| Konu: | FİNANSAL KİRALAMA, FAKTORİNG VE FİNANSMAN ŞİRKETLERİ KANUNU TASARISI |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 15 |
| Tarih: | 01.11.2012 |
S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, komisyon ve Genel Kurulu çalıştırmak Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü'nün aslına uygun olarak uygulanmasını sağlamak, hatta muhalefetin haklarını müdafaa etmek ve bu ortamı muhalefete sağlamak, hepinizin bildiği gibi, Meclis çoğunluğunun görevi. Ama maalesef öyle bir görüntü sergiliyorsunuz ki bu sorumluluktan son derece uzak bir görüntü. İç Tüzük'ü kendisine göre yorumlayan, komisyonları kendi keyfine göre görevlendiren ve ne kadar isterse o kadar çalıştıran, muhalefeti tuzağa düşürüp Genel Kurulda fırsatçı bir ortam yaratmaya çalışan bir görüntü. Bakın, muhalefet kendisine kurulan bu tuzaklardan, kendisine yaratılan bu ortamlardan rahatsız, sürekli şikâyet ediyor. Neden şikâyet ediyorlar? Bu şikâyetler haklı mı, haksız mı? Bunu sorguluyor musunuz? Hayır. O zaman, değerli milletvekilleri, bu tutumunuzu ne ile adlandıracağız, nasıl adlandıracağız? En sade hâliyle, muhalefete yapılan, nezaketsizlik. İster rahatsız olun ister olmayın, muhalefete saygı göstermeyen çoğunluğa başka ne denir?
Değerli milletvekilleri, aynı tavır ile siz karşı karşıya kalsanız nasıl tepki gösterirdiniz? Bu Mecliste partinizin MYK toplantısı var diye Meclis Genel Kurul toplantısı ertelenmedi mi? Tüm Meclis grupları bunu içlerinden onaylamasalar bile karşılıklı saygı gereği sessiz kalmadılar mı? Evet, bu gerçeği hepiniz biliyorsunuz, hepiniz yaşadınız. Peki, şimdi ne yapıyorsunuz? Fırsatçılık. "Milliyetçi Hareket Partisi madem Mecliste yok, o hâlde elinizi çabuk tutun. Âdeta yağma Hasan'ın böreği, ne çıkarırsak kâr." Hiç yakışıyor mu?
Sayın Elitaş geldi kürsüye, bu yapılanı meşrulaştırmaya çalıştı, anlattı: "Efendim, biz Sayın Şandır'la şöyle anlaşmaya vardık, bu çalışma bitecekti, bitmedi. Madem bitmedi, o hâlde biz de bir sonraki kanunu dayadık Genel Kurulun önüne."
Kıymetli arkadaşlar, hiçbir AKP milletvekilinin bu olan bitene karşı sesi çıkmadı. Beklerdim ki?
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Çok beklersin!
S. NEVZAT KORKMAZ (Devamla) - ?aklı başında birkaç ağabeyinizin, Genel Kurulun bundan sonraki çalışmalarının selameti açısından, şu yapılan nezaketsizliğin ortadan kalkmasına aracı olmasıydı. Ne onların ne de sizlerin, hiçbirinizin sesi çıkmadı. İsmi "Adalet", özü zulmet, özü millî iradeye ihanet.
Gelelim, bir sayın milletvekilinin buraya gelip Milliyetçi Hareket Partisinin 4 Kasımda yapacağı Genel Kurul için sarf ettiği sözlere. Kendisi hukukçu, hukuk adına geldi buraya, bu kürsüde hiçbir şey söylemedi. İç Tüzük'ü okudu, yorumlamadı bile arkadaşlar -belki de, kendisinden çok şey mi bekliyoruz, doğrusu bunu da benim bir sorgulamam lazım- bağlayacak da bir söz bulamadı. Hepinizin gözü önünde, İç Tüzük bu kadar açık iken, Milliyetçi Hareket Partisinin bu itirazını "Herhâlde, Genel Kurul öncesi ruh hâline bağlıyorum." gibi hakikaten siyasi edebe, hakikaten siyasi nezakete uymayan ve boyunu aşan bir söz sarf etti, kocaman bir laf etti bu değerli milletvekili. Hani İç Tüzük'ün sarahatinden bahsedip bu aleniyete saygı isteyen bu değerli arkadaşımız?
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (İstanbul) - Nere milletvekili?
S. NEVZAT KORKMAZ (Devamla) - ?hani seçimlerin 27 Ekime alınması hususunda Mecliste görüşüldükten sonra oylanan Anayasa değişikliği, hatırladınız mı? Bu kıymetli arkadaşımız, İç Tüzük'e saygı isteyen bu kıymetli arkadaşımız, Milliyetçi Hareket Partisinin arka sıralarına geldi, "Oy kullanmayan arkadaşlar var, listeye baktım, onlar adına oy kullanalım." teklifini yaptı Milliyetçi Hareket Partisine. (MHP sıralarından alkışlar)
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Bak, şimdi, yakaladık. 6 kişi, 6 kişi! Bravo! 6 kişi, 6!
S. NEVZAT KORKMAZ (Devamla) - Evet, evet. (CHP sıralarından "Bravo" sesleri ve alkışlar)
Geldi ve sonra ne cevabı aldı biliyor musunuz Sayın Elitaş?
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Eyvah, eyvah!
