GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: KADINA YÖNELİK ŞİDDETİN NEDENLERİNİN ARAŞTIRILMASI HAKKINDA VERİLMİŞ OLAN MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGESİNİN GENEL KURULUN BİLGİSİNE SUNULMAK ÜZERE BEKLEYEN DİĞER ÖNERGELERİN ÖNÜNE ALINARAK, 23/11/2011 ÇARŞAMBA GÜNKÜ BİRLEŞİMDE SUNUŞLARDA OKUNMASINA VE GÖRÜŞMELERİNİN AYNI BİRLEŞİMDE YAPILMASINA İLİŞKİN CHP GRUBU ÖNERİSİ
Yasama Yılı:2
Birleşim:22
Tarih:23.11.2011

KEMALETTİN AYDIN (Gümüşhane) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Cumhuriyet Halk Partisinin vermiş olduğu araştırma önergesi üzerinde söz almış bulunuyorum ve bu süre içerisinde, partimizin iktidarda olduğu süre içerisinde kadın erkek fırsat eşitliği konusunda yapılanlar hakkında bir miktar bilgi vererek görüşlerimi de bildirmek istiyorum.

İki yıl önce kurulan Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Başkan Vekili olarak -geçtiğimiz 23'üncü Dönemde çalıştım- 23'üncü Dönemde çalışmış olduğumuz süre içerisinde fırsat eşitliğinin kurulmuş olması, ülkemiz adına oldukça olumlu ve anlamlı bir Meclis hareketiydi. Bunu da Başbakanımızın tavsiyesiyle kurmuş olmaktan dolayı da özellikle Avrupa Birliği görüşmelerinde Türkiye'nin bir eksikliği tamamlanmıştı. Tamamlanan bu Komisyonun da birçok çalışması oldu.

Benden önceki konuşmacı arkadaşımızın belirtmiş olduğu, şiddete yönelik bir araştırma yapılmıştır ve araştırma bugün, Meclis araştırma hadiselerinde? Bütün, kütüphanede vardır,  Fırsat Eşitliği Komisyonunda da herkese dağıtıldı. Burada, birçok veriler elde edildi ve elde edilen veriler doğrultusunda da yeni çalışmalar sürdürüldü. Bu çalışmalar doğrultusunda da ilk imzayı Sayın Dışişleri Bakanımızın atmış olduğu Avrupa Konseyi Sözleşmesi -ilk imzayı da Türkiye attı- bu da önceki gün Fırsat Eşitliği Komisyonundan geçti, bugün de bildiğim kadarıyla Dışişleri Komisyonundan geçti, Meclisin Genel Kuruluna geliyor.

Burada, incelediğimiz zaman ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığımızın hazırlamakta olduğu kanun taslağını da incelediğimiz zaman, 23'üncü Dönemde tespit etmiş olduğumuz bütün eksikliklerin giderildiğini görüyoruz. Yani kısacası, 23'üncü Dönemdeki yapılan çalışmada, hukuki alana yönelik 21 maddelik öneri vardı, sığınma evlerinde kalan kadınların durumlarına ve sığınma evlerine ilişkin 18 maddelik öneri vardı, medyayla ilgili 12 maddelik öneri ve kamu kurumlarının görevleri ve koordinasyonuyla ilgili, genel politikalarla ilgili 31 öneri vardı. Bu önerilerden topluca şöyle bir sonuç çıkıyor: Ülkemizde ana problemlerimizden birisi bu. Meclisten sizlerin iyi niyet duygularıyla çıkarmış olduğunuz kanunların sahada uygulanma problemleri olduğunu biliyoruz. Özellikle kadına karşı şiddeti hiç kimsenin onaylamayacağı bir dünyada, hiçbirimizin bunun tartışmasını dahi yapmayacağımız bir dünyada burada bütün yasal altyapı sağlanmasına rağmen sahada bu yasal altyapının gereklerinin yerine getirilmemiş olduğunu görüyoruz. Bunun için de bir kültürel dönüşüme ihtiyaç olduğunu biliyoruz ve bugün burada belki Mecliste bir zaman kaybı gibi de düşünülebiliyor birçok insan tarafından, birkaç zamandır tartışılıyor "Ne gerek varmış?" gibi ama bugünkü tartışmanın dahi toplumsal dönüşümde bir etkisi olacağına inandığım için anlamlı buldum bu Meclis araştırma önergesini. Ama Meclis araştırma önergesinden elde edilecek sonuçlar yüce Meclisin bugüne kadarki çalışmalarında zaten elde edilmiş ve bununla ilgili yönetmelikler yapılmış, 4320'deki eksiklikler de hem Avrupa Konseyi sözleşmesi doğrultusunda hem de Hükûmetimizin kurmuş olduğu Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı aracılığıyla da hazırlanan kanun teklifleriyle gideriliyor.

