GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: YARGILAMA SÜRELERİNİN UZUNLUĞU İLE MAHKEME KARARLARININ GEÇ VEYA KISMEN İCRA EDİLMESİ YA DA İCRA EDİLMEMESİ NEDENİYLE TAZMİNAT ÖDENMESİNE DAİR KANUN TASARISI
Yasama Yılı:3
Birleşim:50
Tarih:09.01.2013

BÜLENT TEZCAN (Aydın) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; biraz önce de söyledim, makul sürede bitirilemeyen soruşturma ya da kovuşturmalar nedeniyle ortaya çıkan haksızlıkları gidermeye dönük bir yasa tasarısını görüşüyoruz. Türkiye'de makul sürede yürütülemeyen soruşturmalar, bitirilemeyen soruşturmalar ve kovuşturmalar, davalar, maalesef, son dönemde, özellikle siyasi davalarda artık had safhaya ulaştı. Dolayısıyla, bunlardan doğan hak kayıpları ve mağduriyetler de artık, bunun başlı başına bir edebiyatı oluşacak dereceye geldi ve bu noktaya dayandı. Bakın, Ergenekon davası beş yıldır devam ediyor, 94 tutuklu var ve hâlâ devam ediyor. Balyoz, biraz önce söyledim, üç yıl devam etti, şu anda hüküm verildi, gerekçeli kararında dahi mahkeme sahte gerekçeye dayanmak zorunda kaldı. Şimdi, devam eden bir soruşturma var: Askerî casusluk soruşturması; yedi aydan bu yana soruşturması devam ediyor; 320 sanıklı, bu 320 sanığın 58'i tutuklu, 58 tutuklunun 56'sı asker, 2 tanesi sivil ve 320 sanığın büyük çoğunluğu asker.

Sayın milletvekilleri, çok ilginçtir geçen günlerde, Cezaevi İzleme Komisyonumuz gitti, görüştüler bu sanıklarla. Komutanlardan bir tanesinin söylediği şey, hiç unutmamamız gereken bir söz. Diyor ki bir F16 pilotu subay: "Şehit olacağımız aklımıza gelirdi ama casuslukla itham edileceğimiz aklımıza hiçbir zaman gelmezdi." Bu, tarihe düşülecek bir utançtır bu yaşattığımız soruşturmalarla.

Değerli arkadaşlar, Sayın Bakan biraz önceki konuşmasında önemli bir şey söyledi, dedi ki: "Biz doğrudan yargıya müdahale edemeyiz. Eğer bir aksaklık varsa düzenleme yaparız, o düzenlemenin uygulamasını takip ederiz, uygulamada yine aksaklık olduğunu görürsek ona da yeniden döner müdahale ederiz düzenlemeyle." dedi. Evet, doğru söylüyor. Ben de Sayın Bakana diyorum ki: Evet, Sayın Bakan, uygulamada aksaklık var, yapılan düzenlemelere rağmen uygulamada aksaklık var. 3'üncü Yargı Paketinde haksız tutuklamaları, gerekçesiz tutuklamaları önlemek için getirilen ayrıntılı, somut olgularla ilişkilendirmeye ilişkin Ceza Muhakemeleri Kanunu değişikliği göz göre göre uygulanmıyor. Mahkemelerde siyasallaşan hâkimler var.

Geçenlerde girdiğim, izlediğim bir duruşmada yine Ergenekon davasının mahkemesinin hâkimlerinden bir tanesi Üye Hâkim Sami Haşıloğlu Mustafa Balbay'a, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyesi milletvekilimize diyor ki: "Hani, sen milletvekili olmayacağını söylemiştin." Kürsüden söylüyor, dikkat edin, kürsüden. Bir kürsü hâkimi, sanık sandalyesindeki sanığa dönüp diyor ki: "Sen siyasete girmeyeceğini, milletvekili olmayacağını söylemiştin.  Niye oldun?" Sana ne! Sana ne! Sen bunu soracak makamda mısın? Bu soruyu soran bir hâkim adil yargılama yapabilir mi? Bu soruyu soran bir hâkim hukuku uygulayabilir mi?

Evet, Sayın Bakan, uygulamada ciddi haksızlıklar var, ciddi biçimde siyasallaşan bir yargı var ve buna karşı önlem almak zorunluluğu var. Bakın, sahte delileri üreten bir yargılama süreci var. Başbakanın dinlendiğinden şikâyet ediliyor. Yani Türkiye'de Başbakanı dinleyebilen güçler var, Türkiye'de sahte deliller üretip soruşturma yapılıp, o sahte delillere dayalı sahte gerekçelerle hüküm veren bir yargı süreci var. Böylesi derin ilişkiler varsa hiç şüphe etmeyin ki o sahte delili üretenle Başbakanı dinleyenler aynı güçlerdir. Gelin, hep beraber buna karşı duralım. Gelin, bununla mücadele edelim. Neden çekiniyorsunuz? Neden korkuyorsunuz? Türkiye Büyük Millet Meclisi bu sahteciliğe el koymak zorundadır, böyle bir tarihî sorumluluğu vardır.

Hepinize saygılar sunuyorum, teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Tezcan.