| Konu: | CHP'Lİ BELEDİYELERİN ALMAN VAKIFLARINDAN KREDİ ALARAK TERÖR ÖRGÜTÜNE YARDIM ETTİKLERİ İDDİASINDA BULUNDUĞU HÂLDE, BUNU İSPATLAMADIĞI VE BÖYLELİKLE ÜSTLENDİĞİ GÖREVİ YERİNE GETİRMEDİĞİ İDDİASIYLA, BAŞBAKAN RECEP TAYYİP ERDOĞAN HAKKINDA ANAYASA'NIN 99'UNCU VE İÇ TÜZÜK'ÜN 106'NCI MADDELERİ UYARINCA BİR GENSORU AÇILMASINA İLİŞKİN 11/4 ESAS NUMARALI GENSORU ÖNERGESİ |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 24 |
| Tarih: | 25.11.2011 |
BÜLENT TEZCAN (Aydın) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Sayın Başbakan, eylül ayının sonunda Makedonya ziyareti dönüşünde Cumhuriyet Halk Partili belediyelerin belediye başkanlarının Alman vakıflarından aldıkları parayla terör örgütünü finanse ettiğine dair bir açıklamada bulunmuştur. Bu açıklamayla yetinmemiş, daha sonra, yine Güney Afrika ziyaretine giderken ekim ayının başında, bunu biraz daha açmış ve demiş ki: "Daraltıyorum hedefi. Küçük belediye değil bu, buna göre bakın." diye biraz daha işaret etmiş ve hedefi daralttığını söylemiştir. Ancak her ne hikmetse, o günden bu yana Sayın Başbakan böylesine ciddi bir iddiayı ispatlamamıştır. Bu belediyenin hangi belediye olduğunu söylememiştir, hangi Alman vakfıyla ya da hangi finans şirketiyle, bir vakıfla mı yoksa finans şirketiyle mi ilişkisi olduğunu söylememiştir.
Değerli arkadaşlar, bundan üç gün önce İzmir Belediyesinde, İzmir Büyükşehir Belediyesinde operasyon başladı. Başbakan, Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetinin Başbakanıdır, elinde bütün devlet yetkileri vardır ve herkes çok iyi bilmektedir ki iktidar sahibi belediyelere, bütün ayan beyan yolsuzluk iddialarına ve delillerine rağmen iktidar sahibi belediyelerin üzerine gidilmezken, muhalefet belediye başkanlarına belediye binalarında, Hükûmetin, İçişleri Bakanlığının mülkiye müfettişleri sanki kadrolu personel gibi çalışmaktadır. İzmir Büyükşehir Belediyesinde 80 tane müfettiş görev yapmaktadır değerli arkadaşlar. Seçim öncesinde İzmir Büyükşehir Belediyesinde bir operasyon başladı, Kayseri Belediyesiyle ilgili iddialar sümen altı?
YAŞAR KARAYEL (Kayseri) - Öyle bir şey yok.
BÜLENT TEZCAN (Devamla) - ?Ankara Belediyesiyle ilgili iddialar sümen altı, İstanbul Belediyesiyle ilgili iddialar sümen altı ama muhalefet belediyeleriyle ilgili iddialar söz konusu olduğunda devletin bütün imkânları ayan beyan sabaha karşı belediyenin kapısında.