Kısacası, bunlardan şunu söylemek istiyoruz: Bir sorun var, bu sorun cahiliye dönemlerinden kalma bir sorun, maalesef son yıllarda da devam etmekte olan bir sorun. Bu sorunun bilincinde olan bir siyasi hareketiz ve bu siyasi hareket kurulduğundan ve hükûmet ettiğinden beri de kadın erkek fırsat eşitliği konusunda, kadının toplumdaki yeri konusunda ve kadının istihdamdaki oranını artırma konusunda birçok çalışmalar ve Başbakanlık genelgeleri yayınlamıştır ve genelgeler doğrultusunda da çalışmalar hızla sürmektedir. Özellikle bu ayın 25'inde yani yarın 25 Kasım Dünya Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Günü var, o gün doğrultusunda da Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonumuz ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının ortak çalışması oldu. Bu çalışmada kanuni boyutların tamamlanmasının yanında, zaten üzerine düşen görevi yerine getiren bir Hükûmet ve çalışma arkadaşlarımız erkekler olarak, erkek milletvekilleri olarak şunu söylemek istiyoruz topluma ve toplumda bu dönüşümün oluşmasını istiyoruz, diyoruz ki: "Biz de varız erkek milletvekilleri olarak." Ve "Biz de varız." dediğimiz bugün başlatmış olduğumuz bildirgede ve kampanyada ilk imzayı Sayın Başbakanımız kendisi imzaladı ve onun arkasından da grubumuzdaki tüm erkek milletvekillerimiz bunu şu anda imzalıyor. Diyoruz ki biz: "Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü'nde, biz erkekler olarak kadına yönelik her türlü şiddetin, acı ve ıstırap veren, yaşam hakkını tehdit eden temel insan hakkı ihlali olduğuna, toplumu derinden yaralayıp zayıflattığına, aile birliğini zedeleyip anne ve çocuk sağlığını bozan son derece önemli bir halk sağlığı sorunu olduğuna, kadına yönelik şiddetin katı töre, gelenek gibi hiçbir gerekçeyle asla meşrulaştırılamayacağına inanıyoruz. Hayat arkadaşlarımız, kardeşlerimiz, annemiz, geleceğimizi emanet ettiğimiz evlatlarımız kadınlar, bu toplumun yarısını oluşturan erkeklerle aynı haklara sahip bireylerdir. Bu nedenle, kadına yönelik şiddete ortak olmayacağız, seyirci kalmayacağız. Kadına yönelik şiddete son vermek için el ele verelim, kadına karşı şiddetle mücadelede erkekler olarak üzerimize düşen görevi yapmak üzere kararlıyız, biz de varız."

VELİ AĞBABA (Malatya) - Kurun komisyonu o zaman.

KEMALETTİN AYDIN (Devamla) - Ve bu bildirgenin ilk imzasını Sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan attı ve inanın ki tüm AK PARTİ Grubuna mensup erkek milletvekilleri buna imza atacak ve bunun sahibi olacaktır. Buna inandığımız için de bu yoldayız.

Ve kısacası, zaten eksik olanların daha önceki çalışmalarda tespit edildiğini -23'üncü Dönemden olmayan arkadalar belki onları takip edemediler- ve bununla ilgili çalışmaların başlatıldığını, bütün eksiklikleri yakinen takip ettiğim kanun çalışmalarının da tamamlanmış olduğunu görüyoruz. Ama sözün özünde, kanunlarda her şey var olmasına rağmen, yaşam dünyamızda bunları uygulamakta zorluk çekilen bir toplumdayız. Bu toplumsal dönüşüm içerisinde, biz erkeklerin de bunun fikirsel dönüşümü içerisinde var olacağımızı ve kadına şiddetin kabullenilemez bir hadise olduğunu biliyor ve kabul ediyoruz. Meclisin yoğun çalışma gündemi içerisinde, zaten çalışılmakta olan ve yürütülmekte olan çalışmaların yeteri düzeyde kadına karşı şiddeti kınadığını düşünüyoruz ve yeni bir kanuni çalışmanın altyapısını oluşturacak Meclis araştırmasının gerekli olmadığını düşünüyor, o nedenle de Meclis çalışmalarının acil ihtiyaçlar doğrultusunda sürdürülmesine taraf olduğumu bildiriyor; bir erkek olarak, bir baba olarak kadına karşı şiddetin karşısında olduğumuzu, bununla ilgili çalışmaların yerinde olduğunu ve bu doğrultuda da Mecliste yeni bir çalışma başlatılmasının gerekli olmadığını söyleyip; sahada hepimizin bulunduğumuz her ortamda sosyal sorumluluğumuz gereği bu çalışmamızı yürütmemiz gerekli olduğunu söylüyorum ve bu yüce Mecliste grubu bulunan tüm siyasi partilerdeki erkek milletvekilleri arkadaşların, kendilerine verilecek bu bildirgeye imza atmasını da yürekten temenni ediyor, hepinize saygılar sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)