| Konu: | 2013 YILI MERKEZÎ YÖNETİM BÜTÇESİ VE 2011 YILI MERKEZÎ YÖNETİM KESİN HESAP KANUNU TASARISI |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 38 |
| Tarih: | 12.12.2012 |
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Şanlıurfa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 2013 yılı bütçesi görüşmeleri vesilesiyle huzurlarınızdayız, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, İŞKUR vasıtasıyla işsizlikle mücadele ve istihdamın arttırılması ve mesleki eğitim hizmetlerini sürdüren; Sosyal Güvenlik Kurumu vasıtasıyla sağlık, sosyal güvenlik, emeklilik hizmetlerini yürüten; Mesleki Yeterlilik Kurumu vasıtasıyla eğitim-istihdam ilişkisinin güçlendirilmesini gerçekleştiren, Devlet Personel Başkanlığıyla kamu personel sisteminin yürütülmesini sağlayan, TODAİE vasıtasıyla ulusal ve uluslararası düzeyde kamu görevlilerine eğitimler verilmesini gerçekleştiren; merkez teşkilatçılarımız aracılığıyla da işçi-işveren ilişkilerinin düzenlenmesi, iş sağlığı ve güvenliği gibi 75 milyon vatandaşımızı yakından ilgilendiren hizmetleri yürüten bir bakanlığın, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının bütçesini görüşüyoruz.
Değerli arkadaşlar, burada, Bakanlığımın bütçesiyle ilgili çok değerli arkadaşlar söz aldılar, değerlendirmeler yaptılar, eleştiriler yaptılar, yol gösterici oldular, bunların tümüne teşekkür ediyorum. Bu çerçevede, bir metni sizlere aktarmaktan ziyade, burada konuşma yapan değerli milletvekili arkadaşlarımızın değindikleri konulara açıklık getirme çerçevesinde konuşmamı sürdürmek istiyorum.
Burada görüşlerini beyan eden değerli muhalefete mensup arkadaşlarımız bu Bakanlık bünyesinde önemli yasal düzenlemelerin gerçekleştiğini, bu yasal düzenlemelerin ne kadar çalışanların lehine olduğunu,
çalışanların lehine olduğunu, çalışanların lehine olup olmadığı konusunun tartışılacağı şeklinde bazı değerlendirmeler yaptılar.
Öncelikle, şunu ifade ediyorum: Değerli arkadaşlar, hep birlikte İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası'nı burada yasalaştırdık. Bunun "Çalışanların aleyhinedir." denebilecek bir tarafı var mıdır? Bunu söylemek mümkün müdür? Yani Türkiye'de iş sağlığı-güvenliği konusuna birazdan değineceğim ama bu Yasa'yı hep birlikte gerçekleştirdik ve Türkiye'nin müstakil bir iş sağlığı ve güvenliği yasası yok iken Türkiye böyle bir yasaya kavuştu. "Bu, çalışanların aleyhinedir." şeklinde bir yorumu, öyle tahmin ediyorum ki, sizler de kabullenmeyeceksiniz.
Toplu sözleşme hakkı son derece önemli bir hak. Yıllardır toplu sözleşme hakkının elde edilmesi mücadelesi verildi. Bu hakkı, kamu çalışanları elde ettiler ve ilk toplu sözleşmeyi gerçekleştirdik. Tabii ki, demokrasi bir süreçtir, yeni beklentiler var, bu beklentilere ulaşma konusunda da çabalar devam edecektir ama toplu görüşmeden toplu sözleşmeye geçmeyi, bu adımları, bu ilerlemeyi görmezlikten gelmeyi de doğrusu değerlendirmekte ve bir cevap bulmakta zorlanıyorum.
İLHAN CİHANER (Denizli) - Hava iş kolunda grev yasağı ne olacak?
