| Konu: | 2013 YILI MERKEZÎ YÖNETİM BÜTÇESİ VE 2011 YILI MERKEZÎ YÖNETİM KESİN HESAP KANUNU TASARISI |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 45 |
| Tarih: | 19.12.2012 |
MALİYE BAKANI MEHMET ŞİMŞEK ( Batman) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ben, hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Aslında, bu son iki günlük görüşmelerde genelde söz almadım ama az önce Batman Milletvekilimiz çıkıp buradan benimle ilgili bir şeyler söyleyince cevap hakkımı kullanmak istedim ama bu vesileyle de daha önceki maddeler üzerinde sorulan bazı sorulara da cevap vermek isterim.
Öncelikle Batman'dan başlayayım: Batman'da eğitim konusunda hakikaten son on yıl içerisinde büyük bir hamle içerisindeyiz. Şöyle söyleyeyim ben size: Cumhuriyet tarihinde yapılan kadar derslik yapmışız, yatırım yapmışız, öğretmen sayısını en az ikiye katlamışız on yıl içerisinde. Dolayısıyla, benim eğitimi baltalamam gibi bir şey hakikaten komik kaçar çünkü öyle bir şey mümkün değil.
Bahsettikleri dershane belediyenin finanse ettiği bir dershanedir. Keşke belediyemiz orada kanalizasyon yapsa, yol yapsa, yeşil alan yapsa, keşke eğitim ile ilgilense. Mesela, geçen sene bizim yeni, sıfırdan yaptığımız bir liseye hâlâ su verilmedi. Mesela, onu yapsalar gerçekten çok memnun olurum.
Tabii, Ilısu Barajı'na gelince: Ilısu Barajı Türkiye'nin gündemine 1950'lerde gelmiş, 1982 yılında projesi kabul edilmiş ve şu anda hızlı bir şekilde hayata geçirilmek üzere çalışmalarımız devam ediyor. 1200 megavatlık bir proje ve bu proje olmadan Cizre Barajı yapılamıyor ve oradaki alanlar sulanamayacak. Hakikaten çok önemli bir proje, gerek enerji açısından gerekse sulama açısından. İlk defa bir projede, insan, kültür, tarihle ilişkili olarak bu kadar çok kaynak ayrılıyor.
Tarihi koruyoruz çünkü bu proje sayesinde tarih yeryüzüne çıktı ve şu anda bir açık hava müzesi üzerinde çalışılıyor, yeni bir şehir yapılıyor. 150 kilometrelik bir göl yapılacak, oradan Batmanlı hemşehrilerim kazanacak. Ben eminim ki hemşehrilerim bundan memnunlar.
Şimdi, müsaade ederseniz birkaç soruya cevap vermek istiyorum. K1 belgesiyle, daha doğrusu K türü belgelerle ilgili çok şey söylendi. Ben ilgili bakanlıkla görüştüm. Değerli arkadaşlar, bu yetki belgelerinin veraset yoluyla intikali mümkündür. Dolayısıyla, o sorulan soruların bir anlamda cevabı alınmış oluyor.
TELEKOM'la ilgili birtakım sorular sorulmuştu "Ne kadar gelir elde edildi?" diye. Değerli arkadaşlar, TELEKOM özelleştirildiğinden bu yana temettü olarak ve özelleştirme geliri olarak yaklaşık 14 milyar 943 milyon dolar gelir elde edilmiştir. Bu, doğrudan doğruya hazineye aktarılan paradır, yaklaşık 15 milyar dolar TELEKOM'dan. Şu anda TELEKOM'daki payımız yüzde 31,68'dir. Bu payımızın yani hazinenin payının piyasa değeri 7,5 milyar liradır. Özelleştirildiğinden bu yana TELEKOM'dan 6 milyar 410 milyon liralık da kurumlar vergisi aldık.
Ayrıca, TELEKOM'un ne kadar gayrimenkul sattığı soruldu. Şu ana kadar, özelleştirildiği tarihten bu yana yapılan gayrimenkul satışlarının toplamı yaklaşık 134,6 milyon liradır yani 135 milyon lira diyelim. Ama TELEKOM'un bugüne kadar inşa ettiği, devlet için yaptığı okullar da dâhil olmak üzere, 1 milyar 73 milyon liralık da gayrimenkul kazandırmış gerek TELEKOM'a gerekse devlete okul olarak yani satışının -burada göreceksiniz- 6-7 katı kadar gayrimenkul kazandırmış.
Değerli arkadaşlar, yine, önemli eleştirilerden bir tanesi şuydu: Özelleştirme uygulamaları hakkında verilen iptal kararlarının uygulanmadığı yönünde? Bizim hükûmetlerimiz öncesinde de özelleştirme vardı, hükûmetlerimiz döneminde de özelleştirmeler yapıldı. Bizden önceki hükûmetler döneminde 20'ye yakın kesinleşmiş yargı kararı uygulanmamıştır ve bunun için kanun da çıkarılmamıştır. Sadece Özelleştirme Yüksek Kurulu kararı veya Bakanlar Kurulu kararıyla bu uygulanmamıştır.
