| Konu: | TOPLU İŞ İLİŞKİLERİ KANUNU TASARISI |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 10 |
| Tarih: | 17.10.2012 |
TUFAN KÖSE (Çorum) - Değerli arkadaşlarım, az evvelki konuşmamda örgütlü olmanın demokrasi için de mutlu toplumlar için de ne kadar önemli olduğunu, gelişmiş toplumlar için ne kadar önemli olduğunu anlatmıştım. Şimdi bunu biraz daha anlatmak istiyorum ve size de burada bir öneride bulunmak istiyorum.
Siz, Meclisin değerli temsilcileri, değerli milletvekilleri, bizler burada bir karar alalım, sendikalaşma oranının en yüksek olduğu iş yerlerinden alışveriş yapalım, sendikalı işçilerin çok çalıştığı otellerde tatil yapalım ki biz örnek olalım Türk toplumuna, bu coğrafyada yaşayan halkımıza. Değerli arkadaşlar, tatile gidiyoruz hepimiz, gittiğimiz yerlerde sendikalı işçilerin çalıştığı otellerde çalışan personellerin yüzleri gülüyor, hizmetin kalitesi de daha artıyor. Yani, sendikalı işçiler üretimin de önünü açıyor, işletmenin de önünü açıyor.
Maalesef, on yıllık iktidarınız boyunca örgütlü toplumdan rahatsız oldunuz. Örgütlü toplum, aydın toplum, bilinçli toplum sizleri rahatsız etti. Hep istediniz ki biat eden, belli cemaatlerin belli tarikatların tedrisatından geçmiş bir halk topluluğu olsun ki sizlerin uyguladığı bu adaletsiz ve eşitsiz düzene itiraz edemesinler. Bizler şunu istiyoruz, geçmişten beri, altmış yılı aşkın süredir iktidar olmayan sol partiler olarak; bizim isteğimiz, örgütlü olsun, bilinçli olsun, aydın olsun ki gelişmenin önündeki bütün engeller de kalksın.
Yine arkadaşlar, 1990 yılında ülkemizdeki sendikalı işçi sayısı, sendikalılaşma oranı yüzde 22 iken 2010 yılında bu oran, bundan iki sene önce, yüzde 6'lara düşmüş. Bu Sendikalar Kanunu'nun çıkmasıyla da bu oran herhâlde yüzde 3'lere, 2'lere inecektir.
Yine bu yasayla örgütlü toplumdan duyduğunuz rahatsızlığı dile getiriyorsunuz. Grev oylaması için işçilerin yüzde 50'sinin greve "evet" demesini istiyorsunuz; bu da bu yasanın bir göz boyamacası.
Yine, grev yasakları, grev erteleme, grev durdurma gibi 12 Eylül yasakları da hâlâ bu yasanın özünde ve ruhunda devam ediyor. Biz beklerdik ki, 12 Eylülün ortadan kaldırdığı hak grevi de bu yasayla birlikte düzenlensin, işçiler toplu sözleşmenin uygulanmasından doğan rahatsızlarını da grev gibi bir demokratik bir tepkiyle dile getirebilsinler. Ama sizler, hak grevinin ne olduğunu bile belki birçoğunuz bilmiyorsunuz.
Değerli arkadaşlarım, sendikalar, çalışanların bilinçlenmesinde, eğitiminde, ekonomik ve sosyal haklarının alınmasında bütün dünyada yüz elli - iki yüz yıldır sanayileşmenin başlamasıyla birlikte öncü rolleri oynamışlardır. Bu yasayla sendikaların oynadığı bu öncü rolü de kısıtlıyorsunuz.
Şunu belirtmek istiyorum, şunu söylemek istiyorum: Elbette sizin istediğiniz toplum bu toplum ama sanmayın ki bu devran böyle kalır, sanmayın ki bu devran böyle devam eder. Bu coğrafyada yaşayan halklar, bu coğrafyada yaşayan insanlar, bu coğrafyada yaşayan mazlum insanlar binlerce yıldır bu adaletsiz ve zalim düzene karşı örgütlü tepkilerini göstermişlerdir bundan sonra da göstereceklerdir.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyoruz Sayın Köse.