| Konu: | KARAR YETER SAYISININ ARANMASI TALEBİNİ GERÇEKLEŞTİRMEDİĞİ GEREKÇESİYLE OTURUM BAŞKANI TBMM BAŞKAN VEKİLİ MEHMET SAĞLAM?IN TUTUMU HAKKINDA |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 15 |
| Tarih: | 01.11.2012 |
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Değerli Başkan, değerli milletvekilleri; tabii, usul tartışmasıyla ilgili, Sayın Başkanın tutumuyla ilgili söz almış bulunmaktayız ama Sayın Başkan, gruplar arasında hak ve nasafet, eşitlik ilkeleri uyarınca hareket etmiyor. Sayın Başkanın öncelikle hak ve nasafet doğrultusunda tüm gruplar arasında eşit, adil bir vaziyette söz vermesi gerekir.
Biraz önce tabii ne yaptı? Sayın Mevlüt Aslanoğlu konuştuğunda 3 dakika verdi, Sayın Elitaş konuştuğunda 7 dakika verdi, Sayın Oktay Vural konuştuğunda 10 dakika verdi. Yani bu açık ve net bir vaziyette, Sayın Başkanın gruplar arasında keyfî bir işlem yaptığının bir göstergesi. Tabii Sayın Başkanın, İç Tüzük'ün 14'üncü maddesi uyarınca komisyonlarla ilgili, komisyonlarda yapılan adaletsizlik ve düzensizliklerle ilgili yetkileri olduğu hâlde, bugüne kadar hem Meclis Başkanı hem Meclis başkan vekilleri, komisyonlarla ilgili görevlerini bugüne kadar yapmadılar.
Ben, bir parlamenter olarak Türkiye Büyük Millet Meclisine komisyonlarda yapılan bu adaletsizliğin, eşitsizliğin, eş güdümlü çalışmama nedeniyle Meclis Başkanına yazılı bir dilekçe verdim. Yazılı dilekçe verdiğim hâlde, bugüne kadar açık, net bir vaziyette bu usulsüzlük hâlen devam ediyor. Bugün, biz Bolu'da açlık greviyle ilgili görev için gittiğimizde Mecliste görüşülen Kamu İhale Kanunuyla ilgili aynı şekilde Bayındırlık Komisyonuna gönderildiği zaman o kanun, o Komisyonda kırk sekiz saat geçmeden Komisyona gelmişti o tasarı. Onunla paralel olarak, konuştuğumuz bu konuyla ilgili aynı vaziyette bir kanun teklifi de ben vermiştim. Komisyonlarda gayet açık ve net iki kanun teklifi arasında iş birliği olduğu için bunların birleştirilmesi gerekir denildi. Aynı şekilde, Kamu İhale Kanunu'nun Bayındırlık Komisyonuyla bir ilgisinin olmadığını, bunun Adalet Komisyonuyla ilgisi olduğunu? Yoğun bir tartışma yapıldığı hâlde, maalesef komisyonlarda parmak sayısının çoğunluğu nedeniyle taleplerimizin hiçbirisi nazara alınmadı ve o tek geçici olan madde bugün Genel Kurula acilen getirildi.
Peki yani biz, burada parlamenter olarak, komisyonlarda yapılan bu usulsüzlükleri, bunu biz nereye şikâyet edeceğiz?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MAHMUT TANAL (Devamla) - Özür dilerim Sayın Başkan.
Biz, bu usulsüzlükleri kime şikâyet edeceğiz? Bizim muhatabımız kim? İç Tüzük'ün 14'üncü maddesi uyarınca bizim muhatabımız Meclis Başkanı ve Meclis başkan vekilleri.
