GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: YARGI HİZMETLERİNİN ETKİNLEŞTİRİLMESİ AMACIYLA BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI VE BASIN YAYIN YOLUYLA İŞLENEN SUÇLARA İLİŞKİN DAVA VE CEZALARIN ERTELENMESİ HAKKINDA KANUN TASARI VE TEKLİFİ
Yasama Yılı:2
Birleşim:129
Tarih:01.07.2012

MUSA ÇAM (İzmir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

106 madde esas ve 3 geçici maddeyle birlikte kanunu burada yirmi dört saat çalıştıktan sonra çıkartıyoruz ama bunun ülkemize büyük sıkıntılar yaratacağının ve büyük problemler yaşayacağımızın şimdiden altını çizmek istiyorum.

Bu geçici 3'üncü maddenin hangi nedenle ve kim ya da kimler için getirildiğini anlamak mümkün değildir. Kişiye özel, lehe kanun yapılıyor. Maddenin kapsamına 12 Eylül 1980 öncesinde işlenen suçlar alınıyor. Bu, eşitlik ilkesine aykırıdır. Anayasa Mahkemesinin vereceği olası  bir iptal kararıyla 2005 yılına kadar olan cezalar da bunun içine girecek.

Şimdi arkadaşlar, 12 Eylül 1980 öncesi Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Genel Başkanı Kemal Türkler öldürüldü. Bunun katili uzun yıllar bulunamadı. Sonra, Kuşadası'nda Millî Parkta Ünal Osmanağaoğlu adında bir katil yakalandı, tutuklandı ve bugün tutuklu. Ankara'da 7 tane öğrenci Haluk Kırcı tarafından boğularak öldürüldü.

Bu getirilen madde değişikliği, bu katillerin dışarıya çıkartılması için özel olarak düzenlenmiş olan bir maddedir. Türkiye işçi sınıfına önemli hizmetler yapmış bir konfederasyon genel başkanının tanımadığı, bilmediği, sipariş üzerine gönderilen bir katil tarafından öldürülmesi ve uzun yıllar devam etmesi ve şimdi de zaman aşımına uğratılması ortadayken şimdi bir kanun düzenlemesiyle beraber af getiriliyor. Lehte bir kanun ve bununla beraber erken tahliye getiriliyor.

Bunu kabul etmek mümkün değildir. Vicdanlarınıza sesleniyorum, yapmayın, bir katilin erken tahliyesine oy vermeyin ve karar vermeyin arkadaşlar.

SELÇUK ÖZDAĞ (Manisa) - Eşit suça eşit ceza.

MUSA ÇAM (Devamla) - Ankara'da 7 tane öğrenci, aileleri Anadolu'nun değişik yerlerinden göndermişler çocuklarına üniversite okutuyorlar ama o üniversite okuyan çocukları, tanımadıkları, bilmedikleri, hiç ilişkisi olmayan Haluk Kırcı tarafından giriliyor, evleri basılıyor, tellerle öldürülüyor arkadaşlar.

Şimdi, siz vereceğiniz bu oyla o insanların erken tahliyesine karar vereceksiniz. Yapmayın! Sizin çocuklarınıza yapılabilirdi bunlar. Bunları yapmayın ve bu çok tehlikeli bir iştir arkadaşlar. Bu insanların acılarını bir kez daha kanatmayın. Yanlış yapıyorsunuz. Türkiye Cumhuriyeti devletinin Parlamentosunda cinayet işleyen insanlara böyle lehte kararlar veremezsiniz, erken tahliye kararlarını onaylayamazsınız, bunlara parmak kaldıramazsınız arkadaşlar. Bu çok yanlıştır ve sizi bir kez daha burada bir milletvekili olarak uyarıyorum, bir işçi olarak, bir sendikacı olarak sizleri uyarıyorum.

Bakın, Sayın Başkan, Komisyon Başkanımız gitti. Burada içinizde hekim olan arkadaşlar var. Şimdi, ne yapıyoruz bizler milletvekilleri olarak? Sekreterimize veyahut da danışmanımıza diyoruz ki: "Tabiplikten bize şu ilacı yazdırın." Yazdırıyorlar arkadaşlar, sonra bu ilacı veren eczane sahtekârlık yapıyor ama reçeteyi yazan doktor, yazdığı için, yargılanıyor arkadaşlar. Önerge getirdik burada. Bugün Türkiye'de 40 tane, 50 tane, 60 tane hekim bundan dolayı yargılanıyor ve cezaevine girecek. O önergeyi reddettiniz ama iki tane katil ve bunlara bağlı olan arkadaşlarıyla birlikte, şimdi lehte bir düzenleme yaparak, onların erken tahliyesine oy vermiş olacaksınız arkadaşlar. Bu, vicdanları kanatır, bu insanların ailelerini bir kez daha öldürür, çoluğunu çocuğunu bir kez daha öldürür. Bunu yapmayın arkadaşlar, bu doğru bir iş değildir arkadaşlar, bunu yapmayın. 7 tane öğrencinin annelerinin babalarının, yakınlarının çektiği acıyı ve ıstırabı siz düşünebiliyor musunuz? Kemal Türkler'in karısının, çocuklarının ve torunlarının hangi acılarla o duruşmalara geldiğini sizler bilebiliyor musunuz arkadaşlar? Bunu yapmayın, bu doğru bir iş değildir arkadaşlar.

Size tarih önünde bir kez daha, 24'üncü Dönem Parlamentosunda, burada bir kez daha altını çizerek söylüyorum: Vereceğiniz bu oy, yarın öbür gün sizlere bir başka şekilde dönecektir arkadaşlar. O insanların beddualarını, o insanların intizarlarını almayın. Yanlış yaparsınız ve hukuku çiğnemiş olursunuz ve bu Anayasa Mahkemesinden geri dönerse 2005 yılına kadar olan bütün cezaları da bu kapsam içerisine girer arkadaşlar. Yanlış yaparsınız, kişiye özel düzenleme olmaz. Eğer bir düzenleme olacaksa genel anlamda bir düzenlemenin yapılması gerekiyor. Biz, idam cezalarına karşıyız, insanların hapishanelerde çürümesine karşıyız ama özel sipariş üzerine böyle bir lehte tahliye kararına karar verilmesini doğru bulmuyoruz arkadaşlar.

Bir kez daha vicdanlarınıza sesleniyoruz arkadaşlar: Yanlış yapmayın. Öldürülen 7 tane o TİP'li öğrencinin, üniversiteli öğrencilerin ve Kemal Türkler'in karısının ve çocuklarının acılarını lütfen hissetmenizi diliyorum.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)