GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: TOPLU İŞ İLİŞKİLERİ KANUNU TASARISI
Yasama Yılı:3
Birleşim:3
Tarih:03.10.2012

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Şanlıurfa) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Şimdi, bu taşeron işçileriyle ilgili sorunların olduğu doğru. Bununla ilgili, sosyal taraflarla ve taşeron işçileri derneklerini kurmuşlar, bunlarla bir araya geldik ve bazı tespitlerde bulunduk, 14 maddeden oluşan tespitler. Bunları, teknik heyet olarak gerek bakanlıklar arasında gerekse Çalışma Bakanlığı bünyesinde bir taslağa dönüştürdük. Bu konuda, belki siyasi parti gruplarından katkı sunmak isteyenler varsa bunlara da konuyu açacağız, birlikte değerlendireceğiz ve bir taslak tasarı hâlinde yüce Meclise sevk edilecek. Ağırlıklı olarak, çalışma süreleriyle ilgili, izinlerle ilgili, örgütlenme ile ilgili ve çalışma süreleriyle ilgili ciddi sorunlar yaşıyorlar ve talepleri var. Hükûmet olarak da bu konuda kararlı olduğumuzu ifade etmek istiyorum. Bu sorunun çözümü konusunda az önce de kürsüden konuşmamda ifade ettim, gerekli çalışmaları huzurlarınıza getireceğiz.

Mevsimlik işçilerle ilgili, bildiğiniz gibi Hükûmetimiz döneminde 226 bin işçi, altı aylık süreyle çalışanlar kadroya alındılar ama bunun altında çalışanlarla ilgili bir düzenleme söz konusu değil. Onlar yine -ifade ettiğimiz gibi- mevsimlik işçi olarak çalışmalarını sürdürüyorlar.

Anadolu Ajansının çalışanlarıyla ilgili, ben arkadaşlara bir kez daha sordum, bize intikal eden bir şikâyet söz konusu değil. Eğer intikal ederse, tabii ki Bakanlık olarak yetkilerimiz çerçevesinde yapılması gereken girişimi yapacağımızı ifade etmek istiyorum.

4/C'lilerin sendikalaşma, sendikalı olma durumu ise kamuda söz konusu. Dolayısıyla işçi sendikalarıyla ilgili bir konu olmadığını ifade etmek istiyorum. Toplu sözleşme görüşmelerinde bu yıl bu konu masaya yatırıldı ve on bir ay yirmi sekiz gün çalışma imkânını elde ettiler. Daha önce de bildiğiniz gibi ücretlerinde de düzenleme yapılmış idi, bu yönüyle yılda on iki ay çalışıyorlar diyebiliriz.

Belediyelerin SSK'ya borçları tabii ayrıntılı bir soru. Bu konuyu yazılı olarak sizlere takdim edelim. Yalnız, belediyeler arasında bir ayrım yapmadığımızı yani ödemelerde bir ayrım yapmadığımız gibi alacak konusunda da, tahsilat konusunda da bir ayrımın kesinlikle söz konusu olmadığını ifade etmek istiyorum. Daha önceleri belediyelere yapılan yardımlar da İller Bankası paylarında maalesef siyasi erk devreye giriyor ve politik bazı mülahazalar çerçevesinde  belediyelere de yardımlar yapılıyor idi. Geldiğimiz günden itibaren -Sayın Başbakanımızın bir belediyeci olması, belediyeden gelmesi avantajını da dikkate alarak- halka, topluma, 75 milyona hizmet eden yereldeki bu kamu kurumlarımızın, belediyelerimizin eşit bir şekilde hizmet sunabilmeleri  açısından bunlara yapılan tahsisatlarda bir eksilme, bir artış söz konusu kesinlikle değil; eşit ve adil bir uygulama var, tahsilatlar da aynı. Biz Sosyal Güvenlik  Kurumu olarak tahsilatlarımızla ilgili geçtiğimiz dönem bir yasal düzenleme de yaptık; bazı belediyelerimizle takas yani gayrimenkullerinin, haczedilmiş gayrimenkulleriyle alacaklarımızın takası gibi çalışmaları da sürdürüyoruz. Tüm belediyelerimize yaklaşımımızın eşit olduğunu bir kez daha ifade ediyorum.

