| Konu: | MHP GRUBU ÖNERİSİ |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 104 |
| Tarih: | 15.05.2013 |
CELAL DİNÇER (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Saygıdeğer milletvekilleri, Milliyetçi Hareket Partisinin engellilerle ilgili araştırma önergesi üzerine Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Bugün engellilerin sorununun görüşüldüğü bu salonda çok az sayıda iktidar mensubu milletvekilinin olması, ayrıca Sayın Bakanımızın, özellikle Aile ve Sosyal Politikalardan sorumlu Bakanımızın olmaması engelliler adına üzüntü verici bir olaydır.
Birleşmiş Milletler Genel Kurulunun 1981 yılında Engelliler On Yılı ilan etmesiyle birlikte engellilerle ilgili sorun dünya ülkelerinin gündemine gelmiştir. Bu Birleşmiş Milletler kararıyla her ülkede engelliler için bir koordinasyon merkezinin oluşması istenilmiştir. Bu nedenle ülkemizde de Sakatları Koruma Millî Koordinasyon Kurulu 1983 yılında sürekli bir kurul hâline getirilmiştir. Kurul 1997 yılına kadar çalışmalarını sürdürmüş, 1997 yılında Engelliler İdaresi Başkanlığının kurulmasıyla görevi sona ermiştir.
Ayrıca, Birleşmiş Milletler, toplumsal yaşama engellilerin tam uyumu ve katılımı için 1982 yılında 83 ve 93 yıllarındaki on yıllık süreyi Engelliler On Yılı olarak ilan etmiştir. Bu on yıl içinde dünya eylem planı yapılmış ve kişilerin fırsat eşitliği konusunda standart kurallar alınması için, özellikle engelli kişiler için standart kurallar alınması için çalışmalar başlamış, tavsiyeler yapılmıştır.
Ülkemizde de 571 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Başbakanlığa bağlı Engelliler İdaresi Başkanlığı 1997 yılında kurulmuştur. 22 Kasım 2002 tarihinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına bağlanan Engelliler İdaresi, 6 Mayıs 2003 tarihinde yeniden Başbakanlığa bağlanmıştır. Engelliler İdaresi Başkanlığı 2011 yılına kadar çalışmalarını sürdürmüş, 633 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'yle de 2011 tarihinde Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının kurulmasıyla bu Bakanlığa bağlanmıştır.
Bu süre zarfında engelli vatandaşlarımız örgütlenme konusuna gereken önemi vermişler, kendileri bu amaçla birçok sivil toplum kuruluşları oluşturmuşlardır. Ülkemizde engelli vatandaşlarımız tarafından veya bu vatandaşlarımıza destek olmak amacıyla bugüne kadar 50'ye yakın vakıf, bine yakın dernek kurulmuştur. Bu çok olumlu bir gelişmedir.
Türkiye Büyük Millet Meclisinde yakın zamanda oy birliğiyle kabul edilen bir yasayla, kanunlarımızda geçen "özürlü" kelimesi kaldırılarak yerine "engelli" kelimesinin kullanılması da çok olumlu bir gelişmedir.
Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; bilindiği üzere ülkemizde nüfusun yaklaşık yüzde 12'si yani 9 milyona yakın vatandaşımız engelli olarak yaşamını sürdürmektedir. Engelliler her yıl mayıs ayında kutlanan hafta dolayısıyla hatırlanmaktadır. Bu hafta boyunca engellilerin sorunları gündeme getirilmekte, yetkililerce birçok hamasi nutuklar atılmakta, vaatlerde bulunulmakta ama sorunları da bir türlü çözülememektedir.
Bir insanın engelli olması onun diğer insanlar gibi yaşaması, çalışması ve başarılı olması için sorun teşkil etmemelidir. Bu nedenle, engelli insanların sadece özel koruma önlemleri içerisine alınmaları da yeterli olmaz; önemli olan, engellilerin eğitim imkânlarının hazırlanması suretiyle kendi toplumlarıyla kaynaştırılması, onların yaşamını kolaylaştıracak altyapı düzenlemelerinin yapılması ve nihayet istihdam şartlarının yaratılarak ekonomiye etkin bir şekilde katılmalarının sağlanması gerektiğidir. Huzurlu ve güvenli bir ülke oluşturmanın tek yolu, engelli vatandaşlarımızın toplumla derhâl uyumlaştırılması ve toplumun ayrılmaz bir parçası hâline getirilmesidir.
Ülkemizde yaşayan engelli vatandaşlarımızca bizzat veya dernek, federasyon veya konfederasyonlar vasıtasıyla tarafımıza iletmiş oldukları istek ve problemlerinin bir bölümünü huzurlarınızda arz etmek istiyorum:
Özürlüler İdaresi Başkanlığı bünyesinde ayrımcı uygulamaları izleyen, listeleyen ve yetkili mercileri harekete geçiren bir, engelli hakları izleme komisyonu mutlaka kanunla kurulmalıdır.
Engelli ticaret erbabının yıllık gelir indiriminden yararlanması sağlanmalıdır.
Büyükşehir belediyelerine ait çeşitli tesisler -büfeler gibi- hiç değilse bunların yüzde 2'lik bir bölümü, ihalesiz olarak engelli kişilere ve onlara hizmet sunan dernek veya vakıflara verilebilmelidir.
