| Konu: | SOSYAL SİGORTALAR VE GENEL SAĞLIK SİGORTASI KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 104 |
| Tarih: | 15.05.2013 |
ALİ ÖZ (Mersin) - Teşekkür ediyorum.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 460 sıra sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nın 4'üncü maddesi üzerine verdiğimiz önergeyle alakalı Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum. Yüce Meclisi saygılarımla selamlıyorum.
Sosyal Güvenlik Kurumu primi: İnsanlar aktif çalıştıkları dönem içerisinde "sigorta primi" adı altında kendilerinden para kesilmekte. Bu kesilen paranın asıl amacı nedir? İnsanlar emekli olduklarında maaş alacaklar ve sağlık hizmetlerinden istifade edecekler. Kesintiyi zaten, biz, insanlardan peşinen, maaşlarından yapıyoruz. Bununla yetiniyor muyuz? Bununla yetinmiyoruz. Hastaneye muayeneye gidiyorsunuz, katılım payı; reçete, katılım payı; erken muayene, katılım payı. Durmadan, vatandaşlara sağlık giderleri noktasında üst üste yüklenen yükü maalesef her defasında değişik bir maddeyle getiriyoruz. Katılım payları giderek artıyor. Bu katılım paylarına karşı insanlar gerçekten mağdur durumda. Öncelikle bu hakkı teslim etmek ve insanların zor durumda olduğunu görmek gerekiyor. Maddeyle alakalı olarak özel hastanelerdeki farkın artması...
Değerli arkadaşlar, özel hastanelere bir yakınınızı götürdüğünüzde, ciddi manada bir operasyon yaptıracağınızda, bir aylık maaşınızın tamamını verseniz bile özel hastanelerdeki bu farkı kapatmakta zorluk çekersiniz. Dolayısıyla, bu farkı yüzde 100'den, hastane grupları sınıflandırılmış olsa da yüzde 200'e kadar artırmak doğru bir yaklaşım değil ama şurasını göz ardı etmemek lazım: Temel gelir kaynağı, temel müşterisi, temel muhatap olduğu kesim insanlar olan bir kurumda, siz, özel hastanelerin kurulması aşamasında devlet olarak onlara hangi aşamada, ne katkıyı sağlıyorsunuz? Bunu tartışmıyoruz. Aslında, bizim tartışmamız gereken önemli konulardan bir tanesinin bu olduğuna inanıyorum. Siz, özel hastanelerin yapımında yoksunuz, yerinde yoksunuz, onların tıbbi donanımlarında onlara katkı sağlamamışsınız, özellikle sağlık alanında istihdam noktasında gerekli katkıyı yapan bu özel hastanelere devlet olarak elinizi uzatmamışsınız, şimdi, sadece özel hastanelerin kendisini finanse etmek için vatandaşın sırtına yeni katkı gelirini arttırmayı bir marifet sayıyorsunuz. Bu, doğru bir yaklaşım değildir.
Tıp fakültelerinde durum gerçekten vahimdir. Bakınız, başlangıçtan itibaren ifade ediyoruz; tam Gün Yasası, olması gereken bir yasadır. Ancak üniversitede, özellikle eğitimi de temelden ilgilendiren öğretim görevlilerine ayrı bir statü vermediğiniz takdirde tıp eğitiminin pratik kısmını ihmal etmiş sayılırsınız. Dolayısıyla, bu ülke bunun sıkıntısını gelecek zamanlarda çok ciddi manada yaşayacaktır. Tıp fakültelerinde, mesai bitiminden sonra öğretim görevlilerine -çok cüzi miktarda bir artış sağlayarak- orada yeniden hasta bakmasını temin etmek onlara vermiş olduğunuz bir avantaj değildir. Şunu ifade etmek lazım ki: Bu kanun tasarısı yasalaştıktan sonra bu, tekrardan gündeme gelecektir. Acaba öğretim görevlilerinden üniversitelerden ayrılanların ne kadarı Tam Gün Yasası'nın değişik bir modeli uygulanmaya başladı diye yeniden üniversitelere geri dönecek? Bu mümkün olmayacaktır. Aynı zamanda üniversitedeki öğretim görevlileri kesinlikle sizin önermiş olduğunuz bu fiyatlara gelip hastalara tekrardan "Ben burada rahatlıkla bakarım." ifadesini kullanmayacaklardır. Dolayısıyla, özellikle üniversitedeki, vakıf hastanelerindeki, eğitim hastanesindeki öğretim görevlilerinin tıpla alakalı, sağlıkla alakalı eğitim veren yerlerdeki hasta bakımlarını sil baştan gözden geçirmek zorundayız. Bunu yapmadığımız sürece çıkarmış olduğumuz bu yasa hiçbir şekilde bir işe yaramayacaktır. Başlangıçtan itibaren özel hastanelerdeki farkın artırılması nasıl bir kaliteli sağlık sunumu getirmeyecekse bu da aynı şekilde doğru bir yaklaşım olmayacaktır.
Bir de şunu unutmamak lazım; vatandaş özel hastanelere şöyle bakıyor: "Bunlar kâr amaçlı yerlerdir." Gidiyor, bir sürü tetkik yaptırıyor, doktor diyor ki: "Ameliyat olacaksınız." Diyor ki: "Ben buna güvenmiyorum, bunlar para kazanma amacıyla bunu yapıyorlar." Aynı tetkikleri gidip devlet hastanelerinde yeniden yaptırmak zorunda kalıyor. Bu da ülkemizin, genel anlamda değerlendirdiğiniz zaman, ciddi manada sağlık bütçesine ilave külfet getiriyor.
Bunu da göz ardı etmemek gerekir diyor, yüce Meclisi saygılarımla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)