İşten çıkarmalarla ilgili, bildiğiniz gibi yargı dört ile sekiz ay tazminat kararları veriyor. Tercih eğer bu tazminatları ödemek veya işe başlatmak şeklinde oluyor ise o işçiyle işveren arasındaki bir durum olarak cereyan ediyor yani karar yargının kararı.

İntibakla ilgili düzenlemelerde 2 milyon 700 bin 2000 öncesi emekliyle ilgili dosyalar tek tek inceleniyor. Yaklaşık 2 milyon emeklimize intibak dolayısıyla farklar 1.1.2013 yılında yansıtılacak. Yıllardır konuşulan ve çözülmesi mümkün olmayan bir sorun, bu şekilde, 1.1.2013 tarihinde çözülmüş olacak. Bu hesaplar geçmiş dönemde, 2000 öncesinde bildiğiniz gibi teknik düzeyde, manuel sistem içerisinde yapıldığı için bazı yanlışları da aylık bağlama noktasında ele aldığımız zaman, dosyaları tek tek incelediğimizde oradaki yanlışlıkları da tespit etme imkânımız oldu. O yalnız intibak olayında değil diğer zamanlardaki aylık bağlamalarda da ve dosya incelemelerinde de bu durumlar çıkmaktadır ama toplam bir inceleme yaptığımız için, 2000 öncesi incelemeyi yaptığımız için, 2 milyon 700 bin dosya incelendiği için burada 2.500 eksik ödenen 3.500 fazla ödenen şeklinde, bugün itibarıyla olan rakamlarla ilgili uygulamalarımızı şu anda devreye koymuş bulunuyoruz.

Bu sendika yöneticileriyle ilgili durum ise: Yöneticilerin yönetici oldukları sürede iş sözleşmeleri askıya alınıyor. Burada bir sorun yok. Bu konuda yani neyi kast ediyorsunuz bilmiyorum ama yargıyla ilgili?

DİLEK AKAGÜN YILMAZ - Yöneticilikleri bittiği anda, işyerine başvurduklarında alınma zorunluluğunu ortadan kaldırmışsınız Sayın Bakanım, alınma zorunluluğu yok "iş akdi işverence feshedilmiş sayılır" deniyor. Bu olmaz?

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Şanlıurfa) - Kalkmadığını biz söylüyoruz ama bir ihtilafsa yargı yolu açık zaten.

DİLEK AKAGÜN YILMAZ (Uşak) - Ama olur mu? Yani sendika yöneticisi daha fazla güvenceye sahip olmalı, işyeri temsilcisi gibi olmalı Sayın Bakan.

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Şanlıurfa) - Yani 23'ün ikinci fıkrasını bir tekrar okursanız orada?

DİLEK AKAGÜN YILMAZ (Uşak) - Okuyorum. Ben 2821/29'da bile ondan daha ileride bir durumda Sayın Bakan.

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Şanlıurfa) - Evet, şimdi, Osmaniye? Az önce Tosyalı Demir Çelik fabrikasından çıkartılan işçinin durumu sorulmuş idi. 23 işçinin başvurusu üzerine konu incelenmiş, sendikal nedenle işçilerin işten çıkarıldıklarına yönelik iddiaları doğrulayan bir tespit yapılmamıştır. İş yerinde çalışan işçilerin belirli süreli hizmet akdiyle çalışan işçiler olduğu müfettişlerce tespit edilmiştir. Bunu da belirtiyorum.

Derneklerle ilgili bir soru soruldu ve tahmin ediyorum İçişleri Bakanlığı bünyesindeki bir konuydu.

FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (İstanbul) - Hayır efendim, prim tahsilatını siz yapıyorsunuz, o insanları siz haczediyorsunuz. Niye üstünüzden atıyorsunuz?

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Şanlıurfa) - Yani neyse? Bu konuyu da özel değerlendirelim, bir haksızlık söz konusuysa telafi edelim efendim.

Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

BAŞKAN - Teşekkürler Sayın Bakan.