Kamusal ulaşım hizmetlerinin yetersiz kalması nedeniyle bedensel engellilerin ulaşımını sağlayacak özel araç alımını kolaylaştırıcı tedbirler alınmalıdır.
Kamusal hizmetlerin her alanında, görme, konuşma ve işitme engellilerin yararlanabileceği düzenlemeler mutlaka yapılmalıdır.
Muhtaç engellilere aylık bağlanmasında ölçü alınan kişisel gelir miktarının yükseltilmesi, bağlanan aylık ücretin asgari düzeye çıkarılması sağlanmalıdır.
Hâlen huzurevlerinde kalan emekli engelli vatandaşlarımızın maaşlarında büyük oranlarda kesinti yapılmaktadır. 850 bin lira alan engelli bir emekli vatandaşımızın maaşı bugünlerde 117 bin liraya düşmüştür. Bu da engelliler adına çok üzüntü verici bir olaydır. Bu haksızlık mutlaka giderilmelidir.
Tedavi, ilaç ve tıbbi cihazlardan alınan katkı payından engelliler muaf tutulmalıdır.
Eğitimin özellikle zihinsel engelliler yönünden yaşam boyu sürdürülmesi için gerekli düzenlemeler yapılmalı, özel eğitim kurumları çok iyi denetlenerek suistimallere izin verilmemelidir.
Bedensel engellilerin erişimine müsait hâle getirilmeyen kamusal alanlarla ilgili olarak sorumlu kamu görevlilerinin kişisel cezalandırılmasını sağlayacak düzenlemeler mutlaka yapılmalıdır.
Özellikle büyük hastanelerde engelli vatandaşlarımızla ilgilenecek uzman personel bulundurulması -işitme engelliler için tercüman gibi- sağlanmalıdır.
Primli bakım sigorta yasasının çıkması ve hızlandırılması, "Ben ölürsem özürlüme kim bakacak?" kaygısının tüm engelli sahibi ailelerden giderilmesi gerekir.
Avrupa Sosyal Şartı ve Avrupa Birliği müktesebatı konusunda engelliler için gerekli çalışmalar mutlaka yapılmalıdır.
Yeni çıkarılmış olan Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği'nde ilköğretim yaşı on dörttür. Hâlbuki, engelli çocuklar geç gelişimsel özelliktedir. Bu yaş sınırı, ilköğretim çağındaki geç gelişen engellilerin hak kayıplarına sebep olmaktadır.
Aynı yönetmeliğin ilgili maddesinde, zihinsel özürlülere on yedi yaşına kadar eğitim hizmeti verileceği belirtilmiştir. Yani, on sekiz yaş ve üstünde zihinsel engelli olanlara devletimiz bu hizmeti veremeyecektir. Bu ibare, engelli insan haklarına aykırıdır. Yönetmeliğin ilgili maddesinde, engellilere verilen örgün eğitim yaşı yirmi üç ile sınırlandırılmıştır, bu da engelli insan haklarına aykırıdır. Bu olumsuzluklar kaldırılmalı ve yeni düzenlemeler mutlaka yapılmalıdır.
2022 sayılı Kanun'a dayanılarak çıkarılan yeni yönetmelik engelli vatandaşlarımızın hak kayıplarına sebep olduğu için değiştirilmesi gerekir. Evde bakım desteği ölçütü asgari ücretin üçte 2'si ölçütünden çıkartılarak özürlülük derecesine göre tespiti yapılmalıdır.
Bakım kurumlarının sayısı artırılmalı ve Avrupa standartlarında kaliteli bir hizmet verecek şekilde yeniden yapılandırılmalıdır. Gündüz bakım merkezlerinin kurulması ve sayılarının artırılması sağlanmalıdır.
Erkek engelli gençler, sürekli engelli sağlık kurulu raporları olmasına rağmen, devamlı askere çağırılmakta ve yeniden, eziyet şeklinde raporlar istenmektedir. Bu uygulamaya son verilmesi için Millî Savunma Bakanlığı ile gerekli çalışma mutlaka yapılmalıdır.
İşitme engelli okullarında sözel eğitim verildiğinden dolayı, işitme engellilere işaret dili eğitimi yapılması için görsel, video ve bunun gibi cihazlarla, materyallerle desteklenmelidir.
Özel eğitim öğretmenleri yetiştiren eğitim fakültelerinde işaret dili dersi zorunlu olmalı, hâlen ders veren özel eğitim öğretmenlerine işaret dili kursu verilerek bu eksiklik giderilmelidir. 0-6 yaş okul öncesi eğitimin işitme engelli çocuklara da uygun duruma getirilmesi mutlaka sağlanmalıdır.
Özel eğitim rehabilitasyon merkezlerinde dil gelişimsel dersleri alan engellilere eğitim desteği saatleri artırılmalıdır.
Son olarak, dil ve konuşma terapistlerinin yetiştirilmesi için eğitim fakültelerimizin zorunlu olarak bölüm açması sağlanmalıdır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
CELAL DİNÇER (Devamla) - Daha sorunlar çok ama vaktimiz kalmadı.
Yüce heyetinizi tekrar saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)