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - Sendika Yasası, 12 Eylül'ün bir yasası olarak karşımızdaydı, 2821-22 sayılı Yasa. Bunu, otuz yıl sonra da olsa 24'üncü Parlamento olarak hep birlikte, son derece önemli katkıları oldu bütün arkadaşlarımızın ve bu yasayı burada yasalaştırdık.
En çok tenkit edilen konu neydi? Baraj konusuydu. Yüzde 10 barajı, yüzde sıfırlara, 1'lere, 3'lere kadar çektik ve bunları uzlaşmayla gerçekleştirdik. Asıl olan, endüstriyel ilişkilerde, diyalogdur, asıl olan uzlaşmadır. Bu uzlaşmayı sağlamak, hem Parlamentoda muhalefetiyle iktidarıyla bu uzlaşmayı gerçekleştirmek hem sivil toplum örgütleriyle, sosyal taraflarla bu müzakereleri yürütüp neticede son noktayı Parlamentoda koymak ve bunu yasalaştırmak son derece önemlidir diye düşünüyorum.
İZZET ÇETİN (Ankara) - Kenan Evren'in yasası daha iyiydi Sayın Bakan.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - Onlarca, yüzlerce, binlerce toplu sözleşme yapılamıyor iken şimdi yaygın bir şekilde toplu sözleşme yapma yetkileri verilmektedir ve sendikalarımızın önü açılmıştır. 2009 yılında yetki alan sendikalarımıza bir toplu sözleşme yapma yetkisi daha verilmiştir. Yeni kurulan sendikalara iş kolu barajı aranmamaktadır yani birçok haklar? Noter şartı kalkmıştır, hep konuşulan iyileştirmeler gerçekleştirilmiştir. Dolayısıyla, bunları görmemezlikten gelmemeliyiz diye düşünüyorum. İntibak Yasası, çalışma hayatının önemli taleplerinden -muhalefetiyle iktidarıyla- bir realiteydi, intibak düzenlemesini gerçekleştirdik. Çalışanların aleyhine diyebilir miyiz? Veya emeklilerin, bu memleket için alın teri dökenlerin aleyhinedir diye bir değerlendirme yapmayı da doğru bulmuyorum.
Nitekim, deprem, Allah vermesin; Van'da deprem oldu, Simav'da deprem oldu, yirmi günlük kamu çalışanı olan öğretmen arkadaşlarımızın, hak sahiplerinin aylığa bağlanması, onların, hak sahiplerinin maaşa bağlanması konusunu birlikte gerçekleştirdik yani bu sıradan bir olay mıdır? Bu düzenlemeleri burada yaptık ve depremzedelere dönük çok önemli düzenlemeler burada gerçekleştirdik ve o yaraları birlikte sardık. Bu düzenlemeler yapılmamalı mıydı, olmaması mı gerekirdi? Doğrusu, anlamakta zorlandığım gibi, yine bir hatip, buradan, değerli milletvekili arkadaşımız, şu anda Plan ve Bütçe Komisyonunda görüştüğümüz ve -inşallah grupları da ziyaret edeceğim bizzat- grupların da ittifakıyla bütçe bitiminden önce çıkarılmasını uygun bulduğumuz takriben 4 milyon 400 bin vatandaşımızı ilgilendiren, son derece onların sosyal güvenlikle ilişkilerini ve yaşadıkları zorlukları ortadan kaldıran bir düzenlemeyi getiriyoruz. Bir örnek vermek istiyorum: Liseyi bitiren bir gencimiz üniversiteye geçişte dört-beş aylık bir süre beklemektedir. Bu süre içerisinde kendisinden gelir testi istenmekte ve sağlıktan yararlanma durumu var. Şu anda 406 bin öğrencimiz haziran ayından bugüne kendisine prim tahakkukunda bulunulmuş. Geçmiş tarihi de alarak bu düzenlemeyi getiriyoruz ve üniversiteye giderken liseyle üniversite arasındaki o boşluğu da ortadan kaldıran bir düzenleme. Bunun gibi birçok önemli düzenlemeyi inşallah, yasa geldiği zaman burada görüşeceğiz. Şunu ifade ediyorum: Çalışma Bakanlığı bünyesinde yaptığımız -mutlaka diğer bakanlıklarımız da öyle ama konu Çalışma Bakanlığı olduğu için- tüm yasal düzenlemeler Türkiye'nin ötelenmiş ve bir an önce gerçekleşmesi de herkes tarafından arzu edilen düzenlemelerdi. Ben bütün Genel Kurulda bulunan milletvekili arkadaşlarıma teşekkür ediyorum, birlikte yaptık, birlikte gerçekleştirdik, çalışma hayatının önünü birlikte açtık.
