| Konu: | 2013 YILI MERKEZÎ YÖNETİM BÜTÇESİ VE 2011 YILI MERKEZÎ YÖNETİM KESİN HESAP KANUNU TASARISI |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 41 |
| Tarih: | 15.12.2012 |
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Teşekkür ediyorum.
Sayın Başkanım, vaktim elverdiği süresince sayın vekillerimizin sorularına cevap vermeye çalışacağım.
Öncelikle, "Türkiye NATO toprağı." diyorsunuz. Bu sözü söyledi Sayın Yeniçeri. Türkiye, 1949 yılında kurulan NATO'ya 1952 yılında üye olmuştur. Tam altmış yıldır ittifakın köklü bir üyesi olarak sorumluluklarını eksiksiz bir biçimde yerine getirmekte, bu suretle ittifaka katkıda bulunmakta, karşılığında da ittifakın Kuzey Atlantik Anlaşması kapsamında korumasından istifade edilmektedir.
Türkiye Cumhuriyeti toprakları üzerinde egemenlik yetkisini kullanma hakkı yalnızca Türkiye Cumhuriyeti hükûmetine aittir. "Türkiye NATO toprağıdır." cümlesiyle kastedilen husus, NATO'nun Türkiye'nin topraklarını da korumaktan sorumlu olduğu, ittifak kuralları gereğince ittifak üyesi herhangi bir ülkeye yapılan saldırının bütün ittifak üyelerine yapılmış saldırı gibi değerlendirildiğidir; 5'inci madde bunu amirdir. Türkiye'ye yapılan bir saldırının da ittifaka ve tüm müttefiğe yapılmış sayılacağı sözleşme hükmü gereğidir.
NATO'dan destek istemek Türkiye'yi küçültür mü? Biz NATO'ya radar verince NATO'yu küçültmüyor da -NATO'nun içerisinde dünyanın en büyük devletleri?- NATO'dan bir Patriot alınca Türkiye'yi niye küçültsün? NATO'nun içinde niye varsınız? Ortak ittifak kurmak için. Ortak ittifak da kiminde Patriot olur kiminde radar olur kiminde başka bir şey olur. Dolayısıyla da bu, ortak kolektif savunma sistemidir. Biz NATO'ya radar verdiğimiz gibi, radar teklif ettiğimiz gibi pekâlâ NATO'nun da, üyesi ittifak ülkelerden talep etmesi çok normaldir.
"Bu Kürecik'teki radar hangi ülkeye aittir?" diye? Çok açık ve seçik şekilde, bütün NATO toplantılarında, burada kurulan radarın hiçbir ülkeyi açıkça hedef almayacağı belirtilmiştir. Bu, bizim kırmızı çizgilerimizden biriydi. Bir devlet ismi belirtilmedi. Nedir bu? NATO radar sistemidir. Kimin için kullanacaktır? NATO müttefiki ülkelere karşı kimsenin aklından bir füze göndermek geçiyorsa o füzeleri önceden tespit etmekle görevlidir. Eğer hiç kimsenin NATO ülkesine bir saldırı niyeti yoksa dolayısıyla bu radarın da kullanılabilmesi söz konusu değildir.
"Ne kadar insan bu bataryayla ilgili gelecek?" dedi. Yaklaşık, 2 bataryadan 350-400 kişi kadar bir personel geliyor. Dolayısıyla, ne kadar batarya gelecek? Bunu da NATO'nun bundan sonraki yine bir çalışmayla en az sayıda bataryayla Türkiye'nin koruma alanı en çok nasıl korunabilir? Bununla ilgili teknik çalışma, raporların değerlendirilmesi devam ediyor, tamamlandığında bütün milletimiz de bilecektir.
Patriot füzelerini ateşleme yetkisi -Avrupa Müttefik Kuvvetler Komutanlığı- SAKÖR'dedir. SAKÖR, bu yetkiyi, önceden belirlenmiş ve belirlenme sürecinde Türkiye'nin de yer aldığı angajman kuralları çerçevesinde yerine getirecektir. Patriot sistemleri, antibalistik füzeler olup balistik füze saldırılarına karşı savunma amaçlıdır. Hasım füzeyi hedefine varmadan havada imha etmek suretiyle kullanmaktadır. NATO'ya yapılan başvuruda, savunma amaçlı olarak talep edildikleri açık bir şekilde vurgulanmıştır. Bu kapsamda, Patriot sistemlerinin herhangi bir ülkeye karşı saldırı amaçlı kullanılabilmesi mümkün değildir.
Bir başka, yine, Türk Silahlı Kuvvetlerinin ihtiyacı olan Alçak ve Orta İrtifa Hava Savunma Sistemi projeleri, yerli olarak üretilmek için, Türkiye'de, sözleşmeleri 2010 yılından itibaren imzalanmış ve bunların çalışması devam etmektedir. Yüksek irtifa hava savunma ihtiyacının karşılanması için de -bildiğiniz gibi- ihaleye çıkıldı. Yurt dışından 4 tane teklif aldı, o tekliflerin iyileştirilmesi çalışmaları devam ediyor. Muhtemelen önümüzdeki dönemde yapılacak Savunma Sanayii İcra Komitesinde değerlendirilecektir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bir sayın milletvekilimiz "Bedelliden kaç kişi faydalandı?" diye sordu. 1111 sayılı Askerlik Kanunu'na eklenenle 15 Aralık 2011 tarihinde Resmî Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giren geçici 46'ncı madde uyarınca bedelli askerliğe müracaat eden yükümlü sayısı, 15 Aralık 2012 tarihi itibarıyla 69.320'dir. Bu ana kadar 2 milyar 4 milyon 780 bin TL gelir elde edilmiştir. Bedelin tamamının ödenmesi durumunda elde edilecek toplam gelir de 2 milyar 79 milyon 810 bin TL civarında olması beklenmektedir. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığınca çıkartılacak yönetmelik çerçevesinde bu kullanılacaktır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - "Niçin değişiklik yaptınız?" deniliyor?
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Bakanım.