GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: ASKERLİK KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN (S.S.:82)
Yasama Yılı:2
Birleşim:25
Tarih:29.11.2011

MHP GRUBU ADINA ENVER ERDEM (Elâzığ) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 82 sıra sayılı Askerlik Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nın 3'üncü maddesi üzerinde söz almış bulunmaktayım. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Anayasa'nın 72'nci maddesi vatan hizmetlerinin her Türk vatandaşının hakkı ve ödevi olduğunu, bu hizmetlerin Türk Silahlı Kuvvetlerinde veya kamu kesiminde ne şekilde yerine getirileceği veya getirilmiş sayılacağının da kanunla düzenleneceği belirtilmiştir.

Askerlik hizmetleri 1076 ve 1111 sayılı kanunlarla düzenlenmiş. Bu kanunlarda işçi veya işveren olarak üç yıldan fazla yabancı ülkelerde bulunanların dövizle askerlik yapabilecekleri, bütün bunların dışında daha önceden de 3 kez düzenlenmiş olan bedelli askerlik uygulamasının yapıldığını biliyoruz. Ancak bu defa Meclisin gündemine getirilen askerlik bedelli askerlik yasası değil, belki "mektupla askerlik yasası" denilebilecek veya bankamatikle yapılan bir askerlik yasasından belki bahsetmek daha doğru olacaktır çünkü yükümlüler asker ocağına gitmeden askerliğini yapmış sayılacaklardır.

Bedelli askerlik konusu kamu vicdanını yaralamayacak, asker ihtiyacını göz ardı etmeyecek, şehit ailelerimizi ve gazilerimizi üzmeyecek, terörle mücadeleyi aksatmayacak bir çözüm olması gerekirken maalesef bunlara dikkat edilmemiştir. Askerlikle ilgili düzenleme yapılırken Türkiye'nin otuz yıldan beri bölücü terörle mücadele ettiği, komşularıyla dış politikada gelmiş olduğu durumun da, her an sıcak bir çatışmaya girme ihtimalinin olduğu da unutulmamalıdır.

Değerli milletvekilleri, komşularımızla sıfır sorun söyleminden yola çıkan bugünkü Hükûmetimiz sıfır komşu noktasına ülkemizi getirmiştir. Askerlik her Türk vatandaşı için hem bir hak hem bir ödev hem de dinî bir vecibedir. Bundan dolayıdır ki asker ocağı bizim için aynı zamanda bir peygamber ocağıdır. Temel eğitim de bizim için olmazsa olmaz bir gerekliliktir.

Değerli milletvekilleri, bu tasarıda dikkat edilmesi gereken bazı hususlar vardır. Bütün düşünülmezleri düşünen, bütün olmazları tartışmaya açan bugünkü Hükûmet, öncelikli olarak vicdani ret konusunu da ortaya atmış, ciddi tepkiler görünce geri adım atmak zorunda kalmıştır.

16/11/2011 tarihinde Sayın Adalet Bakanı Sadullah Ergin Bey vicdani ret konusunda "Bu hafta içinde olmazsa önümüzdeki hafta içinde karar alma aşamasına gelmiş olacağız. Çok kısa süre içerisinde bunu Bakanlar Kurulunda görüşeceğiz." demişti. Oluşan tepkilerden sonra, bir hafta sonra Sayın Başbakan, her zaman yaptığı gibi, Adalet Bakanının açıklamalarını yok sayarak "Vicdani ret düzenlemesi Hükûmetimizin gündeminde asla olmamıştır. Bu konuda çıkan haberler spekülasyondan ibarettir." demiştir.

Gerekçesi her ne olursa olsun bu konuda terörün zirve yaptığı bu dönemde gündeme getirilenler Türk milletinin de vicdanlarında, kendilerinin de ret olacağı günlerin yakın olduğunu da bilmeleri gerekir.

Vicdani ret konusunda tepki gören Hükûmet, vicdani retçilerin yani ideoloji veya dinî inançları gereği askere gitmek istemeyenlerin taleplerini karşılamak maksadıyla bu tasarıya sinsi ve gizli emellerini gerçekleştirmek üzere temel askerlik hizmetlerinden muaf olma imkânı getirmiştir. Sayın Başbakan vicdani redde karşı olduğunu söylerken, tasarıda temel askerlik hizmetlerini ortadan kaldırarak vicdani reddin önünü açmış olmayacak mıdır değerli milletvekilleri? Vicdani ret düşüncesinin bölücülerin eline koz verecek ortama davetiye çıkaracağı aşikârdır.

