| Konu: | TOPLU İŞ İLİŞKİLERİ KANUNU TASARISI |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 7 |
| Tarih: | 11.10.2012 |
MUSA ÇAM (İzmir) - Sayın Başkan, Türkiye Büyük Millet Meclisinin saygıdeğer üyeleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının hazırlamış olduğu Sendikalar ve Toplu Sözleşme Yasa Tasarısı'nı konuşuyoruz. Hazırlayan kurum Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı; yani bu ülkede çalışma hayatını düzenleyen, sendikal hayatı düzenleyen en üst organ. Tabii bu organ, Türkiye'deki çalışma hayatının tamamını denetleyen, kontrol eden ve organize eden bir kurum ama bakın arkadaşlar, bizim çalışma saatlerimiz salı günleri saat 15.00-20.00, diğer günler ise 14.00-20.00 arasında şimdi, temel bir yasayı görüşüyoruz ve bugün bize Mecliste verilen gündem, bitinceye kadar. Yani 89 madde bitinceye kadar bugün Türkiye Büyük Millet Meclisi çalışmaya devam edecek. Düşünün ki Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Türkiye Büyük Millet Meclisini süresiz ve angarya çalışmaya zorluyor ve Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin, milletvekillerinin çalışma saatlerini böyle bir angaryaya tabi tutuyor. Eğer bir bakanlık Türkiye Büyük Millet Meclisinde çalışan, görev yapan milletvekillerini angarya olarak çalıştırıyorsa, demek ki bu ülkede insanların tamamının angaryayla çalıştığı açık ve net bir şekilde ortadadır arkadaşlar. (CHP ve MHP sıralarında alkışlar) Şimdi, önce bir defa Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının buna dikkat etmesi gerekirken ne yazık ki milletvekillerini sabahlara kadar bugün çalıştıracak ve 89 maddeden oluşan bu temel kanunu buradan çıkarmaya çalışacak. Bunu şiddetle protesto ediyorum ve angarya çalışmaya hayır diyorum.
Şimdi 19'uncu maddeyle ilgili bir önerge verdik, Komisyon da katılmadığını söyledi, Sayın Sağlık Bakanı da katılmadığını söyledi. Allah aşkına Sayın Bakan, önerge önünüzde, şu maddede neye katılmadığınızı iki cümleyle bize izah edin deyin ki, şundan dolayı katılmadığınızı söyleyin, biz de "Haklısınız." diyelim önergemizi geri çekelim. Verdiğimiz önerge arkadaşlar, Çalışma Bakanlığının hazırlamış olduğu kanun maddesiyle aynı, sadece iki kelime eklemişiz: "Konfederasyon" ve "Sendika." Neden? çünkü bu maddede konfederasyon ve sendika hiç belirtilmiyor, sadece kurum veyahut da kuruluş olarak belirtiliyor. Yani isterseniz avcılar derneği diyebilirsiniz, atıcılar derneği diyebilirsiniz, kuş sevenler derneği diyebilirsiniz, kanarya sevenler derneği diyebilirsiniz. Bunları anlatan bir düzenleme, bunun bu şekilde olması mümkün değil. Bu kanun konfederasyonu ve sendikaları ilgilendirdiği için mutlaka "konfederasyon" ve "sendika" kelimelerinin bu metne girmesi gerekiyor, bunu önerdik. Ama Sayın Sağlık Bakanımız ve Komisyon bu maddeyi reddediyor arkadaşlar, geldiğimiz nokta budur.
Değerli arkadaşlar, bugün gazetelerde TÜRK-İŞ Konfederasyonun ilanı var, tam sayfa ilanlar vermiş. Tabii ki Türkiye'nin en büyük konfederasyonunun bu konuda ilan vermesine söyleyecek bir söz yok ama esas mesele, üretimden gelen gücümüzü kullanmadığımız takdirde, kitleleri ve yığınları sokaklara dökmediğimiz takdirde, taleplerimizi duyurmadığımız takdirde o zaman sadece gazetelere ilan verip de bu mücadeleyi götürmek mümkün değildir. Dolayısıyla sendikaların esas görevi gazetelere ilan vermek değil sokaklarda ve meydanlarda üretimden gelen gücümüzü kullanmaktır.
Bir kez daha bu önergenin AKP milletvekilleri tarafından kabul edilmesini talep ediyoruz. Eklediğimiz iki kelime: "Konfederasyon" ve "sendika." Bunu kabul etmiyorsanız o zaman sizin 12 Eylül 2010 tarihinde yapmış olduğunuz referandumda ileri sürmüş olduğunuz "Türkiye'de temel sendikal hak ve özgürlüklerin önünü açıyoruz, ILO sözleşmelerinin tamamını uygulayacağız, ILO sözleşmelerinin 87, 98, 151 maddelerini aynen uygulayacağız." demenizin hiçbir gerçekle bağdaşır tarafı olmadığını söylüyorum ve bu yasa sendikal örgütlenmeye yeterli güvence sağlamıyor diyor ve angarya çalışmaya hayır diyorum.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum arkadaşlar. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.