| Konu: | ARDAHAN MİLLETVEKİLİ ENSAR ÖĞÜT?ÜN, (2/28) ESAS NUMARALI ÜRETİCİLERİN T.C. ZİRAAT BANKASI A.Ş. VE TARIM KREDİ KOOPERATİFLERİNE OLAN VE YENİDEN YAPILANDIRILAN BORÇLARININ FAİZSİZ ÖDENMESİNE İLİŞKİN KANUN TEKLİFİ?NİN DOĞRUDAN GÜNDEME ALINMASINA İLİŞKİN ÖNERGESİ |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 2 |
| Tarih: | 02.10.2012 |
ENSAR ÖĞÜT (Ardahan) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; çiftçilerimizin Ziraat Bankasına ve Tarım Kredi Kooperatiflerine olan borçlarının beş yıl ertelenmesi ve faizlerinin silinmesiyle ilgili vermiş olduğum kanun teklifi üzerinde söz almış bulunuyorum. Hepinizi saygılarımla selamlarım.
Değerli arkadaşlar, ondan önce bir olay anlatacağım: 18 Eylülde bir olay yaşandı. Ardahan Göle'den hayvan getiren bir vatandaşımız hayvanlarını Kocaeli'de tutması gerekirken Silivri'ye götürmüş. Silivri'de bir mezbahaya götürmüşler, "Keseceğiz."diyorlar. Bana vatandaş haber verdi, ben gittim ve "Niye kesiyorsunuz?" dedim. Dediler ki: "Kocaeli'de olması gerekirken hayvanlar buraya gelmiş." "E, tamam, o zaman bu hayvanları Kocaeli'ye geri gönderelim." dedim. "Hayır, yakalamışız, biz bunu keseceğiz." "Niye kesiyorsunuz?" "Tarım Bakanlığının talimatıyla biz bu hayvanları keseceğiz." Adam orada diyor ki: "Kardeşim, ben hayvanlarımın tanesini 6 bin liraya borç almışım, şimdi kesersen 2 bin lira olacak, ben 4 bin lira zarar edeceğim, perişan olacağım. Benim hayvanlarımı kesmeyin, verin geri götüreyim." "Hayır, yakalamışız, keseceğiz, bir de para cezası keseceğiz." diyorlar.
Bakın, ayrıca bir de yürütmeyi durdurma kararı almış bu arkadaşımız; mahkeme kararı burada. "Yürütmeyi durdurma kararı var, kesemezsiniz." diyor, mahkeme diyor. Ben oradayım, Arnavutköy polisini çağırdık. Polis dedi ki: "Tamam, hiç merak etmeyin, güvenceniz, idare mahkemesinin kararı var kardeşim, karar uygulanacaktır, burada hayvanlar kesilmeyecek." Ama polis de Silivri Tarım İlçe Müdürü de valilik de kaymakamlık da birleşti kardeşim, adamın hayvanlarını orada kestiler, 21 tane hayvanı; adamın gözü önünde, ağlata ağlata, 21 hayvanı kestiler. Adam diyor ki: "Kardeşim, ben tanesinde 4 bin lira zarar ettim, borçla almıştım. Ben şimdi köyüme nasıl gideceğim? Ya, verin geri götüreyim, sağlık raporum var, pasaportum var." "Hayır, olmaz." diyorlar. Adamın hayvanlarını kestiler ve adam bir taraftan ağladı, bir taraftan aynen şunu söyledi: "Ben ya intihar edeceğim ya da dağa çıkacağım. Ya, beni öldürdünüz arkadaş."
Ve ben şimdi burada, Büyük Millet Meclisinde tutanaklara geçsin diye söylüyorum: Tarım Bakanına ne söylersen söyle, Tarım Bakanı leyleği havada görmüş kardeşim, umurunda değil.
Ya, arkadaş, adamın sağlık raporu varsa, pasaportu varsa, bu adam Anadolu yakasından Avrupa yakasına geçiriyorsa, peki, niye o zaman orada şey yapmıyorlar, o başka bir yerden mi gelmiş, Rusya'dan mı gelmiş, arkadaş, bu insanlar.
Değerli arkadaşlar, eğer bir sağlık raporu varsa hayvanların, bu hayvanlar istediği yerde pazarlanması lazım. Mübarek Kurban Bayramı geliyor, insanlar perişan durumda, getirmiş hayvanlarını, satamıyorlar. Zaten yılda bir defa beş kuruş para kazanacak, belki adam akrabasına götürecek Esenyurt'a, onu bile bırakmıyorlar. Bu anlamda ben bu konuda Tarım Bakanlığından şikâyetçiyim, tabii ki biz yetkilileri de mahkemeye verdik, bunun hakkında Meclis araştırması da verdim değerli arkadaşlar.
Bizim sıkıntımız büyük, ithal hayvan geliyor, ithal kurbanlık hayvan geliyor. Tarım Bakanı diyor ki: "Ben ithal kurbanlık hayvanı durdurdum." Şu anda gemilerle mal geliyor. Niye gemilerle mal geliyor, sorduğumuz zaman. "Efendim, onlar önceden sipariş verilmişti." diyor.
Değerli arkadaşlar, çiftçimizi öldürdük, perişan ettik, samanda bile korkunç bir pahalılık oldu, hayvan para etmiyor. 1 inek, 1 ton saman. Değerli arkadaşlar, bir daha söylüyorum: "1 inek, 1 ton saman." Böyle bir zulüm olabilir mi? Tarımla, hayvancılıkla geçinen, kendi kendine geçinen Türkiye'de ilk defa bu Tarım Bakanı ve Hükûmetin döneminde ithal hayvan geliyor, ithal kurbanlık geliyor; bırakın onu, ithal saman başladı. Samanlarda da şimdi hastalıklar var diyorlar, o da ayrı bir dert. Ben şimdi istirham ediyorum ve diyorum ki -bakın, Siirtli bir arkadaşımız da dedi, Ağrılı bir arkadaşımız da dedi- Ağrı'da çiftçilerimiz perişan, Kars'ta öyle, Siirt'te öyle. Yani 9 bin çiftçiye teşvik primi verilmesi lazımken 2 bin kişiye verilmiş, 7 bin kişiye verilmemiş. Şu anda insanlar perişan durumda değerli arkadaşlar.
Sürem de bitiyor ama hiç olmazsa vermiş olduğum kanun teklifi kabul edilirse? Şimdi, Hükûmet bir yıl vadeli yaptı.
Sayın Başkan, bir dakika verme şansın var mı?
BAŞKAN - Hayır, yok. Lütfen?
ENSAR ÖĞÜT (Devamla) - Peki, o zaman tamamlıyorum.
Bu kanun teklifimin kabul edilmesini istirham ediyor, hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkürler Sayın Öğüt.