GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2012 YILI MERKEZÎ YÖNETİM BÜTÇESİ VE 2010 YILI MERKEZÎ YÖNETİM KESİN HESAP KANUNU TASARISI
Yasama Yılı:2
Birleşim:36
Tarih:13.12.2011

ALİ UZUNIRMAK (Aydın) - Sayın Başkan, ben bütün toplamdaki saliselerin bana eklenmesini istiyorum konuşulmayan, saliselerin bile.

BAŞKAN - Anlayamadım?

ALİ UZUNIRMAK (Aydın) - Bütün konuşulmayan saliselerin bile eklenmesini istiyorum.

BAŞKAN - Ekleyelim, buyurun. Buyurun efendim, buyurun. 

ALİ UZUNIRMAK (Aydın) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Gençlik ve Spor Bakanlığı bütçesi hakkında söz aldım, hepinizi en derin saygılarımla selamlıyorum.

Hemen konuşmamın başında ifade etmek istiyorum ki iktidarıyla muhalefetiyle bu ülke bizim ve hepimiz sorumluyuz. Dolayısıyla, eleştirdiğim zihniyette olmayan arkadaşlarımın bu eleştirilerden müstesna olduğunu hemen ifade etmek istiyorum.

Sayın Gençlik ve Spor Bakanımız kürsüye çıktı. Ben, tabii ki her şeyden önce sporda tesisin çok önemli olduğunu bilen birisiyim ama sporda tesisten önce, spor mantığı, spor kültürü, spor bilinci ve spor felsefesi önemlidir. Çok değerli arkadaşlar, eğer biz onu inşa etmezsek o tesisler fare yuvasına döner. Eğer spor bilincini, spor kültürünü geliştirmezsek ve buna bir vizyon, bir misyon ve bir projeksiyon olarak bakmazsak o tesislerin hiçbir anlamı kalmaz. Tabii ki AKP'nin çekirdeği olan arkadaşlarımız mücahitlik iddiasıyla, felsefi bir derinlikle işe başladılar, daha sonra müteahhit oldular ve bunun bir adım sonrası da her şeye müsait olmaya doğru gidiyorlar Türkiye'de. Dolayısıyla bu müsaitlik fazla düşündürücü. Ben, zannediyorum ki Sayın Gençlik ve Spor Bakanımız bir dahaki kabinede Bayındırlık Bakanı falan olmaya aday, o kadar tesisten bahsedince burada.

GENÇLİK VE SPOR BAKANI SUAT KILIÇ (Samsun) - Yapmayalım mı tesis?

ALİ UZUNIRMAK (Devamla) - Spor kültüründen, spor felsefesinden hiçbir şey bahsedilmeyince burada tabii ki çok bir sıkıntı oldu. (AK PARTİ sıralarından gürültüler) Değerli milletvekilleri, laf atmanıza hiç gerek yok, yani söylediklerimi biraz anlamaya çalışırsanız daha akıllıca bir iş yaparsınız.

Değerli milletvekilleri, sporun temeli, sporların, bütün dalların anası jimnastiktir. Dolayısıyla Sayın Bakanıma şunu ifade etmek istiyorum: Jimnastiğin de belli yaşta mutlaka başlaması gerekir. Bütün dallarda bugün başarılı olan sporcuların altyapısına baktığınızda, çok çocuk yaşta jimnastikle uğraşanların daha başarılı olduğunu görürsünüz. Dolayısıyla, insan kaynakları olarak öncelikle anaokullarından başlayan bir jimnastik eğitimiyle -Millî Eğitimle- daha fazla ders ve daha doğru programlarla çocuklarımızın yönlendirilmesini temin etmeliyiz insan kaynakları olarak. Daha sonra okullarımız ve okullarımızla bir iletişim içerisinde, organizasyon içerisinde kulüplerimize iş düşmektedir. Spor dallarına baktığımızda, yapılış amacı olarak, amatör spor ve profesyonel olarak spor yapan insanlar vardır ve yapılan oyunlara dikkat ettiğimizde takım oyunları ve bireysel sporlar vardır. Bütün bunları, amatörleri profesyonele, yarışmacı zirve sporlarına zemin hazırlayacak şekilde bir alan olarak görürsek, buna göre imkân ve kabiliyetlerimizi organize edersek sağlıklı olur.

Burada, şu ile bu yatırım, bu ile bu yatırım, bu ile bu yatırım mantığı içerisinde tesisleşme, doğru bir tesisleşme değildir Sayın Bakan. Doğru tesisleşme şudur: İklimin, kültürün, geleneklerin çevre insanının üzerinde fiziki olarak ve genetik olarak tesirleri olur. Düşünün ki yüksek rakımlı yerlerde yaşayan insanların damar yapısı ve yapabilecekleri spor dalları ile deniz seviyesinde yaşayan insanların damar yapıları, adale yapıları ve hele hele bunların içerisine folklorik özellikleri, kültürü, birtakım şeyleri kattığınızda bu insanların spor dallarında daha organize olabilmesi için Türkiye'nin bu coğrafyasının mutlaka çıkarılması lazım ve bu coğrafya doğrultusunda o spor dallarının tesislerinin oralara öncelik verilerek yapılması gerekir. Hatta ve hatta bunun daha ilerisinde bir adım olarak Millî Eğitimle temas içerisinde -örneğin Erzurum tarafında, Ağrı'da uzun koşucularımız vardır bizim, maratoncularımız- o dallardaki öğretmenlerimizi Millî Eğitimin beden eğitimi öğretmeni olarak oralara göndermesi, Gençlik Spor Bakanlığımızın o dallardaki uzmanlarımızı o illerde görevlendirmesi ve o illere uygun tesislerin oralarda öncelikli yapılması mantığı içerisinde eğer spora vizyon kazandırırsak, biz o zaman Türk sporunu -dünyada ekonomik olarak, direkt ve dolaylı, beşinci büyük sektör durumuna gelmiş sporu- dünyada daha vizyon sahibi ve daha güçlü rekabet gücüne ulaştırırız ve mutlaka Türkiye o sektörden daha büyük pay alır.

İşte, bir müteahhit zihniyeti içerisinde değil, böyle bir spor mantığı ve kültürü, bilinci içerisinde Türk sporunu organize etmeyi diliyorum, bütçenin yetersiz olduğunu bu mantıktan dolayı söylüyorum.

Hepinize saygılar sunuyorum, hayırlı olsun diyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Uzunırmak.

MAHİR ÜNAL (Kahramanmaraş) - Sayın Başkan, Sayın Konuşması konuşmasında "Şimdi her şeye müsait oldunuz." ifadesini kullandı. Bu ifadeden maksadının ne olduğunu açıklamasını istiyorum.

ALİ UZUNIRMAK (Aydın) - Sayın Başkanım, muradım şu: Her şeye müsait... Yok ben, böyle terbiye... Burası Türkiye Büyük Millet Meclisidir, mehabeti sadece ezbere söyleyen bir milletvekili değilim. Bunu bir ahlaki manada söylemiş değilim.

MAHİR ÜNAL (Kahramanmaraş) - O zaman lütfen maksadını aşan bir ifade kullandığını ifade et.

ALİ UZUNIRMAK (Aydın) - Her şeye müsait demek, iktidarda kalabilmek için her türlü yola başvurma anlamındadır.

Teşekkür ediyorum.

BAŞKAN - Zabıtlara geçti efendim, iki tarafın sözü de.

Çok teşekkür ediyorum, sağ olun.