GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: SPORDA ŞİDDET VE DÜZENSİZLİĞİN ÖNLENMESİNE DAİR KANUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN TEKLİFİ (S.S.: 80)
Yasama Yılı:2
Birleşim:23
Tarih:24.11.2011

NECATİ ÖZENSOY (Bursa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 80 sıra sayılı kanunun 4'üncü maddesiyle ilgili Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Bu arada bugün 24 Kasım Öğretmenler Günü. Bütün öğretmenlerimizin de bu gününü kutluyor, görevlerinde başarılar diliyorum. Şehit öğretmenlerimize de Allah'tan rahmet diliyorum.

Ben, daha önce Bursaspor'da yöneticilik yapmış bir insanım. Dolayısıyla aynı zamanda amatör kulüplerde yöneticilik yaptım. Spordaki şiddetin, spordaki problemlerin ne olduğunu az çok yaşayarak bilen, gören insanlardan bir tanesiyim.

Tabii, bu yasalarla sporda şiddet ve düzensizliğin önüne geçilmesiyle ilgili birtakım tedbirler alınması noktasında bu yasalar getirildi ama bazen böyle apar topar gelince, işte, geçen sene Mecliste seçim kararı alındıktan sonra pek üzerinde tartışılmadan bu yasa geçince, maalesef, bu yasa dar geldi. Şimdi, bu dar gelen yasadaki sıkıntıların bir kısmını atmak üzere de bu değişiklikleri konuşuyoruz.

Özellikle 4'üncü madde, bu 6222 sayılı Yasa'da elektronik bilet uygulamasına geçildikten sonra sahaya, futbol müsabakasına biletsiz giren, işte, yasaklıysa özellikle üç aydan bir yıla kadar hapis cezası veya ona müsaade eden veya elektronik biletini başkasına verenlere bu anlamda hapis cezasını gerektiren bir maddeydi. Gerçekten böyle bir uygulama için ağır bir ceza diye düşünüyorum. Yani bu maddenin gerçekten bu şekilde para cezasına dönüştürülmesi de isabetlidir diye düşünüyorum.

Şimdi, yine, tabii, spor konuşacağız ama dün Sayın Bakana Bursa'daki stadyumla ilgili bir soru sordum, mevcut stadyumla ilgili ve sorarken de dedim ki: "Bursa Türkiye'nin 4'üncü büyük vilayeti ve ciddi anlamda da ekonomiye katkısı var. Bütçe fazlası veren bir il ama genel bütçeden de hak ettiğini alamayan, hatta bu anlamda mağdur olan bir il. Yeni stadyumla ilgili de Sayın Başbakan, 350 milyonluk projesi olan stadyuma sadece 50 milyon vereceğini, 50 milyon genel bütçeden verileceğini, gerisini de Bursalıların halledeceğini ifade etti." Bu soruya karşılık Sayın Bakan "Biz, işte, duble yollar yaptık, hastaneler yaptık, okullar yaptık Bursa'ya." diyerek cevap verdi bana.

Şimdi, Sayın Bakan Bursa'yı benim kadar bilemez. Ben doğma büyüme Bursalıyım. Şimdi, bakın, geçtiğimiz dört yıl Bursa'nın tahakkuk eden vergilerini söylüyorum size: 7 milyar 341 milyon 615 bin, 5 milyar 928 milyon, 5 milyar 424 milyon, 5 milyar 345 milyon. Toplam 22 katrilyona tekabül ediyor eski parayla. Peki, son dört yıl bütçeden, bu genel bütçeden ayrılan paylar ne Bursa'ya? Çok uzatmayayım. Toplam 400 milyon lira. Gerçekleşme rakamının üzerine bir de ek ödenekler çıksın, hadi olsun 600 milyon lira. Yani, şimdi, bakın, 22 katrilyon liraya karşılık Bursa'ya gelen 500-600 milyon lira. Yani verdiğimizin yüzde 3'ünü bile geçmiyor.

Değerli milletvekilleri, şimdi Sayın Bakana soruyorum: Diğer illere de bir bakın. Bu verdiğini geri alan iller arasında Bursa sonuncu sıralarda mı geliyor, gelmiyor mu?

Şimdi, Bursa'yı da size söyleyeyim. Bursa'nın üç yönü de, İnegöl tarafı 2002'de duble yoldu, Yalova tarafı duble yoldu, Karacabey tarafı duble yoldu. Zaten duble yola ihtiyacı olmayan bir il. Çevre yolu 2002'de bizim Hükûmetimiz döneminde -sizin milletvekilinizin ifadesiyle söylüyorum- yüzde 54'ü tamamlanmış bir şekilde bırakıldı, siz yüzde 46'sını hâlâ bitiremediniz, yatırım programlarında hâlâ bütçeden paylar vererek bitirmeye çalışıyorsunuz, dokuz yıl geçti.

Dolayısıyla Bursa bu anlamda merkezî bütçeden hak ettiğini alamayan bir il. Okullara bakın, hepsinin üzerinde bir hayırsever ismini görebilirsiniz Bursa'da. Hatta hastane son dönemde pek yapılmadı ama onlarda da hayırsever isimlerini göreceksiniz bitmek üzere olan hastanelerde. Bursa'nın?

HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Bursa) - Necati Bey ne yaptın? Batırdın Allah aşkına Bursa'yı!

NECATİ ÖZENSOY (Devamla) - Sen daha iyi biliyorsun, bu konuda?

HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Bursa) - Biz de Bursa'da yaşıyoruz.

NECATİ ÖZENSOY (Devamla) - Bursa Ticaret ve Sanayi Odası 15 milyon dolarlık bir eğitim vadisi kazandırdı. Yani, Bursa verdiği bu vergiler yetmiyormuş gibi hayırseverler vasıtasıyla bir daha vergilendirilerek yani gönüllü olarak vergilendirilerek yapıyor.

Şimdi, benim itirazım şurada: Bursa'ya bir stadyum yapılacak. Sayın Başbakan Yardımcımız ve Sayın Büyükşehir Belediye Başkanı bir Korupark? Korupark da bir faciadır. Bunu Bursa Milletvekili arkadaşlarımız bilir. İmar rantının çok güzel bir örneğidir Korupark. Yani 142 dönümlük arazinin kaça satıldığını, neler olduğunu falan kürsüden 2 defa anlattım, bir daha anlatmayayım. Bakın, Korupark?

HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Bursa) - Bu yasayla ne ilgisi var?

NECATİ ÖZENSOY (Devamla) - Bursa'yla ilgili konuşuyorum, Bursa'ya gelen yatırımlarla alakalı konuşuyorum.

Oranın alt geçidinin açılışında -stadyumla ilgili konuşuyorum- stadyum yapılışında "Bursalılar Bursa'dan kazandıkları için tabii ki Bursa'ya verecekler." diye âdeta aba altından sopa gösterir konuşmalar yapıldı. İşte, ifade ediyorum: Bursa'nın verdiği vergiler ortada, hayırseverlerin yaptırdıkları ortada. O da yetmiyormuş gibi İl Genel Meclisinin bütçesinden SGK'nın binasını yaptırdınız yani İl Genel Meclisinin bütçesine bile göz diktiniz. Oradan verilen binaları da ondan sonra belediyeye hibe ettiler. Bursa bu anlamda ciddi şekilde mağdur bir il. Bakın, Bursaspor açısından da değerlendirelim. O anlamda da mağdur.

Şimdi, Bursa ile Beşiktaş arasında maalesef, Bursa'nın, cumhuriyet tarihinde demeyeyim de lig tarihinde 40 puanla düşen ilk takım olması hasebiyle bir husumet oluştu. Bursa seyircisi İstanbul'a gitmez, İstanbul seyircisi de Bursa'ya gelmez. Ama son, İstanbul'a Bursa seyircisi gidince orada olaylar oldu, 4 kişi bıçaklandı. Neyse, akabinde Beşiktaş seyircisinin de Bursa'ya gelmesiyle ilgili Sayın Vali ısrarla davet etti. Beşiktaş seyircisi Bursa'ya gelmeden Bursa seyircisi yollarda birtakım gösteriler yaptı. Daha sonra, o televizyonlardaki görüntüleri kesinlikle tasvip etmeniz mümkün değil ama seyirci karşı karşıya hiç gelmedi, tamamen stadın dışında olan olaylar. Ama bir baktık ki Federasyon beş maç ceza verdi. Yani Bursaspor'un ne günahı var? Şimdi, uygulamaları yaparken Federasyonun da bu anlamda dikkatli olması? Akabinde de o seyircilerden ciddi anlamda, sayıda tutuklanan oldu.

Bakın, bu tutuklanan seyircilerle ilgili başka bir uygulamayı anlatayım. Bursa'da Ermenistan'la bir millî maç gerçekleşti. Ermenistan Millî Maçı'ndan önce Sayın Cumhurbaşkanı bu konuda bir hassasiyet gösterdi. Ben Bursa'nın bütün tribün liderlerini tanırım. Hepsine takım elbiselerini aldılar, kravatlarını taktılar, Cumhurbaşkanlığı Köşkü'ne getirdiler. İşte orada tembihlerde bulundular "Aman öyle olmasın, böyle olmasın?" Bursa seyircisi millî maçlarda gerçekten hassasiyetini korur ve Millî Takım'ı da sonuna kadar destekler, yense de, yenilse de arkasında durur. Ama bakın, Bursa seyircisi Ermenistan Millî Maçı'nda bu hassasiyetlerle buralara davet ediliyor da Beşiktaşla bu husumet bilindiği hâlde Beşiktaş seyircisiyle bir araya getirilip niye bir ön hazırlık yapılmıyor?

Ermenistan maçında yapılan başka bir garabeti, sizlerin de üzüleceği bir şeyi burada ifade edeyim, açıklayayım. Siz de belki biliyorsunuz, oraya bazı seyirciler de Azerbaycan bayraklarıyla geldiler. Kapıdan girerken Azerbaycan bayraklarını polisler çöp kutusuna attılar.

HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Bursa) - Kimdi o seyirciler?

NECATİ ÖZENSOY (Devamla) - Hakan Bey, sizin yüreğiniz sızlamadı mı bir Batı Trakya Türkü olarak o Azerbaycan'ın bayrağının, Türk Bayrağı'nın, yani Türklerin bayrağının çöp kutusuna atılmasıyla ilgili vicdanınız sızlamadı mı?

HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Bursa) - Seyirciler kimdi?

NECATİ ÖZENSOY (Devamla) - Dolayısıyla, bu tür şeyler sporda maalesef olmaması gereken şeyler. İnşallah bu yasa bazı şeyleri de düzeltir.

Bu yasanın hayırlara vesile olmasını diliyor, hepinize saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)