İZZET ÇETİN (Ankara) - "Birlikte yaptık." deme Sayın Bakan, ben muhalefet ettim.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - Bir diğer konuya gelince, değerli arkadaşlar, "Bakanlık bütçesinin 2011 yılında 35 milyar lira olduğunu, 2012 yılında ise 32 milyara gerilediğini, bu şekilde Çalışma Bakanlığının çalışma hayatıyla ilgili işleri nasıl sürdürebileceği, bütçesi küçülen bir bakanlık nasıl hizmet yapacak?" şeklinde bir değerlendirme yapıldı. Kesinlikle buna katılmadığımızı ifade ediyorum.
Bakınız, Bakanlık, transferleri olan bir bakanlık, bütçesi transferlerle yürüyor. Şimdi, bu çerçevede gelirlerinizi artıracaksınız, giderlerinizi azaltacaksınız. Bizim bu koltuklara oturmamızın amacı budur. Bu koltuklara oturursanız, giderleri azaltacaksınız, gelirleri artıracaksınız.
Ne yapmışız biz? 2012 yılında gelir tahmini 133 milyar olacakmış, ama biz bunu 140 milyar gerçekleştirmişiz. Gelirlerimizi artırmışız. Dolayısıyla, gelirler artıyor, giderler azalıyor, bundan dolayı ister istemez sosyal güvenlikte özellikle açıkları siz aşağı çektiğinizde -ki 15 milyon sigortalı var iken 2009 yılında, şu anda sigortalı sayısı 18 milyon 500 bin- hangi açıdan bakarsanız bakın, rakamlara baktığınız zaman, bu transferleri azaltan, dolayısıyla da bütçeye bunun olumlu yansıdığını görüyoruz. Yani başka bakanlıklar açısından farklı değerlendirilebilir ama Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığında bütçe 35'ten 32'ye iniyorsa, demek ki gelirler artırılmış, giderler azaltılmış, transfer ihtiyaçları da azalmış, 25 milyar değil, 20 milyar lira artık Hazineden talepte bulunuyorsunuz. Bunu bu şekilde görmenin daha doğru olacağı düşüncesindeyim.
Değerli arkadaşlar, bunun yanında sosyal güvenlik açıklarının gayrisafi millî hasılaya oranının yüzde 3'ten yüzde 1,5'a gerilediğini de burada belirtmek istiyorum.
Ayrıca, 2009 yılında yüzde 1,78 olan aktif-pasif oranı, şimdi ilk kez 1,94'e yükseldi. Yani, sosyal güvenlik reformu, 2008'den sonra -aslında çok teferruatlı bir konu- aktif-pasif oranı 1,78'den 1,94'e çıkması şu demek: Neredeyse "2 çalışana 1 emekli" noktasına doğru geliyoruz. Hangi noktaya doğru gelmemiz gerekiyor? "4 çalışana 1 emekli" noktasına Türkiye'yi taşımamız gerekiyor. Gidişat bu yönüyle, istediğimiz hızda olmasa da son derece sağlıklı bir gidişat olduğunu burada vurgulamak için bunu ifade ediyorum.