S. NEVZAT KORKMAZ (Devamla) - Milliyetçi Hareket Partisinin millî iradeye saygısından dolayı o sıralardan kovalandı. Bu söze herhâlde artık, söyleyeceğiniz, ekleyeceğiniz bir şey olmasa gerek.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Bir de biz "Orada hile yapıyorsunuz." deyince, "Özür dile, biz yapmadık, falan filan?" diyorlardı. Suçüstü yakaladım onları orada, suçüstü! Bak, şimdi, iş birliği teklif etmişsiniz! Haydi bakalım!
S. NEVZAT KORKMAZ (Devamla) - Evet, kıymetli arkadaşlar, senin, değerli milletvekili, Milliyetçi Hareket Partisini saygıya davet hususunda -kusura bakma- bir dam dolusu ekmek yemen lazım.
Değerli milletvekilleri, devleti yönetmek için elbette birçok haslete ihtiyaç var ama galiba en önemlisi, devlet umuruna sahip olunmasıdır. AKP'nin bugüne kadar yaptığı birçok yanlış var elbette bazı doğrularının yanında ama en büyük yanlışı nedir biliyor musunuz arkadaşlar? Devlet yönetiminde kendisini milat kabul etmesi, bu devlet sanki bir kabile devletiymiş gibi, sanki yüzlerce yıllık devlet gelenekleri yokmuş gibi kendisine kadar yapılan her şeyi yanlış kabul etmesi ve her bir yapılanı, içinde hiçbir doğru yokmuş gibi inkâr etmesidir.
Değerli arkadaşlar, bu büyük devlet hayatında, bu okyanuslar kadar geniş ve derin deryalarda olsa olsa AKP bir katre, Sayın Recep Tayyip Erdoğan bir damla olur. Kimler geldi, kimler geçti kıymetli arkadaşlar. Bu gerçeğin farkına vardığınızda her şeyin gerilerde kaldığını görecek ve rüzgârın önünde savrulan yapraklar misali savrulup, kaybolup gideceksiniz.
Değerli milletvekilleri, kurumsallık adına, devlet gelenekleri adına ne varsa döneminizde hırpalandı, döneminizde yok sayıldı. Birkaç saat önce burada, Genel Kurulda görüşülen Kamu İhale Kanunu da biraz önce sarf ettiğim bu tanıma bire bir uyuyor. "Anlaştık." diyor Sayın Elitaş. Diyor ki: "Saat 19.00'a kadar bitecekti." Öyle mi Sayın Elitaş? "Sayın Şandır'la anlaştık, 19.00'a kadar bitecekti." diyorsunuz. Ben şuna şahidim, gitmeden önce Sayın Mehmet Şandır Bey bazıların sorulmasını engelledi, geri çekti. Bitmedi, bitmedi saat bizim 19.00'da çıkmamız gerekiyor en fazla, en geç. Bitirseydin, elini kolunu tutan mı vardı? Seni kim engelledi burada? Yani Milliyetçi Hareket Partisi burada yok ki seni engelleyebilsin ama ne yaptınız? Madem MHP yok, o zaman ekleyin Kamu İhale Kanunu vagonunun arkasına finansal faktöring vagonunu.
Bu Kamu İhale Kanunu, kıymetli arkadaşlar AKP ile özdeşleşmiş durumda, on yıllık iktidarınızda hiç yoksa her yıl üç dört kez bu Kamu İhale Kanunu'nu Meclise getirmişsiniz. Bu Meclisin de sanki başka işi gücü yokmuş gibi Kamu İhale Kanunu'nu görüşüyoruz. Bu kurumlar hâlbuki ne için çıkarılmıştı değerli arkadaşlar? Bu kurumlar, 57'nci Hükûmet zamanında çıkarıldı. Ne için çıkarılmıştı? Siyasetin, negatif etkilerinden kurtarılması ve İhale Kurumunun objektif bir biçimde çalışmasını temin etmek. Siz neler yaptınız arkadaşlar? Bu güzide amaçla kurulan bu kurumun üzerine ne ilave ettiniz? Bırakın ilave etmeyi, getirdiğiniz değişikliklerle Kamu İhale Kanunu'nun, Kamu İhale Kurumunun yanlış yöntemlerle altını boşalttınız, içini boşalttınız, kusura bakmayın, kendi çiftliğiniz hâline getirdiniz.
Haklıyı haksız yaptınız, aslanı kediye boğdurdunuz. Neden, kıymetli arkadaşlar? Çünkü denetimden korkuyorsunuz, bakın, on yıllık AKP iktidarı döneminde çok genel bir ifadeyle, bir yıllık bütçe geliri yaklaşık 150 milyar dolar, 10'la çarptığınız zaman 1,5 trilyon dolar yapar.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
S. NEVZAT KORKMAZ (Devamla) - Sözlerimi tamamlamak için ek süre istiyorum.
Bu 1,5 trilyon?
RECEP ÖZEL (Isparta) - Sayın Başkan, bize iftira atıyor.
Ek süre yok efendim.
S. NEVZAT KORKMAZ (Devamla) - Korkma, ben söyleyeceğimi söyledim, sen gelir, buraya şey yaparsın.
RECEP ÖZEL (Isparta) - Cevabını alacaksın şimdi.
S. NEVZAT KORKMAZ (Devamla) - Bak, oradaki bütün arkadaşlar şahit bu işe.
Kıymetli arkadaşlar, bütün olan biten, akşamdan beri yaşanan maalesef millî iradeye karşı büyük bir nezaketsizliktir. Bu nezaketsizliğin bir an önce son bulması lazım çünkü daha bundan sonra da Genel Kurulun huzur içerisinde, sükûnet içerisinde çalışması lazım.
Ben bu duygularla, inşallah, bu yanlışın bir şekilde önleneceğini düşünüyor, hepinize saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkürler Sayın Korkmaz.