Tasarıda dikkatleri çeken ikinci önemli bir husus daha vardır. Bu da parası olanın bedelli askerlik yapabileceği, parası olmayanın bu düzenlemeden yararlanamayacağı hususudur.

Değerli milletvekilleri, 12 milyon 700 bin insanımızın yoksulluk, yaklaşık 300 bin insanımızın da açlık sınırlarının altında yaşadığı ülkemizde 30 bin lira olarak belirlenen bedel çok yüksek bir bedel olacaktır. Bu tasarıdaki adaletsizlik, eşitsiz ve vicdanları sızlatan tablonun düzeltilmesi, yurt dışındaki vatandaşlarımızı ilgilendiren bedelli rakamının aşağıya çekilmesi doğru olacaktır.

Bu tasarıda parası olmayanların faydalanamadığı bir bedelli askerlik düzenlemesi, terörün azdığı bu dönemde parası olmayanların şehit, parası olanların askere gitmediği bir görüntü, kamu vicdanını derinden yaralayacaktır. Bizim partimizin teklifi, bedellide yaş sınırının yirmi yedi, bedel rakamının da 15 bin olmasıydı.

Millet ordusu olan Türk Silahlı Kuvvetleri üzerinde uzun süreden beri yürütülen her türlü tartışmaya son verilmeli; Türk Silahlı Kuvvetlerinin askerlik sistemi, personel rejimi, askerlik süresi, profesyonel ordu kavramları da dâhil olmak üzere yeni bir yasal zemine oturtulmalı ve siyasi gündemin tamamen dışına  çıkarılmalıdır. Bölücülük tehdidinin ve bölgesel çatışma risklerinin olduğu bir dönemde bu hususlar daha çok önem arz etmektedir.

Değerli milletvekilleri, bedelli askerlikle ilgili olarak Milliyetçi Hareket Partisinin olumlu bir tavrı olmuştur. Milliyetçi Hareket Partisi zikzaklar çizmemiştir. Dün ne demişse bugün de aynı şeyleri söylemeye devam etmiştir. Milliyetçi Hareket Partisinin bedelli askerlikle ilgili teklifleri vardır. Bu teklifleri şöylece sıralanabilir: Birincisi, askerlik görevi vatan hizmetinin bir gereğidir, millî bir görevdir; askerlik süresi ihtiyaca göre yeniden belirlenmelidir, kısaltılmalıdır ve hangi meslek ve gelir düzeyinde olursa olsun bu süre bağlayıcı olmalıdır. Askerliğin millî bir görev olduğundan taviz verilmeden Türk Silahlı Kuvvetlerinin insan gücüne fazla ihtiyaç olmayacak şekilde modernizasyonu yapılmalıdır. Türk Silahlı Kuvvetlerinin caydırıcı vasfını kaybetmeyecek şekilde teknolojik imkânlarla da donatılmalıdır.

İkinci olarak, her Türk vatandaşı görevi, kökeni, mesleği ne olursa olsun temel askerlik eğitimine tabi tutulmalıdır.

Üçüncü olarak, yükümlülük süresinin temel aşamasının dışında kalan bölümü için iki alternatif düşünülmelidir. Birincisi: Temel eğitimden sonra devam edenlere devlet memurlarının aldığı ücretten az olmamak üzere maaş ödenmeli, askerlik hizmetlerinden sonra kamu hizmetlerinde çalışmada da öncelik tanınmalıdır. İkinci olarak: Temel eğitimden sonra yükümlülük hizmeti dışında kalacaklardan, belirli, makul bir miktar bedel alınmalıdır.

Son olarak da sürekli yurt dışında çalışan vatandaşlarımız bunların dışında tutulmalıdır.

Değerli milletvekilleri, Milliyetçi Hareket Partisi bu tasarının eksikliklerinin giderilerek aziz milletimizin beklenti ve taleplerinin yerine getirilmesi hâlinde atılacak her adımın yanında, gösterilecek her  iyi niyetin arkasında olacaktır.

Saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)