GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: SOSYAL SİGORTALAR VE GENEL SAĞLIK SİGORTASI KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN
Yasama Yılı:3
Birleşim:104
Tarih:15.05.2013

HASAN HÜSEYİN TÜRKOĞLU (Osmaniye) - Sayın Başkan, Türk milletinin saygıdeğer milletvekilleri; tasarının 7'nci maddesi üzerine vermiş olduğumuz önerge üzerine söz almış bulunuyorum. Yüce heyetinizi saygıyla selamlarım.

Tasarının 7'nci maddesi, 5510 sayılı Kanun'a geçici 50'nci madde eklemek suretiyle, ilk kaydını yaptırmış olan ve öğrenimlerine devam eden yabancı uyruklu öğrencilere, yürürlük tarihinden itibaren üç ay içinde genel sağlık sigortası kapsamına alınma imkânı getirmektedir. Bu hükümle yabancı uyruklu öğrenciler "mütekabiliyet" yani "karşılıklılık" esası aranmaksızın genel sağlık sigortası kapsamına girebilmektedirler. Yine, Türkiye'de bir yıl yerleşik olma şartı aranmaksızın kayıt yaptırmış olmaları ve öğrenime devam ediyor olmaları hâlinde genel sağlık sigortası kapsamına girebilmektedirler.

Mevcut hükümlere göre sadece yükseköğrenim gören yabancı uyruklu öğrenciler kapsamda iken şimdi tüm yabancı uyruklu öğrenciler kapsama alınmaktadır.

Bu tasarı gündemimize bir torba kanun olarak ve en az yedi kanunda değişiklikler getirerek gelmiştir. İçerdiği hükümler itibarıyla bu torba kanun tasarısı, konu ve amaç bütünlüğü olmayan, aralarında bir ilişki ya da bağlantı bulunmayan hükümler içermektedir. Dolayısıyla bu tasarının karmaşık bir yapı içerdiğini söylemek mümkündür. Hâlbuki kanun tasarıları öngörülebilir, anlaşılabilir ve ulaşılabilir olmalıdır. Bu hâliyle bu tasarının da hukukun genel ilkelerini altüst ettiğini söylemek mümkündür.

Tasarının ekinde, 5018 sayılı Kanun'un 14'üncü maddesi gereğince hazırlanması gereken düzenleyici etki analizi de yoktur. Bu sebeple, üzerinde konuştuğumuz maddenin bütçeye nasıl ve ne kadar yük getireceğine ilişkin değerlendirme yapma imkânımız olmamıştır.

Bu tasarı vesilesiyle hepimizce bilinen bir tespiti de sizlerle paylaşmak istiyorum. Bu tasarının tamamı ele alındığında, karmaşık bazı hususları gizlemeye çalışan karambolde yasa çıkarma anlayışının bir tezahürü olduğunu söylemek mümkündür. Bu tasarıyı hazırlayan Hükûmetin zaman zaman bazı hususları gizlemeye, örtmeye, kamuoyundan kaçırmaya çalıştığını görüyoruz. Misal verecek olursak tasarının 1'inci maddesiyle 18 yaşını doldurmamış çocukların, bireylerin genel sağlık sigortası kapsamına alınması sağlanmaktadır. Hâlbuki iktidar partisi temsilcileri yıllardır bizlere "18 yaşın altındaki bireylerin tamamını genel sağlık sigortası altına aldık." diye propagandalar yapmıyorlar mıydı? Bu düzenleme yapıldığına göre, ya bugüne kadar söyledikleriniz doğru değildi ya da tasarının bu hükmü lüzumsuz.

Diğer taraftan, başta partimizin Plan ve Bütçe Komisyonu üyeleri olmak üzere tüm Plan ve Bütçe Komisyonu üyelerini de tebrik ediyorum. Çünkü, Hükûmet tasarısında Komisyona gelen hâliyle 5726 sayılı Kanun kapsamında bulunan çoğu PKK'lı gizli tanık olan kişilere ilişkin düzenlemeyi tasarı metninden çıkarmışlardır. Türk Silahlı Kuvvetlerinin kahraman askerlerini ifadeleriyle cezaevine gönderen PKK'lı gizli tanıkların genel sağlık sigortası kapsamına alınmaları engellenmiştir. Hükûmetin PKK'ya yaklaşımı PKK'yla iş birliği ve PKK'ya olan muhabbetini göstermesi açısından bu durum ibret verici bir vesikadır.

Sayın Bakan, Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; sosyal güvenlik kanunlarıyla ilgili düzenlemelerin içinde ısrarla söylememize rağmen, teklifler vermemize rağmen korucular, köy muhtarları, il genel meclisi üyelerinin özlük hakları, emeklilikleri gibi hususlar Hükûmetin nazarıdikkatine girmeyi başaramamış konulardır. Köy korucuları ortalama 850 lira ücretle çalışan, 310 TL emekli maaşı alan, sosyal güvenlik primlerini de ceplerinden ödeyen, bunun karşılığında ise özellikle terörle mücadelede canlarını ortaya koyan fedakâr insanlardır. Hükûmetin köy korucularının sorunlarına eğilmesi için ne yapılması gerekmektedir? Bugünlerde geri çekildiği için çok sevdiğiniz, geri çekilirken başlarına bir şey gelmesin diye üzerlerine titrediğiniz PKK'lılara mı katılsınlar?

Bugün bir gazetede yazıyordu, dağdan inen teröristlere iş verilecekmiş, bu doğru ise köy korucuları da önce dağa çıkıp, sonra geri gelip iş talebinde mi bulunmalıdırlar? Ya, muhtarlar? Aldıkları 380 TL'yi ancak sosyal güvenlik primine yetiştirebilmektedirler. Yasal düzenlemeler ve teknolojik gelişmeler ile şimdiye kadar gelir kaynağı olan kalemlerini de kaybetmişlerdir. Onlar için hiçbir hazırlığınız ve müjdeniz görünmüyor. Onların da sizin nazarınızda PKK'lı teröristler kadar kıymeti yok. Köyleri ve muhtarları kaldıracağız, hepsini şehirli ve mahalleli yapacağız deyiverin de onlar da sizlerden ümidini kessinler.

Bu düşüncelerle önergemizin kabulünü diler, Türk milletinin milletvekillerini saygıyla selamlarım. (MHP sıralarından alkışlar)