| Konu: | ANKARA?NIN BAŞKENT OLUŞUNUN 89?UNCU YIL DÖNÜMÜNE İLİŞKİN |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 5 |
| Tarih: | 09.10.2012 |
NURDAN ŞANLI (Ankara) - Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; Ankara'nın başkent oluşunun 89'uncu yıl dönümü nedeniyle gündem dışı söz almış bulunuyorum ve bu vesileyle Genel Kurulu saygılarımla selamlıyorum.
Ankara'nın tarihine kısaca bakacak olursak, Ankara'nın tarihinin Anadolu'nun en önemli uygarlığı olan Hattilere kadar uzandığını görüyoruz ve tarihî kaynaklara göre, Ankara'nın ilk adının Galatlarca verildiği öne sürülen "Ancyra" olduğu, Türklerin Anadolu'ya yerleşmesinden sonra ise "Engürü" ve "Engüriye" olarak değişime uğradığı, Batılı kaynaklarda "Angora" olarak geçtiği, 20'nci yüzyılın başlarında "Angara" biçimini alan kentin adının daha sonra "Ankara"ya dönüştüğü kaydedilmektedir.
Osmanlılar, Ankara'yı 1354 yılında Orhan Bey zamanında ele geçirmişler, daha sonra Karamanlıların eline geçen şehir çeşitli savaşlara sahne olmuştur. En önemlisi ise Yıldırım Bayezid'in Timur'a yenilmesiyle sonuçlanan ve 1402'de gerçekleşen Ankara Savaşı'dır. Ankara, 1413 tarihinde Osmanlı topraklarına kesin olarak dâhil edilmiş ve Anadolu eyaletine bağlı bir sancak hâline gelmiştir.
Osmanlı İmparatorluğu'nun Birinci Dünya Savaşı'ndan yenilerek çıkması ve Mondros Ateşkes Antlaşması'nın imzalanmasını müteakip, Mustafa Kemal Atatürk 19 Mayıs 1919'da Millî Mücadele'yi başlatmak üzere Samsun'a çıkmış, 21-22 Haziran 1919 gecesi Amasya'da Amasya Genelgesi hazırlanmış, daha sonra da Erzurum ve Sivas Kongreleri toplanmış ve çok önemli tarihî kararlar alınmıştır. Kongreler sonucunda "Heyeti Temsiliye" adıyla teşekkül ettirilen yürütme organıyla İstanbul Hükûmeti arasında, 20-22 Ekim 1919'da Amasya Görüşmeleri yapılmış ve bu görüşmeler sonucunda Heyeti Temsiliye, Osmanlı Hükûmeti tarafından resmen tanınmıştır.
Mustafa Kemal, Kurtuluş Savaşı'nın, coğrafi ve stratejik konumu nedeniyle Ankara'dan yönetilmesinin uygun olacağını düşünüyordu. Arkadaşlarıyla birlikte 27 Aralık 1919'da Ankara'ya geldi ve burada büyük bir coşkuyla karşılandılar. Ziraat Mektebi'ne yerleşen Atatürk, artık çalışmalarını hem buradan hem de Ankara Garı'nda bulunan ve bugün müze olarak değerlendirilen Atatürk Konutu'nda kalarak yürütecekti. Ankara, artık Kurtuluş Savaşı'nın merkezi ve karagâhı durumuna gelmişti. Lozan Anlaşması'nın 24 Temmuz 1923 tarihinde imzalanmasından sonra, hükûmet merkezinin neresi olacağı konusu gündeme gelmiş, 9 Ekim 1923'te 15 milletvekili, Türkiye Büyük Millet Meclisine kanun teklifi sunarak Ankara'nın başkent olmasını teklif etmişlerdir.
Ankara'nın başkent olması için Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilen teklifin son paragrafında: "Devletin idare merkezinin yeni şekilde tesis ve gelişmesine bir an önce başlamak, iç ve dış tereddütlere son vermek için alttaki kanun maddesinin kabulünü arz ve teklif ederiz." denilmiştir.
13 Ekim 1923'te Türkiye Büyük Millet Meclisinde kabul edilen tek maddelik yasa ile Ankara artık yeni devletin başkenti olmuştur. Ankara'nın başkent olmasında stratejik, jeopolitik ve coğrafi konumu büyük rol oynamıştır. Başkent oluşundan sonra büyük bir gelişim ve değişim içerisine giren Ankara, cumhuriyetin ilanından sonra hafızalara yer eden "Ankara, Türkiye'nin kalbidir." sözünü de hak etmektedir. Bugün, yüz ölçümü ve nüfusuyla olduğu kadar, şehir planıyla, eğitim, kültür, sağlık, ulaşım, sanayi gibi tüm alanlarda vermiş olduğu hizmetlerle de dünyanın sayılı şehirleri arasında yer almaktadır.
Başkent Ankara'mız, tarihî turistik mekânları ve mesire yerleriyle de çok önemli bir yerleşim merkezi hâline gelmiştir. İktidarımız döneminde başkentimiz marka bir şehir hâline gelmiş, bunun için her alanda gerekli adımlar atılmış ve her şeyin en iyisine layık olan Ankaralı hemşehrilerimizin hizmetine sunulmuştur. Ayrıca, 2023 hedeflerimiz arasında Ankara'mızın da 2023 hedefleri belirlenmiş ve bu hedeflerin hayata geçirilmesi için çalışmalara başlanmış ve büyük bir hızla da devam etmektedir. Ankaralı hemşehrilerimizden aldığımız destek ve güvenle daha ileri hedeflere yürümeye ve onlara hizmet etmeye devam edeceğiz.
Sözlerimi burada bitirirken, Ankara'nın başkent oluşunun 89'uncu yıl dönümünü bir daha kutluyor, Genel Kurulu saygılarımla bir kez daha selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.