GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İSTANBUL MİLLETVEKİLİ MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ?NİN ŞAHSINA SATAŞMASI NEDENİYLE
Yasama Yılı:3
Birleşim:8
Tarih:12.10.2012

DIŞİŞLERİ BAKANI AHMET DAVUTOĞLU (Konya) - Sayın Başkan, tekrar huzurunuzu işgal ettiğim için özür diliyorum ama son derece önemli bir konuyu vuzuha kavuşturmak gerekiyor.

Sayın Akif Hamzaçebi konuşmasında, benim "Saraybosna'ya kadar." demem üzerine, Batı'ya dönük politikamızın bittiğini ve "Sünni dünyasının liderliği" gibi imalı bir mezhepçilik iddiasında bulundu. Ben bunu söylerken çevre bölgelerden bahsettiğim için "Saraybosna" dedim ama çok kısa zamanda, inşallah, Schengen konusundaki engelleri de kaldıracağız ve bütün Avrupa'yla da serbest vizeye geçeceğiz. Bu hedefimizi hiç terk etmedik, terk etmeyeceğiz. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

Sünni dünyası meselesine gelince, bunu sürekli kaşıyorsunuz, sürekli bunu provoke ediyorsunuz. Bizim Orta Doğu politikamızda ve hiçbir politikamızda, hiçbir zaman etnik ve mezhebî bir temel olmamıştır. Bizim karşı çıktığımız, otoriter, diktatöryel tavırlarına karşı çıktığımız Mübarek de Sünni'ydi, Kaddafi de Sünni'ydi, Saddam da Sünni'ydi, Bin Ali de Sünni'ydi. Karşı çıktık çünkü zulüm yapıyorlardı. Beşar Esad'a da mezhebi dolayısıyla değil, zulmü dolayısıyla karşı çıkıyoruz. Daha önce böyle bir ayrım gözetmediğimiz için, halkına zulmetmediği dönemde de ilişkilerimiz normaldi.

Ayrıca, şunu da ifade etmek isterim: Faruk Şara'yla ilgili o programda söylediğim şey başka yerlere çekilmemeli. Bana soru tevcih edildiğinde, "Bu geçiş süreci nasıl yaşanabilir?" dendiğinde "Sadece geçiş dönemiyle ilgili olarak, sistem içinde tecrübe sahibi birisi, halk nihai kararı verene kadar, eli kana bulaşmamışsa bir rol üstlenebilir..." Faruk Şara bu muhalefetini bize gelen bilgilerle hep gösterdiği için zikrettim, yoksa Faruk Şara'nın ne mezhebi önemlidir ne de geçmiş partisi ya da geleceğe dönük, hiçbir ülkenin idaresine de biz karışmayız, sadece geçiş dönemi Cenevre Mutabakatı'nı imzalamış bir taraf olarak... Zaten biz bunu Rusya'yla, Amerika'yla konuşuyoruz "Nasıl geçiş dönemi olacak? diye. Biz Cenevre Mutabakatı'na imza atmışız, oturup bunu konuşuyoruz "Kim bu geçiş dönemini sağlıklı yapabilir?" diye. Bu, kimseye verilen bir destek değil. Bizim için Suriye'de her Müslüman ve Hristiyan, her Sünni, Alevi, Dürzi, her Arap, Kürt, Türkmen, hepsi bizim için azizdir, hepsi bizim kardeşimizdir. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - Hadi canım sen de! Biz de inanacağız.

DIŞİŞLERİ BAKANI AHMET DAVUTOĞLU (Devamla) - Biz, İran için Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinde "Hayır." oyu verdiğimizde sizler o zaman o oyu "eksen kayması" diye tenkit etmiştiniz.

ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) - 18 milyar dolar gönderdi İran, 18 milyar dolar.

DIŞİŞLERİ BAKANI AHMET DAVUTOĞLU (Devamla) - Biz, Sünni, Şii olmasına bakmaksızın, vicdanımızın dediğini, attığımız imzanın gereğini yaptık.

ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) - İran 18 milyar dolar gönderdi, IMF'yle anlaşma yapmak zorunda kalmadınız. Her şeyi biliyoruz.

DIŞİŞLERİ BAKANI AHMET DAVUTOĞLU (Devamla) - Orada da gösterdik ki bizim dünyamızda Sünni, Şii, Müslüman, Hristiyan veya etnik ve mezhebî herhangi bir ayrım yok. Bizim dünyamızda sadece insanların kardeşliği, özellikle de Orta Doğu, Balkanlar, Kafkaslardaki dost ve kardeş toplulukların kardeşliği ve bir arada yaşaması esastır barış içinde; o barış sağlanana kadar da gece gündüz çalışacağız.

Saygılar sunarım. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Bakan.