Konu: | SPORDA ŞİDDET VE DÜZENSİZLİĞİN ÖNLENMESİNE DAİR KANUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN TEKLİFİ (S.S.: 80) |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 22 |
Tarih: | 23.11.2011 |
YILMAZ TUNÇ (Bartın) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi'nin 1'inci maddesi hakkında söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle hepinizi saygılarımla selamlıyorum.
Sporda şiddet ve düzensizlik konusu uzun yıllardır kamuoyunu rahatsız etmiş, sporcularımız, taraftarlar, spor alanında faaliyet gösteren kişiler, sporda şiddetin önlenmesi ve bu konuda gerekli yasal düzenlemelerin yapılması için taleplerde bulunmuşlar, bu önemli sorun da her konuda olduğu gibi yine AK PARTİ iktidarları döneminde ele alınmıştır. Spor alanında ortaya çıkan düzensizlik ve şiddet olaylarının önlenmesi basit bir asayiş sorununun ötesinde bir sorun olduğundan genel ceza hükümleriyle sporda şiddet ve düzensizlikler önlenememiş, bu alanın özel olarak ele alınmasına gerek duyularak 5149 sayılı Spor Müsabakalarında Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun kabul edilerek yürürlüğe konulmuş, ancak bu Kanun'da muhtelif tarihlerde yapılan değişikliklere rağmen, spor müsabakalarında şiddet ve düzensizliğin önlenmesinde istenilen sonuç elde edilememiştir. 5149 sayılı Kanun'un uygulanması döneminde ortaya çıkan eksikliklerin giderilmesi için 23'üncü Dönem Parlamentosunda 6222 sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun yürürlüğe konulmuştur. Suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığı ile orantılı ceza veya güvenlik tedbirine hükmolunması ceza hukukunun genel ilkelerindendir. Ceza Kanunu'nun 3'üncü maddesinde de suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığı ile orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunacağı belirtilmiştir. Bu ilke gereğince işlenen suça verilecek cezanın fiilin ağırlığıyla orantılı olmasının yanı sıra, diğer kanunlarda öngörülen suçlara verilen cezalar dikkate alınmak suretiyle adil ve hakkaniyete uygun olarak belirlenmesi gerekmektedir.
Teklifin 1'inci maddesiyle 6222 sayılı Kanun'un 11'inci maddesinin 1'inci fıkrasında geçen "beş yıldan on iki yıla kadar" olan ibaresi "bir yıldan üç yıla kadar" şeklinde değiştirilerek suç ve cezada orantılılık ilkesinin gereği yerine getirilmektedir.
Yine 11'inci maddenin 4'üncü fıkrasında yapılan değişikliğe göre de federasyon veya spor kulüpleri ile spor alanında faaliyet gösteren tüzelkişilerin genel kurul ve yönetim kurulu başkan ve üyeleri, teknik veya idari yöneticiler, kulüplerin ve sporcuların temsilciliğini yapan kişiler tarafından işlenmesi hâlinde, 1'inci fıkrada ceza bir yıldan üç yıla kadar hapis şeklinde değiştirildiği için Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231'inci maddesine göre hükmün açıklanmasının geri bırakılmayacağı, verilen hapis cezasının seçenek yaptırımlara çevrilemeyeceği ve ertelenemeyeceği yönünde değişiklik yapılmaktadır. Bu düzenleme, şike ve teşvik primi suçu bakımından netice ceza ne olursa olsun fail hakkında verilen hapis cezasının infaz edileceği anlamına gelmektedir. Netice ceza iki yıla kadar olan suçlarda hükmün açıklanmasının geri bırakılması veya erteleme müessesesinin uygulanabildiği dikkate alındığında, yapılan yeni düzenlemenin şike ve teşvik primi suçuyla mücadele bakımından önemli olduğu ortaya çıkmaktadır.
Bu maddede tanımlanan suçların bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda işlenmesi hâlinde, bunlardan en ağır cezayı gerektiren fiilden dolayı verilecek ceza dörtte 1'den dörtte 3'üne kadar artırılarak tek cezaya hükmolunacağı yönünde değişiklik yapılmaktadır.
Bu maddede tanımlanan suçlardan dolayı cezaya mahkûmiyet hâlinde, kişi hakkında ayrıca Türk Ceza Kanunu'nun 53'üncü maddesi hükümlerine göre güvenlik tedbirlerinin uygulanacağı, spor kulüplerinin, federasyonların bünyesinde sportif faaliyetler icra eden tüzelkişilerin yönetim ve denetim organlarında görev yapmaktan yasaklanmasına hükmolunacağı yönünde değişiklikler yapılmaktadır.
Teklif ile yapılması öngörülen değişiklikleri, örtülü bir af olarak nitelendirmemek gerekir. Soruşturması devam eden bazı suçlar bakımından böyle bir algı oluşmaktadır ancak 6222 sayılı Kanun'da belirtilen cezanın suçla orantılı olmadığı yönünde gerek kamuoyunda gerek hukukçular arasında gerekse siyasi partilerimiz arasında bir mutabakatın olduğu görülmektedir. Bu nedenle söz konusu suçlar hakkında belirlenmiş orantısız cezaların indirilmesi ve böylece kamu vicdanının rahatlatılması gerekmektedir.
Bu duygu ve düşüncelerle kanun teklifinin hayırlı olmasını diliyor, yüce heyetinizi saygılarımla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)