| Konu: | ASKERLİK KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN (S.S.:82) |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 25 |
| Tarih: | 29.11.2011 |
VELİ AĞBABA (Malatya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla, sevgiyle selamlıyorum.
Bedelli askerlik konusuna geçmeden, bugün sıkça tartışılan Dersim'le ilgili düşüncelerimi kısaca sizlerle paylaşmak istiyorum.
Ayrımcılık ve nefret konusunda tescili olanlar Dersim'le yüzleşemezler. Her fırsatta kin ve nefret kusanlar aynaya bakıp önce kendileriyle yüzleşsinler.
GÜLAY DALYAN (İstanbul) - İlk önce kendi içinizi düzeltin.
VELİ AĞBABA (Devamla) - "Alevilerin katli vaciptir." diyen Ebussuud'u yere göğe sığdıramayanlar Dersim'le yüzleşemezler. (CHP sıralarından alkışlar)
MEHMET METİNER (Adıyaman) - Biz yüzleştik, siz de yüzleşin.
VELİ AĞBABA (Devamla) - Çoluk çocuk demeden Alevileri kılıçtan geçiren Kanlı Yavuzların, Kuyucu Muratların?
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) - Genel Başkanına bak, Genel Başkanına, o ne dedi?
VELİ AĞBABA (Devamla) - ?siyasi torunları Dersim'le yüzleşemezler. (CHP sıralarından alkışlar)
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) - Ya bırak!
MEHMET METİNER (Adıyaman) - Geç onu!
VELİ AĞBABA (Devamla) - İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı sırasında Karacaahmet Cemevinin inşaatına kepçeleri, dozerleri sokanlar Dersim'le yüzleşemezler.
AHMET AYDIN (Adıyaman) - Çok komik oluyor!
VELİ AĞBABA (Devamla) - Sivas'ı yakanlar, Maraş'ı insan mezbahasına çevirenler Dersim'le yüzleşemezler.
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) - Genel Başkanına git söyle, Genel Başkanına.
MEHMET METİNER (Adıyaman) - Kim çevirmiş, kim?
VELİ AĞBABA (Devamla) - Sivas canilerinin avukatlarını bakan yapanlar, milletvekili yapanlar Dersim'le yüzleşemezler. (CHP sıralarından alkışlar)
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elâzığ) - Yanlış gruba bakıyorsun. Yanlış yere bakıyorsun.
VELİ AĞBABA (Devamla) - Bir siyasi partinin genel başkanının inancını, etnik kimliğini sorgulayanlar, miting meydanında yuhalatanlar Dersim'le yüzleşemezler.
MEHMET METİNER (Adıyaman) - Dersim'le siz yüzleşin.
VELİ AĞBABA (Devamla) - Sen sus! Sen konuşma Mehmet'çiğim.
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen?
MEHMET METİNER (Adıyaman) - Sizin döneminiz?
BAŞKAN - Sayın Metiner?
VELİ AĞBABA (Devamla) - Sen bu işlere girme. Sen bu işlere girme.
BAŞKAN - Sayın Ağbaba?
VELİ AĞBABA (Devamla) - Sen bu işlere girme.
BAŞKAN - Sayın Ağbaba, lütfen Genel Kurula hitap edin.
VELİ AĞBABA (Devamla) - Bak karşınızda konuşan milletvekili. Karşınızda konuşan milletvekili.
MEHMET METİNER (Adıyaman) - Sizin utancınız, siz yüzleşin.
VELİ AĞBABA (Devamla) - Hiçbir zaman eğilip bükülmemiş, hiçbir zaman siyasi görüşlerini milletvekilliğine satmamıştır birileri gibi. (CHP sıralarından alkışlar)
MEHMET METİNER (Adıyaman) - Siz katlettiniz, siz yüzleşin.
VELİ AĞBABA (Devamla) - Sus! Otur yerine Metiner! Sus, otur yerine!
MEHMET METİNER (Adıyaman) - Geç, onu geç! Sen Nazım Hikmet'in hesabını ver!
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (İstanbul) - Sen herkese laf atmak zorunda mısın ya!
VELİ AĞBABA (Devamla) - Karşındakini başkasına benzetme sen Metiner. Karşında solcu, devrimci bir milletvekili var. (CHP sıralarından alkışlar)
MEHMET METİNER (Adıyaman) - Sen kim, devrimci kim!
VELİ AĞBABA (Devamla) - Sen sus! Konuşma sen! Konuşma! Sus!
BAŞKAN - Sayın Metiner, lütfen, Hatib'e?
MEHMET METİNER (Adıyaman) - Sen kim, devrimcilik kim!
VELİ AĞBABA (Devamla) - Haddini bil, konuşma.
Sen, dün, kendi katillerine, kendi cellatlarına ip atansın sen.
BAŞKAN - Sayın Ağbaba, lütfen, konuya gelir misiniz. Sayın Ağbaba?
Değerli arkadaşlar?