Şimdi, gelelim bizim dönemimize. Bizim dönemimizde 5 tane iptal kararı vardır. Bu iptal kararlarından bazıları özelleştirme bittikten beş yıl sonra verilmiştir. Şimdi, biz bunların tamamının geri, devlete alınması konusunda dava açtık. Davalardan bir tanesi -örneğin, en çok tartışılan- TÜPRAŞ'ın satışıyla ilgili yani yüzde 14,76'lık hisse satışıyla ilgili. Bunun için mahkeme bizim talebimizi reddetmiştir. Bu, Yargıtaya gitmiştir, Yargıtay bu kararı onamıştır yani devletin bunu uygulamasının fiilen imkânsız olduğuna Yargıtay karar vermiştir. Daha sonra, yüce Meclisimiz bir kanunla, fiilen uygulanması imkânı olmayan bu kararların uygulanamamasının önünü açmıştır.
KAMER GENÇ (Tunceli) - Yargıtay öyle bir karar veremez ya! Milleti kandırıyorsunuz!
MALİYE BAKANI MEHMET ŞİMŞEK (Devamla) - Dolayısıyla, değerli arkadaşlar, bizden önceki uygulamaları anlattım, Hükûmetimiz dönemindeki uygulamaları anlattım.
Değerli arkadaşlar, sorulan sorulardan bir tanesi de bölgesel kalkınma projeleriydi, özellikle GAP'la ilgiliydi.
Değerli arkadaşlar, hükûmetlerimiz döneminde, 2003-2012 döneminde 2012 fiyatlarıyla tam 28,3 milyar lira yani eski parayla 28,3 katrilyon lira para Güneydoğu Anadolu Projesi için harcanmıştır ama müsaade ederseniz öbür projelerden de bahsetmek istiyorum.
GAP Projesinin -yani tamamlayayım- toplam tutarı 46 milyar 406 milyon liradır. 2011 yılı sonu itibarıyla 38,5'u harcanmıştır. Dediğim gibi, bunun 28'i AK PARTİ hükûmetleri döneminde harcanmıştır.
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Ne zaman bitecek GAP?
MALİYE BAKANI MEHMET ŞİMŞEK (Devamla) - DAP projelerinin tutarı 28,6 milyar liradır. Bunun 11,6 milyar lirası harcanmıştır. 2012 yılı bütçesinde de 2 milyarın üzerinde kaynak vardır.
KOP projesinin tutarı 10 milyar 165 milyon liradır. Bugüne kadar yaklaşık 5,5 milyar lira harcanmıştır. Bu yılın bütçesinde 612 milyon liralık kaynak ayrılmıştır.
DOKAP projesinin toplam tutarı 26 milyar 916 milyon liradır. Bugüne kadar 18 milyar 937 milyon lira harcanmıştır. Yine, bu yılın bütçesinde 1 milyar 538 milyon lira kaynak ayrılmıştır.
Değerli arkadaşlar, borçlarla ilgili çok şey gündeme getirildi. Doğrusu bu madde de borçlarla ilgilidir. Müsaade ederseniz onunla da ilgili biraz bilgi vermek istiyorum.
Değerli arkadaşlar, şöyle söyleyeyim, genel devlet açığı, AK PARTİ hükûmetlerinin iktidara geldiği 2002 yılında yani 2002 sonunda millî gelirin yüzde 11'iydi yani devlet, millî gelirin yüzde 11'i kadar açık veriyordu. Bu sene, 2012 yılı, nispeten sıkıntılı bir yıldır. Genel devlet açığının yüzde 1,6 olmasını öngörüyoruz yani neredeyse altıda 1'ine inmiş durumda.
Kamu borç stokunun gayrisafi yurt içi hasılaya oranı, bundan on yıl önce yüzde 74'tü, bu sene brüt olarak yüzde 36'ya düşmüş durumda; net olarak yüzde 61,5'tu, şu anda yüzde 18'e kadar düşmüş durumda. Devletin dış borcu kalmamıştır net bazda. Devlet olarak, kamu olarak dünyadan alacaklıyız. Nasıl oluyor? 119 milyar dolarlık toplam rezervimiz var ama devletin, Merkez Bankası dâhil, borcu 111 milyar dolar. Dolayısıyla, biz dış dünyaya borçlu değiliz devlet olarak, alacaklıyız.
Peki, özel sektör? Doğrudur, özel sektörün borcu var. Özel sektörün 212,5 milyar dolar civarında borcu var ama özel sektörün 85 milyar doların üzerinde de dövizi var. Ayrıca, özel sektörün yatırımları var, varlıkları var. Borsa 2002 yılında 10.370'ti yani şirketlerin değeri olarak, hani almak isterseniz. Bugün 77.000'in üzerine çıkmış, yani 7 kat artmış. Borcun da bir miktar artması, yatırımların da bu şekilde finanse edilmiş olması kadar doğal bir şey yoktur değerli arkadaşlar.
Önemli eleştirilerden bir tanesi, bu bütçenin bir savaş bütçesi olduğu şeklindeydi. Defalarca cevap verdim. Bakın, 2002 yılında Millî Savunma, jandarma, sahil güvenlik, emniyet, tamamı 12 milyar lira ama bütçenin yüzde 10'u gayrisafi yurt içi hasılanın yüzde 3,5'u; bugün, gayrisafi yurt içi hasılanın yüzde 2,6'sı. Bugün, eğitim, sağlık için ayırdığımız ayrı ayrı bütçeler savunmanın tamamı için ayrılan bütçelerin, her birisinin 1,5 katıdır. Dolayısıyla, bu bütçe eğitim bütçesidir, sağlık bütçesidir, yatırım bütçesidir, mahallî idareler bütçesidir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MALİYE BAKANI MEHMET ŞİMŞEK (Devamla) - Herhâlde zamanım bitti.
Hepinizi saygıyla, selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Bakan.