| Konu: | BİNGÖL İLİMİZİN KARLIOVA İLÇESİNDE MEYDANA GELEN OLAYLARIN TESPİTİ AMACIYLA VERİLMİŞ OLAN MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGESİNİN, GENEL KURULUN BİLGİSİNE SUNULMAK ÜZERE BEKLEYEN DİĞER ÖNERGELERİN ÖNÜNE ALINARAK, 22/11/2011 SALI GÜNKÜ BİRLEŞİMDE SUNUŞLARDA OKUNMASI VE GÖRÜŞMELERİN AYNI TARİHLİ BİRLEŞİMDE YAPILMASINA İLİŞKİN BDP GRUBU ÖNERİSİ |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 21 |
| Tarih: | 22.11.2011 |
AYTUN ÇIRAY (İzmir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Bingöl Milletvekili Sayın İdris Baluken'in Karlıova olayları hakkında verdiği önergeyi görüşmek için konuşmak istedim.
Sayın Milletvekili bu önergeden yola çıkarak hukuksuzluktan şikâyet ediyor. Şimdi, BDP'lilerin bugün yaşanan hukuksuzluklardan fazla şikâyet etme hakları yok.
Tabii, asıl konuya geçmeden önce, bugün yine bir şehit haberi daha aldık. Bu şehidimize Meclisten Allah'tan rahmet diliyorum, yakınlarına da başsağlığı ve sabır diliyorum, Türk milletinin bütününe.
Dediğim gibi sayın BDP milletvekillerinin bugün burada hukuksuzluktan şikâyet etme hakları yok, çünkü kendileri boykot yaparak, 12 Eylül referandumunda boykot yaparak, AKP'nin Anayasa'ya, hukuksuzluğu ortaya çıkaracak Anayasa değişikliğine zımnen destek vermişlerdir.
Bakın, bugün bütün bu hukuksuzlukların sonuçlarını yaşıyoruz. Bugün İzmir de 12 Eylül Anayasa değişikliği paketine "hayır" demenin bedelini ödüyor. Demokrasiyi konuşuyoruz, hukuku konuşuyoruz, Mecliste her şeyi konuşacağız, eğer burada konuşamazsak -dışarıda sesimizi kestiniz- nerede konuşacağız?
Bu "hayır"ın birçok nedeni vardı, ama bu nedenlerden biri çok önemliydi, çünkü bu neden paketin asıl amacını teşkil ediyordu. İzmirliler her zamanki öngörüleriyle, bugün artık herkesin fark etmiş olduğu değişikliğin asıl amacını daha o günden görmüşlerdi. Türkiye'nin ve Türk milletinin başına kapkaranlık bir hukuksuzluk çuvalı geçirilecekti. Hukukun yerle bir edildiği her yerde olanlar, 12 Eylül referandumundan sonra hukuksuzluğun cenderesine zaten sokulmuş olan ülkemizde çok daha ağır bir şekilde yaşanacaktı ve yaşanıyor, çünkü AKP zihniyetinin amacı?
HÜSEYİN FİLİZ (Çankırı) - AK PARTİ, AK PARTİ!
AYTUN ÇIRAY (Devamla) - "AK PARTİ" diyeceğim de, aklığını görsem diyeceğim, ama ak değil!
SONER AKSOY (Kütahya) - Herkes göremez!
AYTUN ÇIRAY (Devamla) - Bu değişikliklerle yargıyı iktidarın dilediği gibi kullanabileceği bir araç hâline getirdi. Benim değerli hemşehrilerim, İzmirliler, işte bu ülkenin başına gelebilecek bu en büyük felaketi önceden gördüler.
Her millet, doğal afetlerle, sonuçları ne olursa olsun baş edebilir, Van'da olduğu gibi millî dayanışma ve seferberlikle bütün yaraları sarabilir, hatta acıları paylaşmanın uyandırdığı ortak duygularla millet olarak bütünlüğünü pekiştirebilir, ama yargının iktidarların hizmetine girdiği ülkelerde hiçbir güç ruhlarda yaratılan parçalanmayı kuşaklar boyunca onaramaz. İzmirliler işte bunu gördüler. Pakette gizlenmiş despotluk niyetlerini o aydınlık bakışlarıyla hemen teşhis ettiler. Ayrıca, bu paket onay gördüğü takdirde İzmir'in ve İzmirlilerin başına hangi çorapların örüleceğini de fark ettiler.
AHMET YENİ (Samsun) - Millete hakaret ediyorsunuz, yüzde 60'a. Millete hakaret etmeyin.
AYTUN ÇIRAY (Devamla) - Çünkü İzmir, AKP'nin karizmasını çizen tek metropoldü. İzmirliler, kendilerinin Türkiye'nin kurucu ruhunun açık, yenilikçi, özgür ruhunu temsil ettiğini çok iyi biliyorlardı. Kısacası, İzmir bu topraklarda medeniliğin ve modernliğin temsilcisiydi. AKP yöneticilerinin ciğerini okumuş, onların karanlık niyetlerini sezmişti. AKP zihniyetinin İzmir'in temsil ettiği her şeyden nefret ettiğini, onların rövanşı almak için gerekirse papaz cübbesi dahi giyeceğini tahmin ediyordu.
