| Konu: | YARGI HİZMETLERİNİN ETKİNLEŞTİRİLMESİ AMACIYLA BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI VE BASIN YAYIN YOLUYLA İŞLENEN SUÇLARA İLİŞKİN DAVA VE CEZALARIN ERTELENMESİ HAKKINDA KANUN TASARI VE TEKLİFİ |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 129 |
| Tarih: | 01.07.2012 |
EMRE KÖPRÜLÜ (Tekirdağ) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; tasarının 89'uncu maddesi üzerinde vermiş olduğumuz önergeyle ilgili söz almış bulunuyorum. Yüce Meclisi saygılarımla selamlarım.
Tabii, bu saatte önergenin içeriği hakkında sağlıklı konuşmak ve sonuç almak pek sağlıklı değil ama gene de milletvekili olmanın, hukukçu olmanın ya da tarihe bir not düşmenin sorumluluğuyla bundan bahsetmek istiyorum.
Tasarının 89'uncu maddesiyle Türk Ceza Kanunu'nun 277'nci maddesinde bir değişiklik öngörülüyor. Değişiklik, mevcut yasada, yargı görevini yapanları etkileme suçu olarak düzenlenen bir metin. Bu metne, yargı görevi yapanı, ona dâhil olarak bilirkişiyi veya tanığı etkilemeyi teşebbüs olarak değiştirilmiş bir madde başlığı var.
Maddenin isminde de olduğu gibi, suç, fiil yönünden, tasarıda, teşebbüs yoluyla bir tehlike suçu olarak düzenlenmiş. Ancak, düzenleme, uygulamada birçok sorunu da beraberinde getirecek gibi görünüyor. Çünkü bu madde gereğince birçok içi boş davalar açılacaktır. Çünkü düzenleme suçun failini, suça konu fiili ve suçun şekli yönünden objektif değil de subjektif birçok değerlendirmeye yol açabilecek bir şekilde, suçun maddi unsuru, suçun hareket unsuru tam olarak belli olmadığı için, bilfiil bir savcı ya da hâkim tarafından suç olarak nitelendirilirken, aynı fiil başka bir hâkim ya da savcı tarafından hukuka uygun olarak görülebilecek bir hâlde. Yani keyfî uygulamaların son derece önü açılacak gibi gözüküyor.
Değerli milletvekilleri, mevcut uygulama dahi bu bağlamda ifade özgürlüğü ve hürriyeti başta olmak üzere, özgürlükler ve temel haklar yönünden kısıtlayıcı ve korkuyu, daha da doğrusu baskıyı artırıcı bir nitelikte.
Tasarıdaki madde metnine göre, tanığa "merhaba" demek, bilirkişiye selam vermek, bir savcı tarafından bir avukata dava açılabilmesi için yeterli olabilir. Yani çok açık bir şekilde, subjektif bir değerlendirmeyle savunma bir dosyada baskı altına alınabilir.
Gerekçede şu şekilde belirtiliyor: İddia ve savunma hakkının kullanımı hukuka uygunluk nedeni olarak gösterilse de uygulama bunun tam aksini söylüyor. Zira savunma görevini yapan avukatların yüz yüze kaldığı soruşturmaları ve devamında takiben açılan kovuşturmaları inkâr edemeyiz.
Bizce, söz konusu tasarı metninde yer almayan ancak uygulamada bu yaşanacak sıkıntıları giderecek olan usul, savcılar ve tabii ki savunma görevini yapan avukatlar için bu suçun işlenemez olduğu madde metnine ilave edilmeli ve savunmanın bu kapsamda baskı altına alınmasına engel olunmalı.
Değerli milletvekilleri, bakın, burası çok ilginç. Bu tasarının gerekçesinde, daha doğrusu tasarının maddeyle ilgili olan gerekçesinde aynen şöyle diyor: "Yargılamanın veya soruşturmanın doğruluk, dürüstlük ve gerçeğe ulaşma ilkelerine uygun olarak işlemesi yönündeki toplumsal beklentiyi karşılamak" olarak belirlenmiş maddenin tasarıdaki gerekçesi. Yani, hukuka uygunluğu sağlamak için bizim bu düzenlemeyi yapmamız gerekiyor. Buradan şunu anlıyoruz -bu tasarının gerekçesini yazan AKP- AKP şunu diyor: "Toplumda ve kamuoyunda yargılamaların doğruluk ve dürüstlükle yürümediğine dair bir kanaat var." Bu gerekçede aynen yazan bu.
Şimdi, bu kanaati AKP de kabul ediyor, ancak bu kanaati değiştirmek, ortadan kaldırmak için yapılan düzenleme hiçbir şekilde amaca ulaşacak bir düzenleme değil. Eğer, sizlerin de kabul ettiği gibi, toplumda gerekçede olduğu gibi bir kanaat varsa -ki var- bunu ortadan kaldırmanın en birinci yolu bu maddede düzenleme yapmak değil, özel yetkili mahkemeleri kaldırmak. Yenilerini kurmak, isimlerini değiştirmek, bu kanaati, toplumdaki bu düşünceyi ortadan kaldırmaz; bu düşünceyi daha derinleştirir, bu sorunu daha da kronik bir hâle getirir diyor, bu saatte değerli milletvekillerine bir kez daha günaydın diyerek sözlerimi bitiriyorum.
Teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.