GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: SOSYAL SİGORTALAR VE GENEL SAĞLIK SİGORTASI KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN
Yasama Yılı:3
Birleşim:104
Tarih:15.05.2013

AK PARTİ GRUBU ADINA MEHMET AKYÜREK (Şanlıurfa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nın 9'uncu maddesi üzerinde AK PARTİ Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle yüce heyetinizi selamlıyorum.

Buradan, bizi televizyonları başında izleyen ve yıllardır insanca yaşama özlemi çeken, elektrik, yol, su, okul olmadan yaşam mücadelesi veren Ceylanpınarlı ve Viranşehirli göçer hemşehrilerime selam ve saygılarımı sunuyorum.

Görüşmekte olduğumuz bu değişiklik maddesiyle içinde bulunduğumuz bu modern çağda ülkemize, insanımıza yakışmayacak görüntülere son verileceği için Sayın Başbakanımıza, bakanlarımız Sayın Faruk Çelik'e, Sayın Mehdi Eker'e, Sayın Mehmet Şimşek'e, Sayın Erdoğan Bayraktar'a ve Veysel Eroğlu'na, bizzat yerinde incelemeler de yapan KİT Komisyonunun bütün üyelerine ve milletvekillerine ayrı ayrı teşekkür ediyorum.

Buradan, ayrıyeten, Şanlıurfa Valimiz olmak üzere, bakanlıkların ve TİGEM'in özveriyle çalışan değerli bürokratlarına huzurlarınızda göçer aileleri ve hemşehrilerimin adına minnet ve şükranlarımı arz ediyorum.

Değerli milletvekilleri, 9'uncu madde, kısaca, mülkiyeti Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğüne ait olan ve Şanlıurfa ili Ceylanpınar ilçesinde bulunan toplam 169 bin dönüm arazinin bedelsiz olarak tapuda hazine adına tescil edilmesini ve bu arazinin bir kısmının Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile getirilen sınırlamalara uymak şartıyla göçer ailelerinin iskânı için Çevre ve Şehircilik Bakanlığına tahsisini kapsamaktadır.

Ceylanpınar Tarım İşletmeleri, 1 milyon 700 bin dönüm arazisiyle, hem ülkemizin hem de dünyanın en büyük tarım işletmesidir. Tarımsal faaliyetlerin düzenli bir şekilde yürütüldüğü 1937 yılından günümüze kadar göçerlerin sorunları hem işletmenin ve hem de yöremizin sorunu olmaya devam etmiştir. Bu aileler işletmenin içinde dağınık olarak yerleşmiş, hayvancılıkla hayatlarını sürdürmektedirler. Tapuları olmadığından kaçak statüde değerlendirilmişlerdir. Bunun sonucu olarak da elektrik, su, yol ve okul gibi insanca yaşamanın gerekliliği olan hizmetlerden geri kalmışlardır.

Devlet, her bireyine, vatandaşına insanca yaşamanın gerekliliği olan hizmetleri sunmakla yükümlüdür. Hükûmetimiz, her konuda olduğu gibi, yıllardır kangren olan bu konuya da duyarlı olmuş, komisyonlar kurmuş, çalışmalar yapmış, hatta 2007'de 5608 sayılı Kanun'u çıkarmıştır. Kanunla ailelerin tarım işletmesi dışında iskân edilmeleri ve hayvanlarını otlatmaları için arazi tahsis edilmesi, yeni yerleşim yerlerinde de konut yapmalarını desteklemek amacıyla kredi kullandırılması kararlaştırılmış ancak bu kanun uygulanmamıştır.

Değerli milletvekilleri, TİGEM Ceylanpınar İşletmesi ve yöremiz insanı birbirinden ayrılmaz. İşletmede çalışanların büyük bir kısmı, tayinle gelenler hariç, yöre insanıdır. Bu sorunu çözümsüz bırakmak iki taraf için de olumsuz sonuçlar veriyor. Bizlere ve bu kanunu uygulamakta yetkili kamu görevlilerine büyük sorumluluklar düşüyor. Bu insanlarımıza modern yaşam alanlarını bir an önce hazırlayarak yerleşimlerini sağlamak için elimizden geleni yapmalıyız.

Değerli milletvekilleri, bugün görüşmekte olduğumuz değişiklik teklifiyle, göçer insanlarımız, akrabalarımız, hemşehrilerimiz topraklarından, yörelerinden kopmayacak, yaklaşık yüz yıldır yaşadıkları, alışık oldukları coğrafyada kalmaya devam edeceklerdir.

Tahsis edilmesi düşünülen arazi, tamamen Şanlıurfa-Mardin ana sulama kanalının kuzeyinde bulunmaktadır. Kanalın ağız genişliği 26 metredir, derinliği ise 6,5 metredir. Bu yönüyle de tamamen doğal bir sınır oluşturduğu için, damızlık tohum ve damızlık hayvancılık üretimindeki gen karışması tereddütlerini de ortadan kaldırmaktadır. Kaldı ki göçerlerin günümüze kadar hayvancılık dışında tarımsal üretim yapmadıkları kurumların ortak tespitidir.

Yaklaşık 4.500 nüfusun yaşadığı yörede 40 bin küçükbaş hayvan sayısı yaz aylarında 100 bine kadar çıkmaktadır. Bu, büyükbaş hayvanların varlıklarıyla 500'ü, bini geçmektedir. Yörenin ekonomisi ve sosyal yapısına katkıları da küçümsenmez düzeydedir.

Yıllardır sürüncemede kalmış bu sorunun çözümünün TİGEM ve yöremiz halkı olan göçerlerimize hayırlı olmasını diliyor, heyetimize saygılarımı arz ediyorum. (AK PARTİ ve CHP sıralarından alkışlar)