Bunun yanında, nüfus artışımız yüzde 1,8 iken, burada, aktif sigortalı sayısında yüzde 7,3'lük bir artışın olduğunu da belirtmek istiyorum.
Diğer bir konu, değerli milletvekili arkadaşlarımız burada iş sağlığı, güvenliği konusuna temas ettiler. İş sağlığı güvenliği konusu değerli arkadaşlar, bugün itibarıyla, iş yerlerimizin yüzde 2'si iş sağlığı güvenliği kapsamındadır, yüzde 2'si. Yüzde 98'i bu kapsamda değil. İşçilerimizin yüzde 38'i iş sağlığı-güvenliği kapsamındadır, yüzde 62'si iş sağlığı- güvenliği kapsamında değil. Çıkardığımız yasa onun için çok önemli, bunu küçümsememek gerekiyor. Endüstriyel ilişkilerimiz açısından, çalışma hayatımız açısından son derece önemli bir düzenlemedir. Tüm iş yerlerini kapsıyor, tüm çalışanları kapsıyor. Kamu çalışanıyla, işçisiyle, memuruyla İş Sağlığı ve Güvenliği Yasamız bütün çalışanları şemsiyesi altına almaktadır ve en önemlisi bu yasanın getirdiği düzenleme, risk değerlendirmesi getiriyor. Öncelikle, kaza olmadan, ölmeden önce önlem almak; ölüm olayı olduktan sonra önlemler değil, ölmeden önce önlemini alma düzenlemesini getiren son derece önemli bir yasadır ve burada "Seyirci mi kaldınız?" diye bir hatip söyledi, seyirci kalmamak için bu yasayı getirdik işte. Bu yasayı getirdik, dedik ki: Bu ölümler dursun. Ne oldu peki? 2002 yılında, 100 bin işçide 16,9-17 işçi hayatını kaybederken, bugün 7,6 işçi hayatını kaybetmektedir. Avrupa ortalaması değerli arkadaşlar?
İZZET ÇETİN (Ankara) - Rakamların doğru değil Sayın Bakan, rakamların doğru değil.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - ?yüz binde 4, Avrupa ortalaması. 100 bin işçide 4 işçi hayatını kaybediyor, bizde 7,6. Yarı yarıya düşürdük ama yeterli değil.
SÜLEYMAN ÇELEBİ (İstanbul) - Avrupa 1'incisi miyiz, onu anlat.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - Onun için bu yasa -daha yürürlüğe 1 Ocak itibarıyla girecek- ben inanıyorum ki "uluslararası standart" dediğimiz? Hiç kimsenin ölmesini istemeyiz iş kazalarında ama netice itibarıyla bundan da sakınılamıyor. Gelişmiş ülkelerde yani Avrupa Birliğinin ilk 15 ülkesinde yüzde 1,5-2 civarındadır bu ama Avrupa'nın 27 ülkesinde şu andaki iş kazalarında ölüm oranı yüz binde 4'tür. Biz bu rakamları yakalamak için seferber olmuş durumdayız, yasal altyapı düzenlemelerini gerçekleştirmiş durumdayız.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Sayın Bakan, çoğu müessesede iş kazalarını kaçırıyorlar.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - "3 meslek hastalıkları hastanesi var." dediler, doğrudur. 3 meslek hastalıkları hastanesi var ama şunu da unutmayın, 129 hastaneye de teşhis koyma imkânını getirdik. Yani 129 hastanede -kamu hastanelerinde, üniversite hastanelerinde, eğitim hastanelerinde- meslek hastalıklarıyla ilgili teşhis koyma imkânı var. Dün gibi değil artık, onu ifade edeyim.