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) - Sayın Başkan, ne biçim konuşma yapıyor. Lütfen?
AYTUN ÇIRAY (Devamla) - İzmirliler bedelini ödeye ödeye direndiler.
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) - Bu, Türkiye Büyük Millet Meclisinin mehabetine uygun değil. Sayın Başkan, sözünü geriye alsın, lütfen. Böyle konuşma olmaz.
BAŞKAN - Sayın Çıray, lütfen konuya geliniz.
AYTUN ÇIRAY (Devamla) - İzmir'in ekonomik damarları kesilmek, temsil ettiği değerler yandaş ve esaret altına alınmış medyada değersizleştirilmek istendi. Topyekûn direndiler.
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) - Sözünü geri alsın Sayın Başkan. Böyle hakaret olmaz. Böyle konuşma olmaz Sayın Başkan. Ayıptır ya! (CHP ve AK PARTİ sıralarından karşılıklı laf atmalar)
BAŞKAN - Sayın Çıray, lütfen konuya geliniz. Önerge üzerinde, lütfen?
Buyurun.
AYTUN ÇIRAY (Devamla) - Önerge üzerinde konuşuyorum. İzmir özelinde Türkiye'nin meselesini seslendiriyorum, sadece İzmir'i konuşmuyorum.
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) - Sözünü geri alsın Sayın Başkan, lütfen.
BAŞKAN - İkaz ettim.
AYTUN ÇIRAY (Devamla) - İzmir özelinde Türkiye'nin içinde bulunduğu hukuksuzluğu ve adaletsizliği konuşuyorum.
AHMET YENİ (Samsun) - Yani yüzde 60 göremedi de siz gördünüz ha!
AYTUN ÇIRAY (Devamla) - Kendilerine yakışan onurlu bir demokrasi mücadelesi verdiler. AKP zihniyeti bu defa taktik değiştirdi. Havuç ve sopa politikalarını devreye soktular, en iyi bildikleri şeyi yaptılar, takiyeyi. Güya İzmirlileri anlamaya açık, yatırımcı bir bakanı İzmir'den aday gösterdiler. Bu, işin havuç yanıydı. Sopa ise işte bugün İzmir Belediyesinde yapılan operasyondur. Operasyonun tarihine dikkat çekmek istiyorum: Bugün, iktidarın aleti ve uzantısı hâline gelmiş yargının açtığı utanç verici bir davanın ilk duruşma günüydü. Birçok gazeteci, yazar çizer, araştırmacı tutuklandıktan neredeyse on ay sonra bugün hâkim karşısına çıkarıldılar. Hem bu davayı karartmak hem de İzmirlilere "Direnmeniz boşuna, sizi de teslim alacağız?"
AHMET YENİ (Samsun) - Sözünü geri al!
AYTUN ÇIRAY (Devamla) - "?Türkiye'yi dönüştürdüğümüz gibi sizi de dönüştüreceğiz." demek için İzmir Belediyesinde operasyon için düğmeye bastılar.
ÖZCAN ULUPINAR (Zonguldak) - Yolsuzluk yapıldı.
AYTUN ÇIRAY (Devamla) - Ben İzmirliyim. İzmir'in medeni ve modern değerleriyle yetişmiş olmaktan gurur duyuyorum. İzmir'i temsil etmek benim için en büyük onurdur. İzmir'e hizmet etmek, bu ülkenin tamamına hizmet etmek benim için en büyük onurdur ama bugün İzmirlilerin görüş ve vizyon açıklığına bir kere daha hayranlık duyuyor ve onların önünde saygıyla eğiliyorum. Çünkü 12 Eylül referandumu konusunda haklı çıktılar.
Şimdi onlar, bakın, şu derginin kapağındaki ruh hâlini herkesten önce gördüler. TIME dergisinin kapağını görüyor musunuz? Marco Grop adında bir fotoğraf sanatçısı çekti bu fotoğrafı. Her gerçek sanatçı gibi malzemesinin ruhuna, gerçek karakterine nüfuz etmiş.
HÜSEYİN BÜRGE (İstanbul) - Gurur duy o fotoğraftan!
AYTUN ÇIRAY (Devamla) -Bu fotoğrafta, cumhuriyetimizin kurucu liderlerini karalamak için, kendinde olanı onlara mal etmek için ve var olan karanlık bakışları yakalamış. Bakın işte, bu fotoğraf zorba bir ruhun portresidir. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
BAŞKAN - Sayın Çıray?
AYTUN ÇIRAY (Devamla) - Sayın Grob, biz İzmirliler senin yakaladığın bu bakışları ve ruhu herkesten önce gördük. Bu karanlık bakışların ardındaki zorbalığa teslim olmayacağız, despotluğa boyun eğmeyeceğiz.
Hukukun ve adaletin güneşiyle Türkiye Cumhuriyetinin, doğduğu İzmir'den yeniden doğacaktır.
Hepinize sevgi ve saygılarımı sunuyorum değerli arkadaşlarım. (CHP sıralarından alkışlar)