| Konu: | ASKERLİK KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN (S.S.:82) |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 25 |
| Tarih: | 29.11.2011 |
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı, orduların Başkomutanı Sayın Abdullah Gül AKP Hükûmetine seslenerek dedi ki: "Bu yasa çıkarken vicdanlarımız rahat olmalı." Bu yasa, bu akşam, AKP Hükûmetinin Türkiye'den gizleyerek sabaha kadar çarçabuk çıkarttığı bu yasa vicdanları rahatlatan değil, ömür boyu vicdanları sızlatan bir yasa olacaktır.
Hükûmet şöyle diyor, Sayın Başbakan diyor ki: "Biz bu yasadan elde ettiğimiz paralarla şehit ailelerine yardımcı olacağız." Ne bu yasa? Bedelli askerlik. Şehit ailesine verilen para ne? Bedel. Neyin bedeli? Kanın bedeli. Yani şehit oldukları için, fakir oldukları için, parayı ödeyemedikleri için askere gidip de ölenlere zengin oldukları için, parayı ödeyebildikleri için ailelerin verdiği kan bedelidir, ölüm bedelidir. Bu akşam bunu oylayacaksınız. (CHP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)
Değerli milletvekili arkadaşlarım, aranızda analar var, fakir olup da milletvekilliğine basamak basamak gelen vekiller var. Gözlerinizi kapatın, siz bir mahallede yaşıyorsunuz, sizin evladınız askere gidecek ve paranız yok. Şimdi, hemen yanınızdaki komşuysa 30 bin lirayı çıkartıp, bedelini ödeyip evladını askere göndermeyecek. Sizse evladınızı gönderiyorsunuz. AKP'deki analara sesleniyorum: Gönderdiğiniz evladınız üç ay sonra, dört ay sonra tabutuyla karşınıza geldiğinde yandaki komşunuzun kan parasını kabul eder misiniz, içinize sindirir misiniz? Yüreğiniz gerçekten bu kan parasını, kan bedelini, ölüm bedelini içinize sindirir mi? Bu telaş nedir, nedir bu telaş? (CHP sıralarından alkışlar)
AHMET AYDIN (Adıyaman) - Ne alakası var ya! Demagoji yapma!
ENGİN ÖZKOÇ (Devamla) - Bakın, ben bir şeyi daha merak ediyorum. Bu ülkenin, Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı Sayın Tayyip Erdoğan diyor ki: "Ben ağzımdan çıkan lafın sahibiyim, sözümün eriyim, ben kabadayı bir başbakanım, ben halkımdan yana bir başbakanım."
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Hangi sözünde durmuş!
ENGİN ÖZKOÇ (Devamla) - Ve diyor ki: "Ben bu bedelli askerliğin altına imzamı atmam, elimi sokmam." Kim bu Başbakana tükürdüğü tükürüğü yalattı, tam üç ay sonra kim yaptı? Nasıl geriye adım attı? (CHP sıralarından alkışlar, AK PARTİ sıralarından gürültüler)
AHMET AYDIN (Adıyaman) - Sayın Başkanım, lütfen?
BAŞKAN - Sayın Özkoç?
ENGİN ÖZKOÇ (Devamla) - Sayın Başbakan geldiği bu noktanın gelip de Türkiye Büyük Millet Meclisinde hesabını vermek zorundadır. Sayın Başbakan şimdi eğer böyle bir bedel ödüyorsa bu bedeli kime ödediğini açıklamalıdır. Egemen güçlere mi ödüyor?
AHMET AYDIN (Adıyaman) - Ne alakası var ya, bu kadar demagoji yapıyorsun.
ENGİN ÖZKOÇ (Devamla) - Kendisini destekleyen bir avuç zengine mi ödüyor?
Sayın Başbakan dün söylediği sözü bugün geriye çekiyorsa, bunu ona geriye çektirten gücü Türk Milletine söylemeye mecburdur. Eğer söylemezse vebal altında kalacaktır. (CHP sıralarından alkışlar)
ZEYNEP KARAHAN USLU (Şanlıurfa) - Bugün polemik yapıyorsun, başka da bir şey yapmıyorsun.
ENGİN ÖZKOÇ (Devamla) - Analar, babalar, fakir evlatlar sizleri unutmayacaktır. Anaların iki eli öbür dünyada da yakanızda olacaktır.
Saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)