Çocuk işçiliği konusuna temas edildi. İş Kanunu'muzda, 15 yaşından küçük olanların, 15 yaşından gün almayanların çalıştırılamayacakları, yasak olduğu açıkça ifade ediliyor. Şimdi ne yapacaksınız? Hatta 15 ile 18 yaş arasındaki çocuklarla ilgili de bedensel ve ruhsal gelişimlerini ve eğitimlerini engellemeyecek iş yerlerinde ancak çalıştırılabilecekleri ifade ediliyor. Bizim ne yapmamız gerekiyor? Bir realite, Türkiye'de bu gerçekleri hepimiz biliyoruz: Türkiye'de çocuğun sokakta çalışmaması gerekiyor, sanayide çalışmaması gerekiyor. Yapmamız gereken nedir Bakanlık olarak? Zorunlu denetimleri yapmak. Denetimleri yapıyoruz çocuk işçiliğini engellemek için. Ayrıca, farkındalığı artırmak için yaygın bir şekilde proje çalışmalarımız var ve bu projelerle de Türkiye'nin Edirne'den Kars'a kadar dört bir tarafında farkındalığı artırma gayretleri içerisindeyiz. Ben inanıyorum ki bu çalışmalar günbegün meyvesini daha da artırarak vermeye devam edecek.
İşsizlik konusuna burada temas edildi. Değerli arkadaşlar, işsizliğin aşağıya çekilmesi konusunda başarılıyız. Bu başarıyı benim, senin, onun takdir etmemesi bir şey ifade etmiyor. Dünya bunu takdir ediyor. G20 toplantısına gidiyorsunuz "Kriz döneminde işsizlik oranını en çok, hızlı düşüren sizsiniz." diyorlar. ILO'ya gidiyorsunuz, böyle. Uluslararası bütün toplantılarda bunu anlatıyorlar. Bu, ülkenin başarısıdır yani dışarıdan görüntü de budur, içeriden görüntü de budur. (CHP sıralarından gürültüler)
Şimdi, tenkit olabilir. Tenkidi? Bak, Haydar Bey, tenkit şöyle olabilir, diyebilirsiniz ki: "Ya, bu 8,8 biraz yüksek, daha da aşağı indirin." Tabii ki başımızın üstünde yeri var, buna saygı duyuyoruz ama size şimdi rakamları veriyorum, bakınız: Avrupa Birliği işsizlik ortalaması 10,7; Fransa'da işsizlik 10,7?
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Bizde yüzde 140 Sayın Bakan, gel, beraber gezelim.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - ?İtalya'da 11,1; İspanya'da 26,2; Yunanistan'da 25,2; Portekiz'de 16,3; Türkiye'de?
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Onlar gerçek, seninki TÜİK Bakan.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - Genç işsizliği, bak, genç işsizliği görmenizi istiyorum. Genç işsizlik Avrupa ortalaması 23,4; Fransa 25,4; İtalya 36,5; İspanya 55,9 genç işsizlik.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Gel Allah aşkına, beraber Kocaeli'de gezelim. Sanayinin başkenti, beraber gezelim bakalım.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - Yunanistan 57, 100 tane gencin 57'si Yunanistan'da işsiz ve Portekiz genç işsizlikte 39,1.
MAHİR ÜNAL (Kahramanmaraş) - Sayın Başkan, lütfen müdahale eder misiniz?
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - Şimdi, Türkiye'de nedir peki? Türkiye'de işsizlik oranı ağustos itibarıyla 8,8; genç işsizlik ise 17,2. Dört yılda?
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Üniversite mezunu işsizi söyler misin? Üniversite mezunu işsizlik oranını söyler misin?
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - Bakınız? Ya, niye rahatsızlık oluyor?
Dört yılda? (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Arkadaşlar, zaman kıymetli. Dört yılda 4 milyon istihdam gerçekleştirdik. Avrupa'nın birçok ülkesinin nüfusu kadar bir istihdamı burada gerçekleştirdik.
Kadınlara bakalım. Bakın, kadınlarda?
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Telefonları sana yönlendiriyorum bundan sonra.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - Kadınlarda iş gücüne katılma oranı 2004'te 23,3; 2012'de 30,1. Kadınlarda istihdam oranı 2004'te 20,8; kadınlarda istihdam oranı 2012'de 26,8.