Değerli arkadaşlar, hani bir deyim vardır "Öküzün altında buzağı aramak." diye. Artık, öyle bir noktaya geldik ki AKP İktidarı muhalefet belediyeleri söz konusu olduğunda öküzün altında buzağı aramayı bıraktı, öküzün altına buzağı koymaya başladı, öküzün altına buzağı koymaya başladı! (CHP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)
Değerli arkadaşlar, Başbakan açıklamak zorundadır, bir iftirada bulunmuştur, Cumhuriyet Halk Partisi belediyeleriyle ilgili bir iftirada bulunmuştur. İftira Türk Ceza Kanunu'nda suçtur. Bunu açıklamakla yükümlüdür, Başbakan olduğu için yükümlüdür, görevi ve sorumluluğu gereği yükümlüdür. İki sözün birinde çıkıp diyor ki: "Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanına bunları söylemeye utanmıyor musunuz! Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanına böyle hitap edilir mi!" Doğru söylüyor. Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanına hitap ederken dikkat etmek lazım ama Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı da vatandaşına hitap ederken aynı özeni ve dikkati göstermek zorundadır. (CHP sıralarından alkışlar)
Değerli arkadaşlar, bakın, vakıflarla ilgili "Hangi vakıf?" denildiğinde, Başbakan çark etti, arkasından "Bunun arkasında yabancı finans kuruluşları?" vesaire dedi. Şimdi, kendisi açıklamıyor ama ben soruyorum: Mesela, KCK davasından tutuklu bir Batman Belediye Başkanı var. Batman Belediye Başkanının, Resmî Gazete'de yayımlanan bir kredi ilişkisi var Alman finans kuruluşuyla, bu finans kuruluşu KfW; Alman finans kuruluşuyla 1 milyon 117 bin eurokredi anlaşması var. Bu anlaşmanın bir tarafında Alman finans kuruluşu, bir tarafında Batman Belediyesi ama bir tarafında da Başbakana bağlı, Bakan Ali Babacan'a bağlı Hazine var. Hazine de bunun tarafı, bu sözleşmeye Hazine de taraf olmuş. Şimdi Sayın Başbakana soruyorum: Acaba "Terör örgütüne aktarıldı." dediği paraların bir tarafında kendisi mi var? Dönsün, bunu açıklasın. (CHP sıralarından alkışlar)
Değerli arkadaşlar, tabii, Sayın Başbakanın ve AKP Grubunun Almanya ilgisini anlamak zor değil, Almanya ilişkilerini anlamak zor değil. Daha kapanmamış dosyalar var. Bakın, bir Deniz Feneri yolsuzluğu var, Almanya'da Deniz Feneri e.V. Türkiye'de Deniz Feneri Derneği, Almanya'da Kanal 7 Int. Türkiye'de Kanal 7, paralelliğe bakın.
Değerli arkadaşlar, Deniz Feneriyle ilgili yolsuzluk rakamı toplam 30 milyon dolar. Bununla kalmıyoruz, bununla bitmiyor iş, bir yakın zamanda İslami holdingler problemi vardı, çeşitli İslami holdingler. Bunlarda tespit edilen yolsuzluk rakamı 10 milyar dolar.
Değerli arkadaşlar, tabii ki Sayın Başbakanın ve AKP'nin, Almanya ayağıyla bu kadar yakından ilgilenmesini bunları dinleyince anlamak zor değil.
AHMET YENİ (Samsun) - Sizin vekiliniz avukatlığını yapıyor.
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen?
BÜLENT TEZCAN (Devamla) - Bakın, Deniz Feneri e.V. davasında, Alman savcı, iddianamesinde çok net bir şey söylüyor, Mehmet Gürhan'ın ifadesi. Mehmet Gürhan, Firdevsi Ermiş'ten parayı Türkiye Başbakanına göndermek için aldığını söylüyor, iddianamede yazıyor, ben söylemiyorum ve parantez içinde de belirtmişler iddianamede, "2003 yılından bu yana Başbakan Recep Tayyip Erdoğan." diye Alman savcı beyan etmiş, iddianamede yazmış. Bitmedi, Alman polis raporu, iddianameye esas teşkil eden -bizim dilimizde "fezleke" deriz biz buna "polis fezlekesi"- fezlekede ne diyor bakın: "1 numaralı zanlı Tayyip Erdoğan." Alman polis fezlekesinde Deniz Feneri davasıyla ilgili 1 numaralı zanlı Tayyip Erdoğan. Daha bitmedi, mali şube raporu, Deniz Feneri e.V.'nin topladığı bağış paralarıyla iktidar partisi AKP'nin finanse edildiğini Alman savcılar söylüyor. Almanya'da bu dava bitti, iddianame olmaktan çıktı artık, hüküm verildi, ben iddianame aşamasını söylüyorum.
MAHMUT MÜCAHİT FINDIKLI (Malatya) - Hüküm ne oldu?
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen, hem grup adına hem Bakanlar Kurulu adına konuşma yapılacak.
