GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: ANTALYA MİLLETVEKİLİ GÜRKUT ACAR?IN, (2/408) ESAS NUMARALI MİLLETLERARASI ANDLAŞMALARIN YAPILMASI, YÜRÜRLÜĞÜ VE YAYINLANMASI İLE BAZI ANDLAŞMALARIN YAPILMASI İÇİN BAKANLAR KURULUNA YETKİ VERİLMESİ HAKKINDA KANUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA İLİŞKİN KANUN TEKLİFİ?NİN DOĞRUDAN GÜNDEME ALINMASINA İLİŞKİN ÖNERGESİ
Yasama Yılı:3
Birleşim:9
Tarih:16.10.2012

VELİ AĞBABA (Malatya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 244 sayılı uluslararası anlaşmaların imzalanması, yürütülmesi ve yayınlanmasıyla ilgili kanun teklifimizin lehine söz almış bulunuyorum. Sizleri ve izleyenleri saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, ABD'nin stratejik planı, AKP'nin Kürecik filmi olarak karşımıza çıktı. Ankara'dan bir uçak kalktı, Lizbon'a indi, kapılar kapandı, imzalar atıldı. Lizbon'a "Kumanda" nidalarıyla gidenler, ellerine "Oyuncak bir buton" dahi alamadan geri döndü. Sonra füze kalkanı kuruldu, ABD askeri geldi, Hükûmetin ne kalkanın kuruluşundan ne de askerin gelişinden haberi yoktu. Türkiye'nin ruhuna tecavüz edilerek, onuru ayaklar altına alınarak, gururu kırılarak, Dışişleri Bakanı aşağılanarak, Başbakanı yok sayılarak Kürecik dağlarında emperyalizm bayrakları dalgalandırılmaya başlandı. Bütün bu süreci ben içime sindiremedim, Cumhuriyet Halk Partililer içine sindiremedi, sizleri de sizin vicdanlarınıza bırakıyorum. Kürecik füze kalkanı er meydanıdır, siyahla beyazın gönül aynasıdır. Yüreğinize bakın, biz duymasak da sesinizi, siz görürsünüz renginizi.

Değerli milletvekilleri, bu ülkede yabancı askerlerin bulunması, üslerin kurulması hafife alınacak bir şey değildir. Ülkenizin kaderini, komşuluk ilişkilerini, geleceğini yakından ilgilendiren bir konudur. Ülke halkınsa, söz de, karar da halkın olmalıdır. Bu kanun teklifimizin amacı da budur.

Askerî üs kurmak ve asker bulundurmak, ister ikili isterse de NATO'yla yapılacak anlaşmalar olsun, Meclis gündemine mutlaka getirilmelidir. Milletin kaderi, milletin Meclisinden kaçırılmamalıdır. Demokrasi bunu gerektirir, şeffaflık bunu gerektirir; tam bağımsız devlet olmak, kendi egemenlik sahasını bilmek, halkın iradesine güvenmek bunu gerektirir. NATO'yla veya herhangi bir devletle yapılacak anlaşmaların karara bağlanacağı yer, milletin iradesinin yansıdığı Meclis olmalıdır.

Sayın milletvekilleri, Anayasa'mızın 92'nci maddesi açık: Meclis onayı olmaksızın, başka bir ülkenin askeri ülkemiz sınırları içinde bulunamaz, başka bir ülke askerî üs kuramaz. AKP, Anayasa'nın bu maddesini ABD'ye olan bağlılığına kurban etti; bir mutabakat metni imzaladı, gece yarısı duyurdu. Biz de başından beri bu gizli kapaklı işlere karşı çıktık, sürekli kamuoyunu bilgilendirmeye çalıştık. 5 Ekim 2011 tarihinde gündem dışı bir konuşma yapıp Kürecik kalkanıyla ilgili eleştirilerimizi dile getirdik. Dışişleri Bakanı anında cevap verdi; NATO'dan bahsetti, karar heyetinde bulunduracağımız daimî üyeyi anlattı.

Nisan 2012'de gazeteci Ezgi Başaran Pentagon'a yazdığı dilekçeye ABD'nin ordusundan cevap aldı; üssün şimdilik ziyarete uygun olmadığı söylendi. 21 Mayıs 2012 tarihinde Chicago'dan Obama bir talimat verdi: "Kürecik Üssü'nü NATO'ya devredin."

Sayın milletvekilleri, Obama mı yanlış söyledi, bizim Dışişleri Bakanı mı yanlış bilgi verdi? ABD'nin ordusu mu bizi yanılttı, yoksa Sayın Bakan mı yanılttı? Eğer Kürecik kalkanı NATO'ya bağlı ise ABD Büyükelçisi ile Müsteşar neden imzaladı? Mutabakat metni neden gizleniyor? Sayın Bakan, Bakanlığınıza konuyla ilgili yazdığım dilekçeye neden cevap vermiyorsunuz? Üsse girmek için istediğim hiçbir yazıya olumlu yanıt alamadık maalesef. Sayın bakanlar, o üslere sizlerin girme yetkisi var mı, onu da bilemiyorum. Sayın Davutoğlu, Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığını mı yapıyor, yoksa füze kalkanının sözcülüğünü mü yapıyor? Onu da takdirlerinize bırakıyorum.

Değerli arkadaşlar, NATO, AKP döneminde sihirli bir sözcüğe dönüştü, her kapıyı açan parola oldu. Hükûmet nazarında "NATO" deyince akan sular duruyor, hikmetinden sual olunmuyor. Oysa NATO ne sihirli bir sözcüktür ne de masum bir çocuktur. NATO, soğuk savaş heyulalarında doğmuş bir olgudur; NATO, gölgesini satamadığı ağacı kesen kapitalizmin kılıcıdır; NATO, emperyalizmin küresel örgütüdür; gittiği her yere ölümü ve zulmü götürmüştür.

NATO projesi de olsa değerli arkadaşlar, Türkiye halkına zarar verecekse, güvenliğimizi tehlikeye atacaksa bu anlaşma kabul edilmemelidir. Onun için, biz, her yeri geldiğinde NATO'ya da Obama'ya da "Canın cehenneme!" demesini biliriz. Eğer siz de diyebileceğinizi düşünüyorsanız, işte teklifimiz açık, desteklerinizi bekliyoruz.

Teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Ağbaba.