İZZET ÇETİN (Ankara) - Sayın Bakan, zaman bitiyor.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - Şimdi, burada İŞKUR'la ilgili bazı değerlendirmeler yapıldı.
İZZET ÇETİN (Ankara) - Yok, 4/C'ye gel Sayın Bakan.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - İŞKUR'la ilgili değerlendirme yapan arkadaşa da şunu söylüyorum: İŞKUR?
BAŞKAN - Sayın Çetin, lütfen.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - İşsizlik Fonu'nu bakanlık yönetmiyor, İşsizlik Fonu'nu şahıs yönetmiyor, İşsizlik Fonu'nu İŞKUR Yönetim Kurulu yönetiyor. Kim var İŞKUR Yönetim Kurulunda? İşçi temsilcileri var, işveren temsilcileri var, esnaf birlikleri temsilcisi var, bakanlık temsilcisi var, hazine temsilcisi var. Bu çerçevede yönetiliyor.
İZZET ÇETİN (Ankara) - Hepsi suç ortağı olmuş.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - Fondan GAP'a para aktarıldı mı? Aktarıldı. Burada yasal düzenlemeyi birlikte yaptık, aktarıldı. Ne kadar aktarıldı? 11,3 milyar lira aktarıldı. Bunun geri dönüşümüyle ilgili yasal düzenlemeyi de burada yaptığımızı hepiniz biliyorsunuz.
"Ulusal İstihdam Stratejisi yayınlandı." diye burada ifade edildi. Yayınlanmadı. Ulusal İstihdam Stratejisi'yle ilgili çok kapsamlı bir çalışma yaptık değerli arkadaşlar. Nedir Ulusal İstihdam Stratejisi? 2023'te işsizliği yüzde 5'e çekme hedefini içeren bir ulusal strateji, istihdam stratejisi. Bu düzenleme çerçevesinde 4 temel politika var, 7 sektör var, 40 hedef var, 57 politika var, 205 tedbir var.
İZZET ÇETİN (Ankara) - Bölgesel asgari ücret var mı, kıdem tazminatı var mı, esnek çalışma var mı bunun içinde?
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) -Amaç? Amaç, 2023'te işsizliği yüzde 5'e çekmek. Yüzde 5'e çekmek için İŞKUR bünyesinde mesleki eğitim kurslarımız yaygın devam ediyor, bunları devam ettiriyoruz. Ayrıca iş ve meslek danışmanlarımız dört ay içerisinde 106 bin kişiyi, fabrikayı, iş yerini ziyaret ettiler. Geldiler, işsizlik bankasına baktılar, işsizlerin portföyünü incelediler. 106 bin kişiyi uyumlaştırdılar ve işe başlattılar.
Değerli arkadaşlar, emekçilerle ilgili de burada değerli arkadaşlarımız değindiler.
İZZET ÇETİN (Ankara) - Zaman bitiyor, şu 4/C'yi bir anlat Sayın Bakan!
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) -Kusura bakmayın, bakanlık A'dan Z'ye bütün vatandaşları ilgilendirdiği için kısa kısa değinmek durumundayım.
Emekçileri enflasyona ezdirmediğimizi, sabit gelirlileri enflasyona ezdirmediğimizi dünya âlem biliyor, sizler de iyi biliyorsunuz. Bunu nasıl söylüyorsunuz bilemiyorum.
İZZET ÇETİN (Ankara) - Hadi, bir yemin et, inanıyorsan yemin et!
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Allah aşkına atma ya!
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - Yüzde 100 değil, yüzde 200 değil, yüzde 300'lerin üzerinde emeklilerimizin ve diğer sabit gelirlilerimizin maaşlarında artış yaptığımızı hepiniz biliyorsunuz.
Şimdi, intibak düzenlemesini hayata geçirdik. Bakınız, burada bilgi veren kimdi bilmiyorum.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - İntibak yasası değil o!