BÜLENT TEZCAN (Devamla) - Değerli arkadaşlar, daha birçok şey var. Bakın, ilginç başka bir şey daha var, sadece Başbakanı bu konuda hedef almak haksızlık olur, Başbakanı yalnız bırakmak da yanlış olur, haksızlık olur, yalnız değil ki bu konuda. Şimdi, bakınız, para transferinde kullanılan bağlantılı şirketlerden birisi Beyaz Holdingmiş. Beyaz Holdingin ortakları, bakın, İçişleri eski Bakanı, şimdiki devlet bakanlarından Sayın Beşir Atalay, Beyaz Holdingin eski ortaklarından. Bu bitmedi, bitmedi daha, dikkat edin, dikkat edin.
Değerli arkadaşlar, bu konu sadece, maalesef sadece Deniz Feneri soruşturmasıyla sınırlı değil, İslami holdinglerde de aynı şey söz konusu. Şimdi, YİMPAŞ'la ilgili, bakın, YİMPAŞ? O milyarlarca dolarlık, vatandaşın iyi niyetini, samimiyetini suistimal eden İslami şirketlerle ilgili. Bununla ilgili de Almanya'da soruşturmalar oldu, YİMPAŞ-AKP bağlantısı. Beşir Atalay, Sayın Beşir Atalay, bakan, hâlâ bakan bu Hükûmette, eski YİMPAŞ Holdingin yöneticisi. Veli Korkmaz, AKP Kırıkkale Belediye Başkanı. Veli Korkmaz, YİMPAŞ Ankara Temsilcisi. İlişki bitmiyor, yine, Nehir Medya Anonim Şirketi, Beşir Atalay, Veli Korkmaz, Zekeriya Karaman, Zahid Akman ve YİMPAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Dursun Uyar, üçü şirket ortağı.
Değerli arkadaşlar, Veli Korkmaz'ın kim olduğunu yakın günlerde daha hepimiz gördük. Hani bir köstebek meselesi vardı ya, hani o savcıların başını yiyen bir olay vardı ya, hani savcıları alelacele Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu görevden aldı ya, hani 12 milyon euroyu yakalayacaklardı Deniz Feneri yolsuzluğunda, o savcıları aldılar ya, işte, Beşir Atalay'ın, İçişleri Bakanlığında köstebeklik yapıp haber verdiği Kırıkkale Belediye Başkanı, Veli Korkmaz. (CHP sıralarından alkışlar)
Değerli arkadaşlar, ilişki bu. Şimdi, böyle bir ilişki içerisinde, Cumhuriyet Halk Partili belediye başkanlarına laf söyleyeceksiniz, arkasında da duramayacaksınız.
Bakın, daha bugün yeni çıktı: "Türkiye Deniz Feneri Derneğine, Deniz Feneri e.V.'den 1 milyon 144 bin euro aktarıldığı tespit edildi, soruşturmada ortaya çıktı."
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BÜLENT TEZCAN (Devamla) - Tamamlıyorum, son cümlem Sayın Başkan, son cümlem.
BAŞKAN - Sayın Tezcan, hayır, istismar ediliyor biliyorsunuz.
MUHARREM İNCE (Yalova) - Gensoruda bir dakika verin Sayın Başkan.
BAŞKAN - Vermiyorum, uygulamıyorum.
BÜLENT TEZCAN (Devamla) - Son cümlem efendim.
BAŞKAN - Lütfen Sayın Tezcan? Teşekkür ediyorum.
MUHARREM İNCE (Yalova) - Sayın Başkan, bir dakika verin, gensoru bu.
BAŞKAN - Örnek gösteriyorsunuz sonunda.
Teşekkür ediyorum.
MUHARREM İNCE (Yalova) - Sayın Başkan, bir dakika?
BAŞKAN - Yok. Uygulamayı biliyorsunuz. Zaten şimdi Sayın İnce konuşacak, devam eder yani.
MUHARREM İNCE (Yalova) - Sen söyle, devam et.
BÜLENT TEZCAN (Devamla) - Cumhuriyet Halk Partili belediyelerin adını ağzınıza almak için abdest almanız lazım, kırk kere abdest almanız lazım.
Teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)