GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2013 YILI MERKEZÎ YÖNETİM BÜTÇESİ VE 2011 YILI MERKEZÎ YÖNETİM KESİN HESAP KANUNU TASARISI
Yasama Yılı:3
Birleşim:45
Tarih:19.12.2012

MALİYE BAKANI MEHMET ŞİMŞEK (Batman) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Değerli arkadaşlar, tabii ki "eşit işe eşit ücret" aynı unvan, aynı kademe, aynı derecede bulunan bütün çalışanlarımızın eşitlenmesi anlamına gelir. Tabii ki farklı mesleklerde benzer işleri yapanları birbirleriyle karşılaştırmamız zor olur. Yani, TARGEL çalışanları arasında bir farklılık yoktur ama TARGEL çalışanlarıyla Tarım Bakanlığımızın diğer birimlerinde çalışanlar arasında fark olmasını biz o açıdan bir uyumsuzluk olarak görmüyoruz.

Değerli arkadaşlar, bütün dünyada, çalıştığınız zaman daha yüksek maaş alıyorsunuz, emekli olduğunuzda daha düşük alıyorsunuz. Mesela İngiltere'de -ben, devlet emeklilik sisteminden bahsediyorum- eğer çalışırken 100 lira alıyorsanız, emekli olduğunuzda devletin verdiği 25 liradır fakat Türkiye'de durum; çok farklı, hatta OECD ülkeleri arasında çalıştığı dönemde aldığı paraya oranla emeklilikte alınan para en yüksek olan ülkedir. Yani Türkiye, çalışma döneminde aldığı maaşa oranla emeklilik maaşını en yüksek veren ülke konumundadır. Zaten ondan dolayı da bu sene bütçeden sosyal güvenlik sistemine 73 katrilyon -yani eski parayla- para aktarmış olacağız. Türkiye'nin toplam yatırım bütçesi 39-40 milyar lira, sosyal güvenlik sistemine Maliye Bakanlığının vereceği para yaklaşık 73 milyar lira. Dolayısıyla, bunu daha da artırmanın mümkün olmadığını ifade etmek istiyorum.

K1, K2 belgelerinin veraset yoluyla geçmesi hususu doğrusu benim uzmanlık alanımda değil, başka bir bakanlığı ilgilendiriyor ama gündeme getirilebilir, fazla bir bilgim yok. Sorunuzun son kısmını yakalayamadım, kusuruma bakmayın.

RAMAZAN KERİM ÖZKAN (Burdur) - IPARD Sayın Bakanım? IPARD, Tarım Bakanlığı Kalkınma Ajansı var. Orada lisansı zorunlu hâle getirdiler ama çalışanlar açısından bir sorun var.

MALİYE BAKANI MEHMET ŞİMŞEK (Batman) - Yine bir bilgim yok. Yani müsaade ederseniz, onu arkadaşlar getirirlerse sizinle paylaşayım.

Şimdi, değerli arkadaşlar, Türkiye'de borç meselesi, tabii sık sık gündeme gelen bir mesele. Şimdi, hane halkının yani Türkiye'deki bütün vatandaşlarımızın her türlü borcunun toplamının millî gelire oranı yüzde 19. Yani Türkiye'de vatandaşın borcunun millî gelire oranı yaklaşık yüzde 19, Avrupa Birliğinde ortalama yüzde 66. Dolayısıyla, Türkiye'de hane halkının borç batağında olduğunu iddia etmek, bu çerçevede bakıldığı zaman zordur; bu bir.

İkincisi, Türkiye'de şirketlerin yurt dışı borçlarının millî gelire oranı yüzde 26'dır. Dolayısıyla, yine dünyayla karşılaştırdığınız zaman, Türkiye'deki şirket borçlarının millî gelire oranı çok yüksek değildir.

Türkiye'de devletin borçlarının millî gelire oranı, brüt olarak bu sene yüzde 36'ya düşmüştür, net olarak yüzde 18'e. Burada da -Avrupa Birliğinin 27 ülkesi var- en düşük 3'üncü ülkeyiz yani borç sıralamasında Türkiye en düşük borçlulardan. Mesela OECD'de yüzde 107'ye çıkmış, Avrupa Birliğinde yüzde 93'lere çıkmış.

Dolayısıyla, Türkiye'nin hakikaten gerek devletinin gerek hane halkının gerekse şirketlerinin borçları iddia edildiği gibi yüksek değildir.

Sayın Halaman'ın tabii ki "Yüzde 4 büyümeyi nasıl yakalayacaksınız?" sorusu var.

Birincisi: Tabii, hakikaten cari açığı kontrol altına almak için, enflasyonu kontrol altına almak için 2011 yılında ciddi bir sıkılaştırmaya gidildi para politikasında, dolayısıyla kredi politikasında. Biz, Maliye Bakanlığı olarak birtakım tedbirler aldık. Bunların yansıması iç talebin ciddi bir şekilde yavaşlaması şeklinde tezahür etti. Şimdi, 2013 yılında tersine bir trende giriyoruz yani para politikasının nispeten gevşediği bir döneme giriyoru; bu bir.

İkinci olarak: Tabii ki gerek bankacılık sektörünün sermaye yeterlilik oranına baktığınız zaman gerek hane halkı borçluluk oranlarına baktığınız zaman, bütün bu çerçevede baktığınız zaman büyümeyi destekleyici bir sürü unsur var. Ayrıca, 2012 gibi nispeten zor bir yılda bile 700 binin üzerinde istihdam yarattık. Bunun da büyümeye tabii ki olumlu katkısı olacaktır.

 (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Bakanım, teşekkür ediyorum. Süreniz tamam.