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - Sayın Genel Başkan burada bir konuşma yaptı, şöyle bir şey söyledi: "Bu Hükûmet var ya bu Hükûmet, ülkenin refah payından emeklilere pay verilirken bunu kaldırdı." kaldıran hükûmeti soruyorsun, bu Hükûmet.
Değerli arkadaşlar, biz, şu anda emeklilerimize maaşı bağlarken yüzde 30 refah payından, ülkemizin gelişme payından pay veriyoruz, bir.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Tamam? Sonra, bir yıl sonra?
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - İki: 2000 yılından önce, emekliler refah payından pay almadılar.
İZZET ÇETİN (Ankara) - Sayın Bakan?
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - Onun için İntibak Kanunu çıkardık.
BAŞKAN - Sayın Akar, Sayın Çetin, lütfen?
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - İntibak Kanunu çerçevesinde de emeklilerimize yüzde 75?(AK PARTİ sıralarından alkışlar)
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Bir yıl sonra ne oldu?
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - Bakın -burası önemli- yüzde 75, 2000 öncesi emeklilere refah payından pay verdik ve şu anda o düzenlemeyi, geçmişteki yanlışı ve adaletsizliği de ortadan kaldırdığımızı ifade etmek istiyorum.
İntibak düzenlemesi çerçevesinde 760 bin emeklimiz 100 liraya kadar, 1 Ocak'tan sonra, yani ocak ayı içerisinde 762 bin emeklimiz 100 TL'ye kadar fark alacak; 714 bin emeklimiz 100 ilâ 200 TL arasında fark alacak.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Açlık sınırı ne?
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla)- 283 bin emeklimiz 200 ilâ 322 TL arasında, intibak düzenlemesi çerçevesinde farkı alacak. Geçmişte yapılan yanlışı, haksızlığı düzeltiyoruz bu çerçevede.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (İstanbul) - Yaşa takılanlara gel biraz Sayın Bakan! Yaşa taktıkların var ya, yaşa? Yaşa takılanlara gel biraz Sayın Bakan.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - Şimdi, "Yeni yasa ne getiriyor?" dedi Sayın Kalaycı. Yeni yasanın ne getirdiğini az önce ifade ettim. Fiilî hizmet zammıyla ilgili, sözleşmeli personelle ilgili şu anda mutfakta çalışmalarımız devam ediyor.
Taşeron işçilerle ilgili, siyasi parti gruplarından da temsilcileri aldık, onlarla birlikte, taşeron çalışanlarımızla ilgili, alt işverenlerle ilgili çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
Muhtarlarımız konusu gündeme getirildi. Muhtarlar 99 TL alırken, bugün 420 TL alıyor. "Yeterli değildir." diyebilirsiniz, 420 TL.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (İstanbul) - Sayın Bakan, Bağ-Kur primi ne oldu? Bağ-Kur primi kaç paraya çıktı.
BAŞKAN - Sayın Aslanoğlu, sesiniz duyulmuyor!
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - Ne yaptık? Ben Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanıyım.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (İstanbul) - Bağ-Kur primi?
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - Anladım.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (İstanbul) - Evet, nereye çıktı?
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) -Bakın, biz ne yaptık? Değerli arkadaşlar muhtarlarımıza, köy muhtarlarımıza, sosyal güvenlik primlerini on beş gün karşılığında bir ay sigortalılık getirdik. Kime? Köy muhtarlarımıza getirdik. Ayrıca maaş 99 TL'den 420 TL'ye çıktı. Artırılması konusu tabii ki değerlendirilebilir, konuşulabilir.
İZZET ÇETİN (Ankara) - Sayın Bakan bir şey merak ediyorum?
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (İstanbul) - Sayın Bakan, yaşa takılanlara gel Sayın Bakan.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - Evet, 4/C'li?