MEHMET METİNER (Adıyaman) - Sen kim, devrimcilik kim!
VELİ AĞBABA (Devamla) - Devrimciyi sana öğretirim. Devrimciliği sana öğretirim. Nazım Hikmet'i sana okuturum.
MEHMET METİNER (Adıyaman) - Nazım Hikmet'i hapislerde çürüttünüz.
VELİ AĞBABA (Devamla) - Sen dünkü siyasi görüşlerini bir milletvekilliği uğruna satan adamsın! (CHP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar; AK PARTİ sıralarından gürültüler)
MEHMET METİNER (Adıyaman) - Geç şunu! Terbiyeli ol!
VELİ AĞBABA (Devamla) - Evet? Bu işleri iyi bilen sensin.
Değerli arkadaşlar?
MEHMET METİNER (Adıyaman) - Terbiyeli ol!
VELİ AĞBABA (Devamla) - Sana terbiye dersi veririm.
MEHMET METİNER (Adıyaman) - Geç şunu!
VELİ AĞBABA (Devamla) - Sana terbiye dersi veririm burada.
AHMET AYDIN (Adıyaman) - Sayın Başkan, böyle şey olur mu?
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Sayın Başkan, yapılan iş doğru bir şey değil. Efendim, 66'ncı maddeye göre?
VELİ AĞBABA (Devamla) - Sana terbiye dersi veririm.
Değerli arkadaşlar?
BAŞKAN - Sayın Ağbaba, lütfen, konuya gelin.
VELİ AĞBABA (Devamla) - Değerli arkadaşlar?
BAŞKAN - Lütfen sataşmayın Sayın Ağbaba.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Sayın Başkan, lütfen uyarınız, temiz bir dille konuşsun.
BAŞKAN - Uyarıyorum, ne yapayım Sayın Elitaş?
VELİ AĞBABA (Devamla) - Değerli arkadaşlar, burada bana terbiye dersi vereceklerin hepsine terbiye dersi veririm, hem de Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına veririm. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
MEHMET METİNER (Adıyaman) - Söyleyecek sözünüz yok.
VELİ AĞBABA (Devamla) - Sana veririm.
BAŞKAN - Sayın Ağbaba, lütfen, konuyla ilgili konuşun.
VELİ AĞBABA (Devamla) - Değerli arkadaşlar, ben bu değerlendirmeyi, bu bedelli askerlik değerlendirmesinde bir şey daha söylemek istiyorum.
Bir vicdani ret var, bir de cüzdani ret. Sizin yapmış olduğunuz şey cüzdani ret. (CHP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar) Bu mantık, bu çıkarılan düzenleme adaletsiz bir düzenlemedir. Paran varsa tezkere, paran yoksa askere! Bu mantıkla yoksul halk çocukları düşünülmüyor. Bu mantıkla, asgari ücretle geçimini sağlayan insanlar düşünülmüyor. Bu kararla, Meclis zenginler Meclisine dönüştürülüyor. Bu da bizim açımızdan kabul edilebilir bir durum değildir. Asgari ücret alanlar bu parayı nasıl ödeyecekler? Bu, zenginler için, zenginlerin askerlik yapmasını önleyen düzenlemeye engel olmanızı diliyorum. Bu, yoksulların, mağdurların lehine olan bir düzenleme değildir. Yoksulların yüreklerini sızlatan bu düzenlemeden vazgeçin, eğer vazgeçmezseniz milyonlarca halk çocuğunun ahını ömrünüz boyunca boyunlarınızda bir değirmen taşı gibi taşırsınız. Bu düzenlemeden en çok yararlanması gereken akademik kariyer yapanlar ama maalesef, bu düzenleme ile onlar da bu düzenlemeden faydalanacak gibi gözükmüyor. Kitap, dergi, makale alamayan, para bulamayan doktorlar, doçentler tezkere satın alabilir mi? Yoksullar faydalanamayacak, akademisyenler faydalanamayacak, işçiler faydalanamayacak, öğrenciler faydalanamayacak. Bundan sadece ve sadece zenginler parayı basıp tezkere alacaklar. Siz bu düzenleme ile askerlik düzenlemesi yapmadınız, siz tezkereyi tezgâha sürdünüz, yani siz tezkere satıyorsunuz.
Değerli arkadaşlarım, yegâne yol "Paran varsa tezkere, paran yoksa askere." yolu değildir, başka yollar da vardır ve bu yol mevcut yolların en eşitsiz olanıdır, en vicdansız olanıdır. Bundan derhâl vazgeçip askerlik hizmetlerini kolaylaştıran, eşitlik ilkesine dayanan bir düzenleme yapılmalıdır. Defalarca tekrarladık askerlik süresi kısalsın, bedelli askerlik zengin çocuklarının ayrıcalığı olmasın yoksullar da yararlanabilsin.
Bu düşünceyle hepinizi saygıyla, sevgiyle selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)