Peki, bununla ilgili biz dilekçeleri veriyoruz. Sayın Oktay Vural Bey'in biraz önce bahsettiği konuyla alakalı olarak bahsediliyor ve dile getiriliyor. Sayınızın çok olması nedeniyle sözlerimiz komisyonlarda dinlenilmiyor, sayınızın çok olması nedeniyle sözlerimiz Genel Kurulda dinlenilmiyor ve siz de bu sayı çokluğu nedeniyle -ne olur- yani orada gerek Anayasa'mız uyarınca gerek İç Tüzük nedeniyle bağımsız olarak karar vermeniz gerekirken, o parti disiplininden sıyrılarak bağımsız bir şekilde karar vermekte sıkıntı yaşanılıyor.
Tabii, bu hak ve hukuk, sadece biz milletvekillerinin hak ve hukuku ihlal edilmiyor bununla ilgili; bu hak ve hukuk, milletin de hak ve hukuku ihlal ediliyor.
Şimdi diyeceksiniz ki: "Ya, siz komisyonlarda ne diyorsunuz?" Sayın Başkanım, bunlar aynı zamanda sizin görevinizin alanına giriyor. Mesela, yapılan adaletsizlikleri, hukuksuzlukları ne yapıyoruz biz? Bu saate kadar kanun koyucu boş işlerle uğraşır mı? Boş işlerle uğraşmamamız lazım. Herkes belli bir meslek sahibi, belli bir eğitim seviyesinden gelmiş. Hemen hepimizin hafızalarında yeri var. Türk Ticaret Kanunu yeni değişmedi mi arkadaşlar? Değişti değil mi? Türk Borçlar Kanunu da değişti ve -siz, tabii bu işten anlamadığınız için anca bu boş şeylerle uğraşırsınız- yani netice itibariyle?
RECEP ÖZEL (Isparta) - Tutumla alakalı konuş.
MAHMUT TANAL (Devamla) - ?22'nci maddede, efendim, eski 6762 sayılı Ticaret Kanunu'na atıf yapmışsınız. Ne olur komisyonun, ne olur alt komisyonların lafını dinleseniz, zamanını verseniz? Yani burada biz boş işlerle uğraşmasak olmaz mı? Aynı şekilde yine Borçlar Kanunu'yla ilgili atıf var. Tabii kaliteli kanun çıkarsa Parlamento kaliteli olur, kalitesiz kanun çıkarsa ve bu kalitesiz kanun nedeniyle tüm Parlamentodaki parlamenter üyeler zan altında kalır yani kanunun kaliteliği ve kalitesizliği Parlamentonun verimli çalışıp çalışmamasıyla ölçülür. Peki, biz 110 tane hukukçu arkadaş buradayız ve diğer meslek gruplarındaki arkadaşlar da ayrı bir sorun. Peki, biz bunu aldığımız zaman, yazboz tahtası gibi, Türk Ticaret Kanunu yürürlüğe girdi -Sayın Bakan da burada- ve yürürlüğe girmeden iki gün öncesi 55 maddeye yakın bir madde tekrar değiştirildi. Yani şimdi, biz bunu yaparken ve yarın birkaç gün geçtikten sonra tekrar Borçlar Kanunu'ndaki o atıf hükümle, Ticaret Kanunu'ndaki atıf hükümle, bunlarla yine ne diye uğraşalım?
Kanunun adı var, adıyla birlikte tanımlar kısmına geçiyorsunuz, tanımlar kısmında eksiklikler var. Bunların hepsinin telafisi var değerli arkadaşlar. Telafisinin yol ve yöntemi, -Sayın Başkanlıktan istirham ediyoruz mümkün oluncaya kadar- bunları komisyonlardan yeteri kadar tartışılmadan, sadece parmak oyuyla, eğer biz bunu gerçekten, komisyonlardan bu şekilde kanunlar Genel Kurula gelirse sıkıntı yaşarız ve bunun sıkıntısı da aynı şekilde?
Hak etmediniz belki bazı cümleleri ama ister istemez bu yanlış tutumlar nedeniyle bunları da sarf etmek zorunda kalıyoruz, onun için kusura bakmayın, özür diliyorum.
Hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkürler Sayın Tanal.