz, sonra çektiniz geriye. Niye? Niye çektiniz?

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Onu da konuşalım.

FİKRİ IŞIK (Devamla) -  Çünkü siz orada -on beş yıl Cumhuriyet Halk Partili belediye iktidardaydı- kendiniz bir tek adım atmadınız Allah için, bir tek adım atmadınız. Ondan sonra, şimdi kalktınız, BHC'yi gündeme getiriyorsunuz. Son anda da fark ettiniz "Yahu, kendi ayağımıza kurşun sıkıyoruz." Muhtemelen önergeyi çektiniz. Verdiğiniz önergeyi arkadaşınıza teslim etmediniz. (CHP sıralarından gürültüler)

BAŞKAN - Karşılıklı konuşmayınız lütfen Sayın Akar.

FİKRİ IŞIK (Devamla) - Değerli arkadaşlarım, bakın, bu kürsünün bir mehabeti var. Bu kürsü milletin kürsüsüdür. Bu kürsüde kimse gelip aklına esen şekilde konuşmayacak. Bu kürsü iftira kürsüsü değildir. Bu kürsüde söylenen her şey delillendirilmelidir, temellendirilmelidir. Arkadaşımızdan şu anda rica ediyorum: Hangi AK PARTİ teşkilat mensubundan dolayı hangi fabrika gereken cezaya çarptırılmadıysa lütfen açıklasın. Eğer açıklamazsa kendisini müfteri ilan edeceğim. Şahsını severim. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Bakın, şahsıyla hiçbir sorunum yoktur. Kendisi de Dilovası'nda o çarpık, ıslah organize sanayi bölgesinde sanayicidir. Yanında ekmek yiyen insanlar vardır. Saygı duyarım. Ama siz, kendi imzanızla bir garabeti, bir ucubeyi ortaya koyacaksınız, sonra geleceksiniz "Bunu kim yaptı ya?" diye burada, Mecliste nutuk atacaksınız. Bu kabul edilmez.

Bir başka şey? Sayın Mehmet Hilal Kaplan'a söylüyorum: Değerli arkadaşlar, AK PARTİ döneminde Dilovası'nda hiçbir OSB'ye müsaade edilmemiştir. Bugün OSB olarak Dilovası'nda kurulan tüm OSB'lerin izni AK PARTİ döneminden önce alınmıştır ama devlette devamlılık esastır. Eğer devlet, bir OSB'nin kuruluşuna önceki iktidar imza attıysa sizin onu iptal hakkınız yoktur ancak ne yaparsınız? Hukuka gidersiniz. Hukuk da verilmiş hakkı geri almaz. Ama biz bir şey yaptık.

MEHMET ŞANDIR (Mersin) - Yanlış olanı niye yaptınız?

FİKRİ IŞIK (Devamla) - Sayın Mehmet Hilal Kaplan, biz bir şey yaptık. Kömürcüler Organize Sanayi Bölgesinin genişleme alanıyla ilgili talebi vardı. Biz "Hayır kardeşim, burada birincisi yanlıştı, ikincisine müsaade etmeyiz." dedik ve genişleme alanına müsaade etmedik.

Biz AK PARTİ?

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - İhaleyi?

FİKRİ IŞIK (Devamla) - Bir dakika?

Bugün, değerli arkadaşlar, biz geçmişten aldığımız bu kötü mirası geleceğe aktarmamak için gece gündüz çalışıyoruz. Şunda, hiçbir AK PARTİ'li milletvekili veya teşkilat mensubu veya iktidar mensubu çevre konusunda en küçük bir taviz vermez, veremez. Sayın Başbakanımızın bu konuda iradesi açık ve nettir.

Geldiler, çok gelen oldu. Dilovası'nı bir rant bölgesi olarak gören çok var. Her gelen de, değerli arkadaşlarım, bizden OSB, küçük sanayi yeri istedi. En son bir mermerciler geldi.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Lütfen sözünüzü tamamlayınız.

Buyurunuz.

FİKRİ IŞIK (Devamla) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

AYTUĞ ATICI (Mersin) - Nükleer santraller zarar vermiyor mu?

FİKRİ IŞIK (Devamla) - "Arkadaşlar, kusura bakmayın, Dilovası'nda biz artık hiçbir sanayiye müsaade etmiyoruz." dedik ama o gün Dilovası'na organize müsaadesi verenlerin, iktidarları döneminde buna göz yumanların, müsaade edenlerin bugün gelip burada, millet unutmuştur nasıl olsa diyerek nutuk atmaları doğrusu beni rahatsız ediyor.

Bu noktada, değerli arkadaşlarım, herkes üzerine düşeni alsın.

Bir de Dilovası arıtma tesisi? Evet, Dilovası arıtma tesisi büyükşehir belediyesi ile Dilovası sanayicileri, OSB'nin ortak projesidir ve orada bir anlaşma vardır.

NECATİ ÖZENSOY (Bursa) - Para kimin?

FİKRİ IŞIK (Devamla) - Anlaşma nedir? OSB yapacak, belediye de evsel atıkları onlara verecek, tesislerin işletme giderlerine ortak olacak, hem ekonomik bir işletme olacak hem de Dilovası'nda artık suyu kirletme, toprağı kirletme dönemi kapanacak. Bu gayet güzeldir. Bu gayet güzeldir. Bunların neyinden gocunuyoruz ki?

Bu gerçeklerin bilinmesini, değerli arkadaşlarım, arz ettim ve BHC konusunu da, inşallah o önergeyi çekmezler üzerinde konuşuruz.

Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)