| Konu: | KADINA YÖNELİK ŞİDDETİN TESPİTİ AMACIYLA VERİLMİŞ OLAN MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGESİNİN, GENEL KURULUN BİLGİSİNE SUNULMAK ÜZERE BEKLEYEN DİĞER ÖNERGELERİN ÖNÜNE ALINARAK, 24/11/2011 PERŞEMBE GÜNKÜ BİRLEŞİMDE SUNUŞLARDA OKUNMASINA VE GÖRÜŞMELERİN AYNI BİRLEŞİMDE YAPILMASINA İLİŞKİN BDP GRUBU ÖNERİSİ |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 23 |
| Tarih: | 24.11.2011 |
NURDAN ŞANLI (Ankara) - Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; kadına yönelik her türlü şiddetin kadın üzerinde yarattığı etkileri araştırmak ve gerekli önlemlerin alınmasıyla ilgili verilen Meclis araştırma önergesi hakkında söz almış bulunuyorum. Yüce heyetinizi saygılarımla selamlıyorum.
Kadına yönelik şiddete karşı ciddi tedbirlerin alındığı günümüz dünyasında, AK PARTİ Hükûmetleri olarak bizler de kadınlarımız ile ilgili dünya konjonktürünü yakalayan ciddi yasal düzenlemeler getirdik. Yasal düzenlemelerin paralelinde aileden sorumlu Devlet Bakanlığımızı icracı bir bakanlık konumuna getirip Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı hâline getirmemiz bunların en net delilidir, ki Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu da bizim Hükûmetimiz döneminde kurulmuştur.
Şu belirtmek isterim ki kadına yönelik şiddetin karşısında somut ve net kanunlar Sayın Başbakanımızın önderliğinde AK PARTİ Grubu olarak bizlerin icraatıdır ve burada BDP Grubu tarafından verilen bu öneriyi incelediğimizde belirtilen hususlar, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığımız tarafından hazırlanan kanun teklifi ile giderilen hususlardır.
Ülkemizde önemli sorunlarımızdan birisi kadına yönelik şiddettir. Bu bir realitedir. Hükûmetimiz tarafından çıkarılan kanunlar, gerekli önlemlerin Meclis çatısı altında yerine getirildiği ancak reel hayata bunların uygulanmasında ve uyulmasında bazı sorunların olduğu anlaşılmaktadır. Kadına yönelik şiddet, kadınları en temel insan haklarından mahrum etmektedir, kadınlarla erkekler arasında eşit olmayan güç ilişkilerinin sonucu ortaya çıkan toplumsal bir sorun ve önemli bir halk sağlığı problemidir. Uluslararası kamuoyunda kadına yönelik şiddetin bir insan hakları ihlali olarak ele alınmasının en önemli sonucu bu konuda devletin sorumlu hâle getirilmesidir.
Kadına yönelik şiddet artık sadece kadın meselesi değil, tüm insan hakları savunucularının üzerinde çalıştıkları bir konudur. Bu nedenle, kadına yönelik şiddet konusunu bütüncül bir yaklaşımla ve tüm sektörlerin iş birliğiyle ele alması gerekmektedir. Bu konu özellikle 1980'li yıllardan itibaren kamuoyunun ve devletin gündeminde olmuştur ancak son yıllarda özellikle Hükûmetimiz tarafından yasal anlamda birçok çalışma yürütülmüş ve olumlu gelişmeler izlenmeye başlanmıştır.
Kısaca bahsedecek olursak, aile içinde şiddete maruz kalan kadınların korunması amacıyla yürürlüğe giren ve 2007 yılında yeniden düzenlenen 4320 sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanun önemli bir dönüm noktasıdır. Söz konusu Kanun ile aile içinde şiddete maruz kalan bireylerin korunmasına yönelik olarak aile mahkemesi hâkimleri tarafından alınabilecek tedbirler düzenlenmiştir ve dört maddeden oluşmaktadır.
Geçen dönem Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonunun alt komisyon olarak çalıştığı ve kadına yönelik şiddetin önlenmesinde mevzuattaki ve uygulamadaki noksanların tespitine ilişkin rapor bulunmaktadır. Bu rapor doğrultusunda Komisyonumuz, alanında uzman, başta aile mahkemesi hâkimleri olmak üzere sivil toplum kuruluşları temsilcileri, öğretim üyeleri, bakanlık temsilcilerini dinlemiş, sorunu yerinde görmek üzere kadın sığınma evlerine çalışma ve inceleme ziyaretleri gerçekleştirmiştir. Çok ses getiren bu çalışmanın sonuçlarını değerlendirmek üzere Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı başta olmak üzere ilgili tüm kurum ve kuruluşlara dağıtmış bulunmaktayız. Ve Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü Bildirisi'ne ilk imzayı da yine Sayın Başbakanımız atmıştır.
Ve ben bu arada komisyonlarımızda yapılan çalışmalardan kısaca bilgi vermek istiyorum. İnsan Hakları Komisyonu Başkanlığında kadına şiddetin önlenmesiyle ilgili alt komisyon kurulmuş ve bu anlamda çalışmalar yapılmaktadır ve Başkanlığını da Ülker Güzel Arkadaşımız, Ankara Milletvekilimiz üstlenmiştir. Bir başkası yine Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesinin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonunda görüşülmektedir. Ve yine 23'üncü Dönemde Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonunda kadına karşı şiddet ile ilgili yazılı rapor hazırlanmıştır.
Ben, değerli arkadaşlarım, son olarak, Mecliste kurulan Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonumuzun ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığımızın son derece hassas davranarak ortaya koyduğu çözüm politikalarına inandığım için bu önergeye destek vermeyeceğimizi buradan açıklıyorum.
Meclisin yoğun çalışması gündemi içerisinde Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonumuz ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığımız tarafından ortaklaşa hazırlanan kanun tekliflerinde şu an için verilen araştırma önergesinin gereklerinin yapıldığı düşüncesiyle, yeni bir kanun çalışmasının altyapısını oluşturacak Meclis araştırmasının gerekli olmadığını düşünüyor, kadına karşı şiddetin daima karşısında olduğumuzu belirtiyor ve yüce Heyetinizi saygılarımla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)