| Konu: | YAŞAM HAKKI İHLALLERİNE İLİŞKİN |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 96 |
| Tarih: | 18.04.2012 |
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; öncelikle hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Öncelikle, dün Antep'te yaşamını menfur bir saldırı sonucu yitiren Doktor Ersin Arslan'ı rahmetle anıyorum. Tüm ailesine ve tüm hekim camiasına başsağlığı diliyorum ve sabır diliyorum.
Mecliste Cumhuriyet Halk Partisinin bu konuda vermiş olduğu bir araştırma önergesi var, sağlık çalışanlarına yönelik yapılan saldırıların araştırılması noktasında verilmiş bir araştırma önergesi var, hatta birden fazla araştırma önergesi var. Bir an evvel Meclisin bu konu etrafında etraflıca bir araştırma yapması lazım, bu konuyu gündeme alması lazım, zira bu sorun sadece bir korumayla geçiştirilecek bir sorun değil, aynı zamanda bir eğitim sorunu, bir zihniyet sorunu; Meclisin bir an evvel bu sorunla ilgili olarak bir çalışma yapması lazım.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ben yaşam hakkıyla ilgili konuşacaktım, ancak dün Mecliste değildim, Malatya'daydım ve tutanakları dün akşam okudum, okuduktan sonra da yaşam hakkıyla ilgili konuşma yapmayı kendime zül buldum, çünkü artık Türkiye Büyük Millet Meclisinin ve Türkiye'nin bir insan hakları kategorisi olarak İdris Naim Şahin sorunu var. Gerçekten tek başına bir kategori oluşturuyor Sayın Bakan. Yani ben dün bu tutanakları okurken, insan haklarıyla biraz ilgili olan bir insanın duyabileceği bir biçimde yüzüm kızardı, utandım bu tutanaklardan gerçekten. Yani bu Meclisin kürsüsünden bir inancı, bir dini ve bir halkı nasıl bu şekilde aşağılarsınız, nasıl yok sayarsınız, nasıl nefret söylemi içerisinde bu sözleri söylersiniz?
Tutanaklar burada. Özellikle doğu ve güneydoğudan gelen arkadaşlarımın, Kürtlere yönelik bu söylem konusunda bir tutum almasını rica ediyorum, Adalet ve Kalkınma Partisindeki milletvekillerinden özellikle rica ediyorum.
OYA ERONAT (Diyarbakır) - Kürtlere değil, PKK'ya yönelik!
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - Okuyacağım buradan, okuyacağım. Bir daha okuyacağım, bir daha kayıtlara girsin. Bir daha kayıtlara girsin.
Bu nefret söylemi çok tehlikeli bir zihin dünyasını yansıtıyor. Bu sorun, bir gensoruyla çözülecek bir sorun değildir -üç tane gensoru verildi- bu bir zihniyet sorunudur. Bu zihniyet sorununu bu Meclis çözmelidir. Böyle bir bakan Türkiye'de iç işlerini yönetemez. Kendi yurttaşlarını aşağılayan, bir dini aşağılayan, bir inancı aşağılayan bir bakanın, Türkiye'de bakanlık yapmaması lazım, bu Meclisin istifaya davet etmesi lazım. (CHP ve BDP sıralarından alkışlar) Biz, Sayın Bakanı Avrupa Parlamentosundan gelen çağrı üzerine mi istifaya davet edeceğiz?
Yarın öbür gün göreceksiniz, sizlere sesleniyorum, ilerleme raporunda da bu sözler yer alacak ve Avrupa Parlamentosundan da bu Parlamentoya yönelik eleştiri gelecek. Nefret söylemi bütün dünyada kabul edilmiş suç türüdür, Avrupa ülkelerinin tümünde var ama sadece bizde yok nefret söylemine ilişkin suç tanımı; sadece bizde yok.
BİLAL UÇAR (Denizli) - Hangi söylem?
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - Okuyacağım, size şimdi başka bir şey okuyacağım, iyi dinleyin.
Ceza Yasası'nın 216'ncı maddesi? Bu tutanakları da okuyun. Belki dün burada yoktunuz, sadece yoklama için geliyorsunuz.
BİLAL UÇAR (Denizli) - Hayır, hayır.
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - İlk önce bunu bir okuyun, tamam mı? Tutanakları okuyun, sonra da şu maddeyi bir okuyun, 216'ncı madde: "Halkın sosyal sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge bakımından farklı özelliklere sahip bir kesimini, diğer bir kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa alenen tahrik eden kimse." Kim bu? İdris Naim Şahin. Aynen bu, tarifi 216'ncı maddede. Eğer bu kürsünün dokunulmazlığı olmasa aleyhine binlerce suç duyurusu gelir bir halkı, Kürt halkını aşağıladığı için, bu cumhuriyetin yurttaşlarını aşağıladığı için, bir inancı, Yezidileri ve Zerdüştleri, o inanca sahip olan insanları aşağıladığı için. Tabii bu gücü Sayın Başbakandan alıyor, Başbakan da bunu yaptı sağda solda. Başbakan yapmasaydı belki kendisi bu gücü almazdı. Ama bu yeterli değil, bu 216'ncı madde yeterli değil. İnanıyorum ki, bu Meclis bu dönemde bir nefret söylemi yasası çıkaracaktır, yeni anayasada da İdris Naim Şahinlerden bu kürsüyü korumak için kürsü dokunulmazlığında "Nefret söylemi hariç" diyeceğiz bir daha İdris Naim Şahin gibiler bu kürsüde hiçbir halkı, hiçbir inancı aşağılamasınlar diye.
Teşekkür ediyorum. (CHP ve BDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Tanrıkulu.