BAŞKAN - Sayın Aslanoğlu sesiniz duyulmuyor, lütfen biraz daha yüksek sesle(!)
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (İstanbul) - Yaşa taktıklarınıza gel, yaşa!
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - 4/C'li personelle ilgili de toplu sözleşme sürecinde çalışma sürelerini on bir ay yirmi sekiz güne yükselttik. 4/C'lileri toplu sözleşmede on bir ay yirmi sekiz güne yükselttik. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Çalışma imkânı tanındı, şartları iyileştirildi. Geçici işçiler biliyorsunuz, altı aydan fazla çalışanların tamamı kadroya dâhil edildi.
"Büyüme nereye gidiyor, bu büyüme nereye gidiyor?" diye burada soruldu. Hem de sendikacı geçmişi olan bir milletvekilimiz sordu. Bakınız, büyüme nereye gidiyor: On yılda işçi sayısı, çalışan sayısı yüzde 124 arttı.
İZZET ÇETİN (Ankara) - Sendikalı işçi sayısı kaç?
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - On yılda iş yeri sayısı yüzde 105 arttı. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) İş yeri sayısı yüzde 105, çalışan sayısı?
İZZET ÇETİN (Ankara) - Sendikalı işçi sayısı kaç?
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) -Sabit gelirlilere enflasyonun üzerinde zamlar verdik, farklar verdik, sosyal yardımlar yaptık. Dağ, dere, tepe, neresi derseniz her yere yatırım yapıyoruz, yatırım cennetine Türkiye'yi dönüştürdük. Nereye gitti büyüme? Yani, 2011 yılındaki 8,5'luk büyüme nereye gitti, 75 milyon milletimize gitti arkadaşlar. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
İZZET ÇETİN (Ankara) - Taşeronlar cevap bekliyor.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - Son olarak MYK, Mesleki Yeterlilik Kurumu çok önemli arkadaşlar. Uluslararası düzeyde bir sertifika veriyor ve standartlar belirliyor. Ülkemizin 750 meslek standardı var, 355'ini yayınladık, 355 standart var. Şimdi İŞKUR'la beraber 1 Ocak'tan itibaren Mesleki Yeterlilik Kurumu birlikte çalışacaklar ve belirlenen bu standartlar, 355 meslek standardına göre eğitim verilecek ve verilen sertifikalar da uluslararası düzeyde geçerli olacak. Artık her alanda olduğu gibi bu alanda da kara düzenden, rastgele değil, hedefi belli olan çalışmalarımızı gerçekleştiriyoruz.
İZZET ÇETİN (Ankara) - Modern köleliğe gel Sayın Bakan.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - Şimdi değerli arkadaşlar, o kadar çok konu var ki, o konuları tabii ki toparlamak çok zor.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (İstanbul) - Sayın Bakanım, yaşa takılanlarla ilgili iki kelime et.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - TODAİE'yle ne yapıldığını arkadaşlarımız, söz alan arkadaşlarımız gayet güzel izah ettiler.
Devlet Personel Başkanlığı bünyesinde örgütlenmeyi soruyorsunuz; memurlarımızın örgütlenme oranı yüzde 68.
İZZET ÇETİN (Ankara) - Yandaş sendika!
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - Yüzde 68 örgütlenme var. İşçiler de yeni yasayla birlikte, işçilerle ilgili sahte?
İZZET ÇETİN (Ankara) - Sendikalı işçi sayısı kaç? On yılda kaça düştü?
MUSA ÇAM (İzmir) - Sendikalı işçi sayısı kaça düştü?
BAŞKAN - Sayın Çam? Sayın Çetin?
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - Peki.
Arkadaşlar, her şeye rağmen katkılarınıza çok teşekkür ediyorum.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (İstanbul) - Sayın Bakan, şu yaşa takılanlara, yaşa? Şu yaşa takılanlar var ya?
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - Bütçenin hayırlı olmasını diliyorum.
Hepinize saygılar sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)